CHP adayını açıklamaya hazırlanıyor: 7 soru 7 yanıt
Kulislerde "Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak gelmesi" olasılığına karşı bu kararın alındığı yönünde yorumlar yapılıyor. Ancak bu değerlendirmeyi reddeden partililer, "Mesele Erdoğan’la rekabet edecek ismi netleştirmek ve sahaya çıkarmak. İktidarın karşısına, icra makamı için aday olan muhatabı koymak" diyor.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanması, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanması, yaşananları eleştiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na arka arkaya iki yeni soruşturma açılması CHP’de bu yaşananlar karşısında yeni bir yol haritası belirlenmesi tartışmasına neden oldu. Partinin yetkili organlarıyla yapılan bir dizi toplantının ardından Cumhurbaşkanı adayının bir an önce belirlenmesi kararı çıktı.
Partisinin grup toplantısında kararı duyuran CHP Genel Başkanı Özgür Özel, adı Cumhurbaşkanı aday adayları arasında geçen İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile de konuştuklarını söyledi, "Artık bir yeni başlangıca, yeni bir sürecin tarifine hep birlikte hazır olma konusunda örgütsel mutabakatımız tamdır" dedi.
Aday belirleme süreci için en geç nisan ayını işaret eden Özel, partiye kayıtlı 1 milyon 600 bin üyenin ön seçimde oy kullanabileceğini söyledi.
Özel kararla ilgili örgütün tam mutabakatından bahsetti ama açıklama parti kulislerinde birçok soruyu beraberinde getirdi, adayı erken belirlemenin yaratacağı risklere dair birçok endişe dile getirildi.
CHP’NİN CUMHURBAŞKANI ADAYINI ERKEN BELİRLEME GEREKÇELERİ NE?
Cumhurbaşkanı adayının seçim takvimi beklenmeden belirlenmesini savunan partililere göre bu kararın ana gerekçesi erken seçim yoluyla adaylık planı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına rakibini çıkarmanın zorunluluk haline gelmesi. CHP’de "İmamoğlu mu Yavaş mı aday olur?" tartışmasının toplum nezdinde "Erdoğan mı CHP adayı mı kazanır mı?" sorusuna çevrilmesi gerektiği savunuluyor, "Aday belirlendiğinde iktidarın adayıyla CHP adayının rekabeti izlenecek" deniliyor. Erken aday belirleme kararını savunan partililer ayrıca şu görüşleri dile getiriyor:
"Ülke davalarla yönetiliyor. Yargı araçsallaştırıldı. Erdoğan CHP’yi hedef haline getirdi, kazanmak için yol temizliği yapıyor. Moraller bozuluyor. En büyük sorunumuz şu an moral bozukluğu. Buradan çıkmamız gerek. Aday ilanı heyecan katacak, daha açık ve net bir kampanyayı örgütlememizi sağlayacak."
"Tam hukuksuz bir döneme girdik. İktidar muhalefeti tanzim etmeye çalışıyor. Parti içine dönük hazırlıklar da görüyoruz. Hedef doğrudan İmamoğlu. İktidarın siyasi hesapları var. Her yaşanan yeni olayda tepki göstereceğiz ama siyasi hesaplara siyasi karşılık vermek gerek. Çözüm iktidar değişiminde. O nedenle seçimi zorlayan, bunun için de adayını ilan etmiş bir CHP daha rahat yol alacaktır."
"Erdoğan kongre sürecinde adaylığını işleye işleye kabul ettirdi. Seçim için de yola çıktı. Siyaset bir rekabet alanı. Muhalefet bunun karşısına adayını koymazsa Erdoğan rakipsiz bir şekilde çalışmaya devam edecek. Seçmen sürekli iktidardan icraat, vaat dinliyor. Yürütme makamı Cumhurbaşkanlığı ise CHP’nin de bu makama adayını çıkarıp geleceğe dair iddiasını, programını ortaya koyması gerek."
İMAMOĞLU’NA YASAK RİSKİ NEDENİYLE Mİ BU KARAR ALINDI?
Kulislerde "Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak gelmesi" olasılığına karşı bu kararın alındığı yönünde yorumlar yapılıyor. Ancak bu değerlendirmeyi reddeden partililer, "Mesele Erdoğan’la rekabet edecek ismi netleştirmek ve sahaya çıkarmak. İktidarın karşısına, icra makamı için aday olan muhatabı koymak" diyor.
PARTİDE İKİLİ GÖRÜNTÜ SORUN YARATMAZ MI?
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının ilan edilmesi durumunda partide ikili bir görüntü oluşacağı, bunun da tartışmalara yol açabileceği eleştirisi de sıklıkla dile getiriliyor. Ancak CHP yöneticileri kongreden bu yana genel başkanla Cumhurbaşkanı aday adaylarının süreci iyi yönettiğini, aday belirlendikten sonra da bir risk taşımayacağını düşünüyor.
PARTİDE FAY HATLARI TETİKLENİR Mİ?
Erken aday belirleme kararının kongre sonrası henüz iç birliğini sağlayamayan partide fay hatlarını tetikleyebileceği endişesini dile getiren de birçok milletvekili var. Bu endişelere, "Erken aday belirleme kararı kimi tartışmalara hatta krizlere yol açabilir ama aday 2 yıl sonra belirlense de bunların yaşanma olasılığı var. O nedenle olası krizi, yaşanacak iç rekabetin sancılarını bugün yaşayıp çözüm aramak daha doğru olur, parti bundan daha kazançlı çıkar" yanıtı veriliyor.
MANSUR YAVAŞ PARTİDEN AYRILIR MI?
Aday belirleme sürecinde yaşanabilecek en önemli krizlerden birinin "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın partiden ayrılıp aday olması olur" değerlendirmesi yapılıyor. Ancak Özel’in grup toplantısında Yavaş’la da konuşulduğu sözleri sürece dair bir diplomasi yürütüldüğünün işareti olarak görülüyor. Aday belirleme sürecinin hızla sonuçlanması gerektiğini savunanlar, "Sayın İmamoğlu da Sayın Yavaş da partili. Bu sorun krize dönüşmez. Sayın Yavaş ön seçime katılır ya da katılmaz, bunu ön seçim takvimi içinde göreceğiz ama partide kalmaya devam edecektir" görüşü savunuluyor.
DİĞER MUHALEFET PARTİLERİ İLE İSTİŞARE OLACAK MI?
CHP kulislerinde Cumhurbaşkanı seçiminde 50+1 oy zorunluluğuna dikkat çekilerek, "Adayın diğer muhalefet partileri ile de konuşulması gerekmez mi? Bu haliyle dayatma olmaz mı?" soruları da soruluyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde her adayın kendi partisinin seçmen tabanının dışından oy alma kapasitesi bulunduğunu söyleyen partililer millet ittifakı tabanda kurulacaktır" diyor.
"Olmayan seçimin adayı mı olur?" diye soran bazı partililer de yöneticileri, "Aday ilanı iktidarı frenleyecek bir adım değil. İmamoğlu’na bir kalkan icat etme çabası anlaşılır ama bu kalkan başka komplikasyonlar yarabilir. Diğer muhalefet partileri ile istişare etmeden aday belirlemek de doğru değil, bir dayatmadan kaçınmak gerek" uyarısı yapıyor.
TAKVİM NASIL İŞLEYECEK?
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapılacak ön seçim takviminin gelecek hafta Özgür Özel tarafından açıklanması, en geç iki ay içinde sürecin tamamlanması bekleniyor.
Adayın belirlenmesinin ardından hedef "Erken değil derhal seçim" çağrısı olacak. Parti yöneticilerinin değerlendirmesine göre Cumhurbaşkanı adayı seçim beklentisini artırmak, iktidarı buna zorlamak için sahada olacak. Belirlenen adayın birlikte çalışacağı bakanları da bu çalışma sırasında kamuoyu ile paylaşabileceği, sadece aday olarak değil kabinesi ile de çalışmaya başlayabileceği konuşuluyor.
İMRALI TRAFİĞİ BİTTİ Mİ?
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in DEM Parti’nin ikinci İmralı ziyaretiyle ilgili sorusu üzerine, "Ziyaret trafiği tamamlandı. Bundan sonra beklenen terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili çağrının ortaya çıkması" dedi. Çelik’in bu sözleri DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretlerinin bittiği yorumlarına neden oldu. AK Parti ve DEM kaynakları ise bu iddiayı reddetti.
AK Partili bir yetkili, Çelik’in açıklamasının DEM Parti’nin siyasi parti ziyaretleri olduğunu belirterek, "DEM Parti heyeti partimizi ziyaret etti. Diğer partilerle de görüşmeler yaptılar. Süreçten beklentimizi ifade ettik, görüşlerimizi paylaştık. Bundan sonra silah bırakma çağrısı gelmeli. Yeni bir siyasi parti trafiğinin anlamı yok. DEM Partililer de böyle bir ziyaret planlaması olmadığını söyledi. Kendi içinde çok da zaman almadan bir sonuca varılacağını düşünüyoruz" dedi.
MHP’de de İmralı trafiğinin bittiğine dair bir değerlendirme yapılmadı. MHP liderinin heyetle görüşerek değerlendirmesini paylaştığını dile getiren kaynaklar, "Şu an bir gecikme olduğu düşüncesinde değiliz. Beklediğimiz silah bırakma çağrısı. Bunun gereği yapılmazsa devlet gereğini yapacaktır" dedi.
DEM Partili bir yetkili de İmralı trafiğinin bir süre devam etmesini beklediklerini ifade ederek, "Şu an diyalog süreci, görüşme süreci olarak nitelendirebileceğimiz bir temas var. Henüz karar aşamasına gelmiş bir durum yok" değerlendirmesinde bulundu.
Öcalan’la ikinci görüşmenin daha çok heyetin siyasi parti ziyaretlerine dair aktarım içerdiği, Öcalan’ın da bu aktarımları not alarak üzerinde bir çalışma yapacağı kaydediliyor. Üçüncü görüşme takviminin de Öcalan’ın bu çalışmasına göre netleşeceği beklentisi hakim. Bu arada DEM Parti İmralı heyetinin de aydın ve sanatçılarla, kanaat önderleri ile görüşmeler yapacağı ifade ediliyor.
Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan süreci "Kürt sorununda çözüm umudu" açısından olumlu bulduklarını ve desteklediklerini ifade eden DEM Parti’de gelişmelere dair çok fazla soru işareti bulunuyor. Özellikle seçmen tabanında birçok "kuşku" olduğuna dikkat çeken parti yöneticileri bu endişeleri dinlemek, sürece dair değerlendirmeleri paylaşmak için sahaya çıkmaya hazırlanıyor. Barış talebini toplumsallaştırma amacı da taşıyan program kapsamında 40’ın üzerinde ilde toplantı yapılacak. Şubat ayının ilk iki haftasında yapılacak toplantılara parti yöneticileri ve milletvekilleri katılacak.
DEM Parti’nin Öcalan ziyareti, asgari ücret, AK Parti kongresi 26 Aralık 2024
AK Parti’de Suriye kaygısı, DEM’in İmralı ziyaretinde Öcalan ayrıntısı 18 Aralık 2024
Öcalan ziyaretinde Suriye etkisi var mı? 13 Aralık 2024
Siyaset Öcalan görüşmesine kilitlendi: Trump ayarlı açılım mı? 29 Kasım 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI