Çevre Sayfası... Bakanlıktan kiralık doğal alan

Kırklareli’nde bakanlık tarafından maden sahası olarak ihaleye çıkarılan 4 alanın tarım, orman ve mera olduğu ortaya çıktı. Doğa ve Kültür Derneği ihalelerin iptalini istedi.

Google Haberlere Abone ol

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı 4 Nisan’da Türkiye genelinde 61 ilde 344 maden sahasını ihaleye açtı. Dile kolay 344 maden sahası... Bu alanların ihale bedelleri de 113 bin lira ile 690 bin lira arasında belirlendi. Bahsi geçen alanların 4 tanesi Kırklareli sınırları içinde ve 23 Mayıs’ta ihalesinin yapılması planlanıyor.

‘KORUMA ALANINDA KALIYOR’

DOKU (Doğa ve Kültür) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksal Çidem bakanlığa başvurarak Kırklareli’nde 4 maden sahası ihalesinin iptalini istedi. Çidem’in verdiği dilekçeye ve neden itiraz ettiğine gelin beraber bakalım:

Öncelikle ihaleye çıkan bu maden sahalarından 2’si Kırklareli Barajı kısa mesafe koruma alanında kalıyor. Alanların tamamı yeraltı suyu işletme sahasında yer alıyor.

Dilekçede bölgede yürütülen diğer madencilik faaliyetleri incelendiğinde maden projelerinin çoğunda yeraltı suyu açığa çıktığına dikkat çekiliyor.

MAVİ ALTIN

Burada bir parantez açmak gerekirse bakanlık daha önce de yüzlerce maden sahasını ihaleye açmıştı ve alanlar tartışma yaratmıştı. Bakanlık, birçok dernek ve kuruluşla davalık olmuştu. Bugün tartışma yaratan maden sahaları karar vericiler tarafından yatırım aracı ve kaynağı olarak görünse de birçok araştırma gösteriyor ki gelecekteki en değerli kaynak “su“.

Birleşmiş Milletlere göre, dünya nüfusundaki artış ile iklim krizine bağlı kuraklık ve seller nedeniyle şu an dünyada "mavi altın" olarak adlandırılan suya erişim sıkıntısı giderek artacak ve 2050'de beş milyardan fazla kişi içme suyuna erişemeyecek. Biz bugün su kaynaklarımızın tahrip edilmesine ve yok olmasına neden olacak projeleri ince eleyip sık dokumadan karar verirken gelecekte en büyük sıkıntı su olacak.

‘TRAKYA ARISI KORUMA ALTINDA’

İtirazlara dönecek olursak…

Dilekçede üzerinde durulan bir diğer itiraz ise ihale çıkan sahaların bulunduğu bölgelerdeki köylerin temel geçim kaynağı tarım, hayvancılık, arıcılık ve orman içi orman toplayıcılığı... Maden sahalarında projelerin faaliyete geçmesi halinde birçok köy geçim kaynağını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Ayrıca bölge halkının ekonomik gücünü yükseltmek için ilgili kurumlarca arıcılık destekleniyor. Dilekçede Yıldız Dağları’nın neredeyse tamamında Trakya arısının koruma altında olduğu vurgulanıyor.

‘EKOSİSTEME ZARARLI’

İhaleye çıkan saha alanlarının mera, orman ve tarım bölgelerini kapsadığının altı çiziliyor. Dilekçede şu ifadeler dikkat çekiyor:

“Bu bölge, oluşumu milyonlarca yıldır devam eden çok özel bir habitattır. Ayrıca madencilik faaliyetleri ile yaratılacak olan, toprak ve suyun ağır metal (arsenik, kurşun, civa, çinko, kadmiyum gibi) kirliliği, kronik hastalıklara ve özellikle de kanser hastalıklarına zemin hazırlayacaktır.

Günümüzde insanın yaşam hakkı tartışmasız en kutsal haktır. Ayrıca uluslararası bildirgelerin ve anlaşmaların güvencesi altındadır. Bölgede yıllardır yürütülen madencilik faaliyetleri ekosistem üzerinde olumsuz etkilerde bulunmuştur.”

‘DOĞAL YAPI BOZULUR’

Yıldız Dağları biyoçeşitlilik açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri. Dilekçede taş ocaklarının ve madencilik faaliyetlerinin zararlarından da bahsediliyor:

“İklim değişikliğine bağlı olarak gıda krizinin başladığı gezegende madencilik sahaları gıda üretimini sağlayan ekosistemleri tahrip etmekte ve suyun madenden ve altından daha değerli olacağı günlere doğru giderken su kaynaklarımızın kirletilmesine, zehirlenmesine, kurumasına ve su kaynaklarının yatak değiştirerek doğal ekosistemlerin binlerce, on binlerce yılda oluşturduğu doğal yapıların bozulmasına neden olmaktadır.

Hem su ve diğer doğal kaynaklar hem de insan ve diğer canlıların yaşam koşulları olumsuz etkilenecektir.

Madencilik, ancak kamu yararı taşırsa izin verilmesi gereken sektörlerden biridir. Bununla birlikte orman alanlarında madencilik faaliyetlerine izin verilebilmesi için bu etkinliklerin taşıdığı kamu yararının; ormanların var olduğu gibi korunması ile elde edilecek kamu yararından daha üstün olması gerekmektedir.”

Sonuç olarak dilekçede ihalelerin iptal edilmesi istendi. Unutmamak gerekir ki toprağın üstü altından daha değerli.