Cevdet Yılmaz: Gelecek yıl bu vakitlerde enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz "Gelecek yıl bu vakitlerde enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Çok daha düşük seviyelere gelecek. Yeniden Türkiye'yi tek haneli rakamlarla buluşturacağız" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Finans Merkezi Halkbank Genel Müdürlüğü Binası'nda düzenlenen “Türkmedya Finans Zirvesi”ne katıldı.
Cevdet Yılmaz istikrar programı yürüttüklerini ve bir taraftan da kalkınma iddialarını devam ettirdiklerini; bu ikisini eş zamanlı olarak yönetmeye, yürütmeye gayret ettiklerini belirtti.
“Türkiye'nin bölgesinde ve küresel ölçekte iddiaları olan bir ülke olduğunu” söyleyen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bunu da yapabilmenin yolu elbette güçlü bir ekonomiden geçiyor. Cumhuriyet'i kuranlar, Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurucu kadroların da o günkü bakış açısına geri dönerseniz şunu görürsünüz: Bağımsız bir ülke. Gerçek anlamda bağımsız bir ülke olmanın şartı güçlü bir ekonomik yapıyı inşa etmekten geçiyor. Askeri başarılar, güvenlikle ilgili başarılar çok çok önemli tabii. Ama ekonomide başarılı değilseniz, teknoloji üretmiyorsanız, eğitim sisteminizden diğer altyapılarınıza kadar güçlü bir yapı inşa etmediyseniz, bugün, bugünkü dünyada ayakta kalmanız mümkün değil. Başkalarının etkisine açık hale gelirsiniz.”
'YIL SONU TAHMİNİMİZ 15 BİN DOLARIN ÜSTÜNDE KİŞİ BAŞINA GELİRE ULAŞMAK'
Milli gelirin geçen yıl ilk defa 1 trilyon dolar seviyesini geçtiğini belirten Cevdet Yılmaz, “1,1 trilyonu da geçti aslında. Bu yıl beklediğimiz 1,3 trilyon dolar seviyesini aşması ve Orta Vadeli Programı'mızdaki hedefimiz 2027 yılında 1,8 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmak. Geçen yıl kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar olarak gerçekleşti. Bu yılki yıl sonu tahminimiz 15 bin doların üstünde bir kişi başına gelire ulaşmak. 2027'lere, 2028'lere geldiğimizde ise 20 bin dolarlık bir kişi başı gelire ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yönde politikalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
2024 yılı Ekim ayı itibariyle toplam istihdamın 33 milyonu geçtiğini hatırlatan Yılmaz, işsizliğin yüzde 8,8 civarında olduğunu ve Orta Vadeli Program'da öngördükleri rakamların altında bir işsizlikle devam ettiklerini dile getirdi.
AA ve DHA'nın aktardığına göre, Cevdet Yılmaz en önemli meselelerinin enflasyon olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELE: Hep şunu söylüyoruz hükümet olarak, 'Vatandaşımızın önceliği neyse, bizim önceliğimiz de odur. Vatandaşımız hangi konudan şikayet ediyorsa, sorun var diyorsa bizim için de temel sorun odur'. Dolayısıyla bugün enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmiş durumdayız. Bir taraftan geçen yıl yaşadığımız depremin yaralarını sarıyoruz. Bir taraftan büyümemizi dengeli bir şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Diğer yandan dünyadaki, bölgemizdeki bu jeopolitik gerilimlerle ilgili tedbirlerimizi alıyoruz ama bir diğer yandan da enflasyonla kararlı bir mücadelenin içindeyiz. Geçen yıl ortaya koyduğumuz planımız, programımızla yolumuza devam ediyoruz ve belli aralıklarla tabii ki bu programları güncelliyoruz. Bu da gayet doğal. Çünkü ekonomi dinamik bir alan. Gelişen şartlara göre, ihtiyaçlara göre ana istikametinizi bozmadan mutlaka bu güncellemeleri yapmanız gerekiyor. Biz de şu anda enflasyonu düşürmeyi temel öncelik haline getirmiş durumdayız. Orta Vadeli Programımızın özünü de aslında bu oluşturuyor.
CARİ AÇIKTAKİ DÜŞÜŞLE BORÇLANMA İHTİYACINI VE BORÇLANMA MALİYETİ DE DÜŞECEK: Geçen yılın ortalarında yüzde 5,5'lere gelmişti cari açığımız, 60 milyar dolarlara yaklaşmıştı. Bugün geldiğimiz noktada yüzde 1'in altında bir cari açıktan bahsediyoruz. Yani cari açığın milli gelire oranı olarak baktığınızda yüzde 1'im altına gelmiş durumdayız. Yıl sonu itibariyle de büyük bir ihtimalle yüzde 1'in altında veya yüzde 1'ler civarında bir cari açıkla bu yılı kapatacağız. Bu çok önemli. Çünkü Türkiye'nin dış borçlanma ihtiyacını, döviz ihtiyacını aşağıya çekmiş oluyorsunuz. Bir yandan bunu yaparken diğer yandan da risk unsurlarını düşürdüğümüz için borçlanmanın maliyetini de düşürmüş oluyoruz. Hem borçlanma ihtiyacını, miktarını düşürüyoruz, hem de borçlanmanın maliyetini düşürmüş oluyoruz kamu için de özel sektör için de.
2026 VE SONRASI İÇİN TEK HANELİ RAKAMLARI HEDEFLİYORUZ: Enflasyon oranında Haziran'dan bugüne 28 puanlık bir düşüş var. Bu eylemin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz. Gelecek yıl bu vakitlere geldiğimiz zaman, artık enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Çok daha düşük seviyelere gelmiş olacağız. 2026 ve sonrası için ise tek haneli rakamları hedefliyoruz. Yeniden Türkiye'yi tek haneli rakamlarla buluşturmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla 2026 ile birlikte artık kalıcı fiyat istikrar dönemine de Türkiye geçmiş olacak.
SİYASİ İSTİKRAR OLMASA TÜRKİYE BU PERFORMANSI GÖSTEREMEZDİ: Son 20 küsur yıla baktığınızda dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3,6 olmuş. Ülkemizin yıllık ortalama ekonomik büyümesi 5,4 olmuş. Dünyanın oldukça üstünde bir performans göstermişiz. Siyasi istikrar olmasa, güçlü politikalar olmasa, bu da fiyat istikrarına yansımasa Türkiye büyümedeki bu performansını gösteremezdi. Dolayısıyla siyasi istikrar, makro ekonomik istikrarla birleştiği zaman sürdürülebilir büyüme oluşturuyor ve bu da sosyal refahı artırmış oluyor. Önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla devam edeceğiz.
(HABER MERKEZİ)