Çetin Uygur kitabı buluşması: İşçi hareketinin dününü ve bugününü temsil ediyor
Yeraltı Maden İş Sendikası Çetin Uygur’a ithaf edilen kitap, Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde tanıtıldı. Tanıtıma, kitabın yazarlarının yanı sıra Uygur’un dostları da katıldı.
İSTANBUL - Çetin Uygur’un hikayesini anlatan kitap, 2,5 yılda 11 kişilik yayın kurulu tarafından hazırlandı. NotaBene’den yayımlanan kitabın tanıtımı Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde yapıldı. Tanıtıma kitabın yazarları arasında bulunan edebiyatçı Ayşegül Devecioğlu da katıldı.
1970'li yıllarda Yeni Çeltek madenlerindeki direnişlerle özdeşleşen Yeraltı Maden İş Sendikası eski Genel Başkanı Çetin Uygur'un mücadelesinin anlatıldığı kitabın tanıtımına Uygur’un mücadele arkadaşları ve dostlarından oluşan yaklaşık 300 kişi katıldı.
Çetin Uygur'un eşi de Uygur hakkında "Geçmişiyle ilgili anılar anlatmayı sevmezdi. Hapishane hatıralarını hep atlamıştır. Aslında benim çok anlatacağım bir şey yok. Arkadaşları burada. Ben onlardan arta kalan zamanda gördüğümüz birinden bahsediyoruz. Kitabın bu kadar uzun olacağını söylediklerinde 'ne yazacaksınız bu kadar' demiştim. Ama sonra herhalde Çetin gibi bir adamın hikayesi ancak bu kadar anlatılabilirdi diye düşündüm" dedi.
Kitabın tanıtımı için hazırlanan yazıda ise Çetin Uygur ile ilgili şu ifadelere yer verildi: "İşçi sınıfının parladığı anlar vardır, çağına ve sonraki zamanlara damgasını vuran... Komün gibi, Ekim Devrimi gibi, Gal Madenci Direnişi gibi... Anadolu topraklarında da bu parlayışlar eksik olmaz: Yakın tarihteki 1970 15-16 Haziran eylemleri, 1980 Yeni Çeltek öz yönetim deneyimi, 1991 Büyük Madenci Yürüyüşü, 2010 Tekel Direnişi… Bunlar belki hemen sonuç vermez ama kendi yolunda çok önemli birer birikimi temsil eder. Mazlumların yüreğine su serpen bir inancı besler, bir sonraki kervanın yolcularına rehberlik eder. Bu başkaldırıların mutfağında, kitlelerin içinde kaybolmuş kimi esin kaynakları vardır. Bir adım önde giden isimsiz kahramanlar, çoban ateşi yakıcıları... İşte Çetin Uygur, tam da bu tasvirin ete kemiğe bürünmüş halidir. Çetin Uygur'un paltosunu şöyle bir silkeleseniz son 60 yılın bütün dönüm noktalarının kaldırım taşları; yürüyüşler, işgaller, grevler, cezaevleri, işkenceler, başkaldırılar dökülür. Hepsinin tek bir amacı vardır: Üretenlerin yöneten olacağı bir dünya hayalinin fitilini ateşlemek. Onun açısından bu bir slogan veya ütopya değildir. Çetin Uygur, Türkiye'deki ilk işçi örgütçüleri kuşağının özelliklerini taşımasıyla, 1970'li yılların politikleşmiş işçi hareketine kattıklarıyla, 1989-91 dönemindeki yükselişte oynadığı rolle, 1991 sonrasında yeni bir işçi hareketinin oluşumuna yönelik önayak olduğu tartışmalarla, örgütlenme ve mücadele stratejisi arayışlarıyla işçi hareketinde benzersiz biridir. Bu yönleriyle işçi hareketinde 20 ve 21. yüzyıl arasında bir köprü rolü oynar, işçi hareketinin geçmişini temsil ettiği kadar bugününü ve geleceğini de temsil eder."
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)