Cengiz Holding davası: Bakır görünümlü altın madeni

Cengiz Holding’in bakır madenine karşı TEMA’nın açtığı davanın bilirkişi keşfi gerçekleşti. Aynı madenle ilgili açılan diğer iki davanın taraflarının dahil edilmemesi tepkiyle karşılandı.

Google Haberlere Abone ol

Seçkin Sağlam

ÇANAKKALE - Cengiz Holding, 2019 yılında 55 milyon dolara satın aldığı Kanadalı Liberty Gold ve Teck Resorurces`a ait altın bakır madeni projesinde, kapasite artırımı projesini gerçekleştirmek istiyor. Yöre halkının ve çevre örgütlerinin yoğun tepkisine neden olan "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesi için TEMA Vakfı tarafından açılan davanın bilirkişi keşfi dün gerçekleştirildi. Bedelinin 923 milyon TL olduğu çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) dosyasında ifade edilen projede, ÇED izni alanı yaklaşık 600 hektar ve üç poligondan oluşuyor.

İŞLETME ÖMRÜ 15 YIL

2 yıl inşaat dönemi, 15 yıl işletme dönemi ve 2 yıl kapatma döneminin planlandığı 'Halilağa Bakır Projesi' için, her ne kadar "bakır madeni projesi" dense de proje alanında 2012 yılında "Halilağa Altın Madeni Projesi" ismiyle ÇED süreci yürütülmüştü. O proje de ÇED olumlu kararı almıştı. Ancak yine, yöre halkı ve çevre örgütlerinin tepkisi bu projenin gerçekleşmesini engellemişti.

BAYRAMİÇ VE EZİNE OVALARI RİSK ALTINDA

Söz konusu projenin bulunduğu alanda beş ayrı metalik madencilik projesi bulunduğu öğrenilirken, çevre örgütleri bölgede olası bir kazanın yaratacağı sorunlara şu açıklamayla dikkat çektiler; "Projelerin gerek ocaklardan gerekse üretim tesislerinden kaynaklanacak yaşanması muhtemel kirli su sızıntıları ve tesiste gerçekleşecek olası bir kaza, Karamenderes Nehri ile Bayramiç ve Ezine ovaları için göz ardı edilemeyecek riskler barındırmaktadır."

AÇILAN ÜÇ DAVADAN İKİSİ, BU DAVANIN BİLİRKİŞİ KEŞFİ NEDENİ İLE BEKLETİLİYOR

Cengiz Holding'in bakır madeni projesi için üç ayrı dava açıldı. Birinci dava TEMA ve Çan Çevre Derneği'nin, ikincisi 6 tane kurumsal ve 80’in üzerinde vatandaşın katılımcısı olduğu dava, üçüncüsü ise Ziraat Mühendisleri Odasının davası. Davalardan ikisi için ara karar verilerek yürütmeyi durdurma kararı TEMA’nın açtığı davadaki bilirkişi incelemesi için bekletiliyor.

BİLİRKİŞİ YER DEĞİŞTİRDİ

Geçen yıl ÇED Halkın Katılım Toplantısı’nın da gerçekleştiği, Bayramiç’in Hacıbekirler Köyü’nde yapılacağı açıklanan bilirkişi keşfi için sabahın erken saatlerinde köyde beklemeye başlayan çevre örgütleri, avukatlar ve yurttaşlar, heyetin yaklaşık 10 kilometre ileride bulunan Muratlar Köyü’nde bulunduğu haberini aldı. Muratlar Köyü’nde, aralarında davaya bakan hakimin de olduğu bilirkişi heyeti ile bir araya gelen katılımcılar, aynı konuda açılan diğer iki davanın da bu keşif nedeni ile bekletildiğini ifade ederek, “Biz de bu keşfe katılmak istiyoruz” dediler. Bu talebin hakim tarafından reddedilmesi üzerine, davanın avukatı Burcu Özaydın; “Bu keşif sonucuna bağlı olarak diğer davalara karar verilirse ve olumsuz bir karar çıkarsa, burada çok sayıda yurttaşın ve kurumların hakları yenmiş olacak” dedi. Tüm itirazlara rağmen hakim, talepleri reddederek, TEMA ve Çan Çevre Derneği’nin katılımcısı olduğu davanın keşfini bilirkişi heyeti ile birlikte gerçekleştirdi.

'HALKI SUSTURMAYA YÖNELİK TUTUMLAR VAR'

6 kurum ve 80’in üzerindeki vatandaşın katılımcısı olduğu davanın avukatı Burcu Özaydın, maden projesine ve bilirkişi keşfine dahil edilmemelerine tepki gösterdi. Özaydın, “Diyorlar ki ilk olarak TEMA'nın davası için bilirkişi keşfi yapacağız. Bu bilirkişi keşfini ve raporunu yeterli görürsek başka keşif yapmayız. TEMA ve Çan Çevre Derneği’nin davacı olduğu tek dosya üzerinde işlem yaparak bizi susturmak istiyorlar. Vatandaşların, buradaki köylülerin müdahil olduğu davada kimseyi konuşturmadan, dinlemeden karar vermek istiyorlar. Konu aynı konu, maden aynı maden, buna rağmen kesinlikle konuşturulmuyoruz ve keşfe kabul edilmiyoruz” dedi.

'KAMU TEPKİSİNE KARŞI; ALTIN YERİNE ‘BAKIR’ DENİYOR'

Ekoloji Birliği ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Süheyla Doğan ise, bakır ile altın madenlerinin birlikte yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Kamuoyunun tepkisinden kurtulmak için altın yerine bakır deniyor. Bakır görünümlü altın madeni yapmak istiyorlar. Çok büyük bir alan. 5 bin hektarın üzerinde ruhsat alanı, bunun içinde de 600 hektarın üzerinde ÇED alanı var. Bu maden Kazdağları’nı talan edecek projelerden sadece biri. Cengiz Holding’i ve diğer doğa talanı projeleri Kazdağları’nda istemiyoruz” dedi.

'ÜÇ KÖY YAŞANMAZ HALE GELECEK'

Davanın avukatlarından ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Avukat Burcu Özaydın, proje alanının Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerinin içme suyu kaynakları üzerinde bulunduğunu ifade ederek, şirketin de bunu ÇED raporunda kabul ettiğini söyledi. Özaydın, “Madenin Hacıbekirler Köyü’ne uzaklığı 750 metre. Hacıbekirler Köyü’nde yaşanması mümkün değil, bu köy taşınmak zorunda. Halilağa ve Muratlar Köyü de yine maden sahası içinde ve atık havuzlarına çok yakın köyler. Şirket, üç köyün suyunu kullanacağını söylüyor, köylere başka bir kaynaktan su getireceğini ifade ediyor. Ama o suyu nereden getireceğini söylemiyor. Çünkü zaten maden bölgesi, bu bölgenin temel su kaynağı. Başka bir yerden su getirebilmeleri mümkün değil” dedi.

'BİZİM HAYATIMIZ BU TOPRAKLARDA GEÇTİ'

Madene karşı tepkilerini dile getiren köylüler de nesiller boyu bu bölgede yaşadıklarını ifade ederek, Cengiz Holding’i köylerinde istemediklerini dile getirdiler. Yöre halkı; “Bir kişi zengin olacak diye büyün bir köy halkı mağdur olacak. Bizim havamıza, suyumuza dokunmasınlar. Benim hayvanlarım altın yemez. İneklerim ot ister, mera ister. Buraya geldik, bize söz hakkı versinler. Bizim hayatımız bu topraklarda geçti. Bizi dinlesinler önce” diyerek tepki gösterdi…