Cengiz Çandar'a, 'kırmızı fularlı kız' davasında para cezası verildi
YSP'den Diyarbakır milletvekili seçilen gazeteci Cengiz Çandar’a, 'kırmızı fularlı kız' davasında 'suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla 4 bin 500 TL adli para cezası verildi.
DUVAR - Gazeteci ve Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar’ın 2017 yılında paylaştığı bir tweet gerekçe gösterilerek 'suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla yargılandığı davada hakim önce hapis cezası verdi, sonra hapis cezasını 4.500 TL adli para cezasına çevirdi.
mlsaturkey’den Eylem Sonbahar'ın haberine göre, Cengiz Çandar’ın kamuoyunda 'kırmızı fularlı kız' olarak tanınan ve Rakka’da IŞİD saldırısında öldürülen Ayşe Deniz Karacagil ile ilgili 30 Mayıs 2017 yılında “Kırmızı fularlı kız, Gezi’nin içimizi ısıtan en güzel gülüşlü meleği, Rakka önünde toprağa düşüp yıldızlara yükselerek içimizi yine yaktı” ifadelerini kullandığı bir sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Aktivist Kemal Işıktaş ile beraber yargılandığı davanın 22 Kasım 2022 tarihinde görülen duruşmasında mahkeme Çandar yönünden dosyanın ayrılmasına karar vermişti.
Yeşil Sol Parti’den Diyarbakır milletvekili seçilen Çandar’ın katılmadığı duruşmada MLSA Hukuk Birimi avukatı hazır bulundu. Müvekkilinin 28. dönem milletvekili seçildiğini belirterek konuşmasına başlayan Çandar’ın avukatı, Anayasanın 83/2. maddesi gereğince yargılamada durma kararı verilmesini talep etti.
İddia makamı, Çandar’ın henüz mazbatasını almadığını söyleyerek talebin reddine karar verilmesini istedi.
Seçim sonuçlarının YSK tarafından kesinleştiğinin açıklanmadığını belirten hakim de bu aşamada yargılamanın durdurulmasını gerektirir bir durum olmadığına kanaat getirerek talebi reddetti.
Bir önceki celse sunduğu mütalaasını tekrar eden savcı, “paylaşımlarda kullanılan ifadelerin kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike” oluşturduğunu iddia ederek Çandar’ın cezalandırılmasını talep etti.
Esasa ilişkin savunmasını yapan Çandar’ın avukatı mütalaaya katılmadıklarını belirterek, “Tefrik edilen dosya ile bu dosyanın farklı olduğu ve beraat kararı verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Suçu ve suçluyu övme suçunun oluşabilmesi için öncelikle bir suçun işlenmesi daha sonra bu işlenen suçun övülmesi ve bu övme sebebiyle kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlike oluşması gerekir. Müvekkil paylaşımda taziye dileklerini yazdığını belirtmiştir. Övüldüğü söylenen kişi hakkında kesinleşmiş bir hüküm de yoktur. Paylaşım hiçbir şekilde şiddeti öven, kamu düzenini ve barışını tehlikeye sokacak bir paylaşım değildir. İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Beraat talep ediyoruz” diye konuştu.
Beş dakika verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Çandar’a verdiği 7 ay 15 gün hapis cezasının 4.500 TL adli para cezasına çevrilmesine hükmetti.
Ne olmuştu?
30 Haziran 2020 tarihinde hazırlanan iddianamede Çandar’a yöneltilen suçlamaya 30 Mayıs 2017 tarihinde kişisel hesabından yaptığı bir tweet delil olarak sunuluyor. Savcılık, suçlamalara delil olarak gösterilen paylaşımda anılan Ayşe Deniz Karacagil’in Rakka’da terör örgütü saflarında öldüğünü ve sosyal medya üzerinden gündeme getirilerek övülmesinin kamu düzeni açısından “açık ve yakın tehlike doğurabilecek nitelikte” olduğunu iddia ediyor.
Aktivist Kemal Işıktaş ile birlikte yargılanan Çandar’ın dosyası 22 Kasım 2022 tarihinde görülen sekizinci duruşmada istinabe evrakının dönüşünün beklenmesi için ayrılmıştı.
Mahkeme, dosyaların ayrılmasından sonra 13 Aralık 2022 tarihinde görülen duruşmada Işıktaş’ı 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı.
Davanın 10 Nisan 2023 tarihinde görülen ikinci duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan iddia makamı, Çandar’ın cezalandırılmasını talep etmişti. (KAYNAK)