Cengiz Holding deprem dinlemedi: 50 köyün içme suyunu istiyor
Cengiz Holding’in, Kazdağları’nda yürüttüğü cevher zenginleştirme tesisinde kullanacağı yıllık 4 milyon metreküplük su ihtiyacını Kocabaş Çayı’ndan karşılamak için 8 Şubat’ta başvurduğu ortaya çıktı.
Seçkin Sağlam
ÇANAKKALE - 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremler tüm yurtta hayatı durdururken Cengiz Holding’in 8 Şubat’ta, altın madeninde kullanmak istediği su için kamulaştırma talebinde bulunduğu ortaya çıktı.
Proje kapsamında yaklaşık 3,5 milyon ağacın kesileceği ve 3 köyün haritadan silineceğini ifade eden çevre örgütleri, Biga-Çan hattının en önemli sulama suyu kaynağı olan Kocabaş Çayı’nın da madene tahsis edilecek olmasına tepki gösteriyor.
Konuyla ilgili Çan Çevre Derneği Başkanı Avukat Ümran Aydın, “Cengiz Holding, 1’nci derecede deprem bölgesi olan Çan ilçemizin bütün suyunu altın için yok edecek ve Kaz Dağları'nı delik deşik edecek. Holding, depremin ağır sonuçlarına rağmen projesinden vazgeçmiyor” dedi.
MAHKEME KARARINI BEKLEMEDEN YENİ ÇED BAŞVURUSU YAPTI
Projeyle ilgili 2022 yılında verilen ‘ÇED olumlu’ kararına karşı üç ayrı dava açılmıştı. TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği ile 81 kişinin ve 6 kurumun taraf olduğu davada, temmuz ve kasım aylarında iki ayrı yürütmeyi durdurma kararı çıkmış, aralık ayında ise projenin iptaline karar verilmişti. Ancak Cengiz Holding, ilk yürütmeyi durdurma kararının ardından projede, davaya konu olan ‘eksiklikleri’ tamamlandığını belirterek yeni bir ÇED başvurusu yapmıştı.
Çan Çevre Derneği Başkanı Ümran Aydın, Cengiz Holding’in yeni ÇED kararı almaya çalıştığını ifade ederek, “Bu yeni ÇED başvurusunda halkın katılımı toplantısı da yapılmadı ve başvuru Ankara'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında değerlendirildi. 13 Ekim’de Ankara’da yapılan toplantı sonucuna göre proje hakkında yeni ÇED kararı alınmaya çalışılıyor” dedi.
‘DSİ MAHKEME KARARINA UYMUYOR, CENGİZ HOLDİNG KÖYLÜNÜN SUYUNU İSTİYOR’
Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nin aralık ayında aldığı projenin iptali kararını hatırlatan Aydın, proje kapsamındaki göletlerin inşaatının devam ettiğini belirtti. Aydın, Kocabaş Çayı’nın kamulaştırma kararının ise 8 Şubat’ta, yani Maraş depreminin ikinci gününde köylülere yazılı olarak gönderildiğini ifade etti. Aydın, “DSİ, Halilağa Bakır Madeni Projesi’nde su kaynakları olarak yer alan Hacıbekirler-1 ve Hacıbekirler-2 göletlerini mahkemenin iptal kararına uymayarak hızla inşa ediyor. Maden projesinin üçüncü ana su kaynağı olarak ise ilçemizin Kocabaş Çayı’nı madenci şirkete verdi. Bunun için depremin ikinci günü olan 8 Şubat tarihinde yazı göndererek köylüleri kamulaştırma için toplantıya çağırdı” diye konuştu.
KOCABAŞ ÇAYI, 50’DEN FAZLA KÖYÜN SULAMA İHTİYACINI KARŞILIYOR
Çan ilçesinin ortasından geçen, tarım ve hayvancılıkta kullanılan Kocabaş Çayı, Uzunalan köyünden itibaren Büyük ve Küçük Paşaköyler, Hurmaköy ve sonrasında Çan’dan Biga’ya geçerek Karabiga’da denize dökülüyor. Tüm bu hatta 50’den fazla köy, tarım ve hayvancılık için Kocabaş Çayı’ndan faydalanırken, bölgenin yeraltı suyunu da besleyen aynı kaynaktan, Çan Belediyesi, Çanakkale Seramik Fabrikası ve termik santraller de su alıyor.
Su sıkıntısına dikkat çeken Aydın, şunları söyledi: “Özellikle ikinci termik santralin açılması ve açık sistem su kullanması yüzünden çayımız şu an kışın ortasında dahi adeta kuruyacak bir durumda bulunuyor.”
BÖLGE HALKI TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Cengiz Holding’in, 20 Şubat 2022’de Kocabaş Çayı’nın başlangıç tarafına, Uzunalan Deresi’ne bent yapmaya başlaması üzerine köylüler yürüyüş yaparak durumu protesto etmişti. Bölge halkının tepkisi bent yapımına engel olurken, şimdi Uzunalan köyü ile Bilaller köyü arasında, Eski Değirmen mevkiine bent kurup suyu madene vermek için DSİ’nin çalışma yapmaya başladığı ifade edildi.
Aydın, “Çevre Şehircilik Bakanlığı, yıkılan şehirlerle mesuliyetleri dururken bir an duraksamadan Cengiz Holding’e ilçemizin suyunu verme işlemlerini hızla yürütüyor. İlçemizi susuz bırakacak projeye asla izin veremeyiz. Yetkilileri de sağduyulu olmaya ve aklıselim politikalarla şirketlerin elinde oyuncak olmamaya davet ediyoruz” dedi.