Cezaevinde vefat eden hasta tutuklu Kuday'ın cenazesine binler katıldı
Cezaevinde hayatını kaybeden hasta tutuklu Abdulkadir Kuday, binlerce kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı.
DUVAR - Metris R Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmemesi sonucu dün hayatını kaybeden hasta tutsak Abdulkadir Kuday'ın cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) alınarak hava yolu ile Mardin'e getirildi.
MA'nın aktardığına göre, Mardin Havalimanı’nda yüzlerce kişi tarafından karşılanan cenaze buradan konvoyla Kızıltepe ilçesine bağlı Cumhuriyet mahallesindeki aile evine getirildi.
Kuday’dan ailesi ve yakınları helallik aldıktan sonra yeniden cenaze aracına konularak, ilçeye bağlı Elbeyli (Tell Şîrez) mahallesine götürüldü.
KOBANÊ'DE HAYATINI KAYBEDEN OĞLUNUN YANINA DEFNEDİLDİ
Kuday’ın cenazesi binlerce kişi tarafından omuzlanarak, sloganlar eşliğinde defnedileceği yere getirildi. Vasiyeti üzerine 2015 yılında IŞİD'e karşı Kobanê'de savaşırken hayatını kaybeden oğlu Seyid Rıza Kuday ve yeğeni Alişer Kuday'ın mezarlarının yanına defnedildi.
'CEZAEVLERİNDEN ARTIK CENAZE ÇIKSIN İSTEMİYORUZ'
Mezar başında açıklama yapan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) adına Gurbet Tekin, aileye ve Kürt halkına başsağlığı dileyerek şöyle konuştu: “Cezaevlerinde çocuklarımız ve yoldaşlarımız üzerinde öldürmeye kadar yürütülen bu politikaları lanetliyoruz. Bunu kınıyoruz. Cezaevlerinden artık cenazelerin çıkmasını istemiyoruz.”
TANHAN: KÜRT DÜŞMANLIĞI SONUCU KATLETTİLER
DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan da, yüz yıldır Kürtler üzerinde sürdürülen zulmün sonucunun Abdulkadir Kuday’ın katledilmesi olduğunu kaydederek, Kuday’ın 2014 yılında tutuklanmasının ardından cezaevinde maruz kaldığı hukuksuzlukları anlattı. Kuday’ın cezaevine konulmasının ve sürgün edilmesinin yeterli görülmediğini söyleyen Tanhan, “Cezaevinde rahatsızlığına rağmen tedavi etmediler, zamanında hastaneye götürmediler. Hastaneye götürdüler bu defa da yanlış teşhis koydular. Bu da yetmedi, 40 kiloya düşmesinin ardından hastaneye götürdüler ve eziyet ettiler, işkence ettiler” ifadelerini kullandı.
‘MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Kuday’ın hastaneye götürülmesinin ardından gönderdiği mesajında kendisine hastanede işkence edildiğini ve bir damla su verilmediğini aktardığını kaydeden Tanhan, “Bu düşmanlık Kürt halkının kaderi değil. Bu düşmanlığı hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu yaşananları unutmayacağız. Abdulkadir arkadaşın mezarı başında söz veriyoruz; onun kaldırdığı bayrağı yükselteceğiz. Biz her zaman mazlum halkların yanında olacağız, babalarımız, nenelerimiz, dedelerimiz ne yaptı ise biz de onların arkasından gideceğiz. Amacımıza ulaşana kadar biz bu yolu bırakmayacağız. Biliyoruz bu son şehidimiz değil ama umudumuz son olmasıdır. Söz veriyoruz ki; senin mirasına sahip çıkacağız. Bugün yas günü değil, bunu iyi bilsin herkes. Bugün iktidarın yaptığı Kürt düşmanlığının göstergesi olan bir gündür” dedi.
KUDAY: TECRİDİN SONUCU
Ardından söz alan Kuday’ın ağabeyi Salih Kuday da, “Hem kardeşim hem de yoldaşımdı. Belki ikinci defa söz veriyor olacağım. Onun gittiği yol, onun direnişi, onun duruşunu sahipleneceğiz. Onursuzluğu kabul etmedi. Ölüm döşeğindeydi ama yine de ‘ne kadar zulüm, ne kadar tecrit ne kadar düşmanlık büyük olursa bizim direnişimiz de o kadar büyük olacak’ diyordu. Onun bu sözleri bize yol gösterici olacak. Onun sözlerine sahip çıkacak, yolunun takipçisi olacağız. Abdullah Öcalan, 43 aydır ne aile, ne avukat ne de başkası ile görüştürülmüyor. Bugün tecridin sonuçlarından biri de kardeşimdir. İnanıyorum ki; tecrit olmasaydı belki bugün bu mezarın başında olmayacaktık” ifadelerini kullandı.
(MEZOPOTAMYA AJANSI)