CHP dijital platform çalışanlarının hakları için kanun teklifi verdi
CHP Grup Başkanvekilleri, dijital platform çalışanlarının çalışma hayatındaki statülerinin tanımlanması, sosyal ve ekonomik haklarının düzenlenmesine ilişkin kanun teklifi verdi.
ANKARA - Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, motokuryeler ve dijital platform çalışanlarının çalışma düzenine ilişkin kanuni çerçevenin oluşturulması, sağlık, sosyal güvenlik, ücret, sosyal ve mali haklarında güvenceli çalışma modelinin kurulmasına yönelik kanun teklifi verdi.
Meclis Başkanlığı'na sunulan ‘İş Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin gerekçesinde 1980 yılından itibaren emek rejiminde dönüşüm yaşandığı belirtilerek, “İşgücü piyasasında işletmeler tarafından talep edilen ve teknolojik gelişmelerin mümkün kıldığı esnek istihdam biçimleri, işverenlere üretim sürecinde kullanacakları işgücü miktarını ve işgücünün niteliğini, piyasanın taleplerine ve yeni üretim tekniklerinin gereklerine göre, dilediği gibi, hiçbir maliyete katlanmaksızın belirleyebilme imkânı sunmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Kanun teklifinde ortaya çıkan atipik istihdam (İş akdinin belirli süreli olduğu, çalışmanın tam zamanlı olmadığı istihdam türü) biçimlerinin uzun süreli ve korumalı istihdam biçimlerinde işverene yönelik yükümlülükleri azalttığı veya ortadan kaldırdığı gibi işgücünün sağlık sosyal güvenlik, ücret ve sosyal ve mali haklarına yönelik bir tahribat yarattığına dikkat çekildi. Teklifte şöyle denildi:
İŞLETMELER İŞVEREN STATÜSÜNÜN GETİRDİĞİ SORUMLULUKLARDAN KAÇIYOR: Teknolojik ilerleme sayesinde, işverenler üretim sürecinde ve istihdam biçimlerinde her zaman olduğundan fazla esneklik olanağı elde edebilmektedir. Dijital emek platformları atipik istihdam biçimleri içinde, işletmelere işveren statüsünün getirdiği tüm sorumluluklardan kaçınarak, emeğin sosyal maliyetlerine katlanmaksızın, dilediği zaman, dilediği süre boyunca çalıştırabileceği ve dilediği beceri seviyesinde işgücüne kolayca ulaşabileceği küresel veya yerel işgücü piyasaları sunmaktadır. İşletmeler bu yeni istihdam biçimi sayesinde yalnızca emeğin sosyal maliyetlerinden sıyrılmakla kalmamakta, aynı zamanda işçi bulmanın maliyetlerinden, üretim araç gereçlerinin maliyetlerinden kurtulabilmektedirler.
ÇALIŞANLARIN SORUNLARI DİKKAT ÇEKMEYE BAŞLADI: Çalışanlar açısından güvencesizliğin ve sömürünün yeni biçimi olan dijital emek platformları, her geçen gün daha fazla değer kazanmakta, daha fazla işçinin temel gelir kaynağı olmaya devam etmektedir. Ülkemizde dijital platform çalışma biçimi yaygın olmamakla birlikte, örneklere rastlamak mümkündür. Dijital platform çalışma biçiminin yaygın olduğu ülkelerde, platform çalışanlarının sayılarında yaşanan artışlara paralel olarak, çalışanların sorunları dikkat çekmeye başlamış, henüz çok az bilinen çalışma koşulları ve iş ilişkilerinin yapısına ilişkin araştırmaların sayısı artış göstermiştir.
YASAL DÜZENLEME BULUNMUYOR: Yalnızca yaşanan teknolojik gelişmeler ve sermayenin emeğin sosyal maliyetlerinden kaçınma ve esneklik arayışı değil, aynı zamanda içinden geçmekte olduğumuz küresel pandemi süreci uzaktan çalışma eğiliminin tüm dünyada artmasına yol açmıştır. Dijital platform çalışma modeline ve platform çalışanlarına ilişkin koruyucu yasal düzenlemeler bulunmamaktadır. Bu alanda çalışanların statüsü, çalışmanın ortaya çıkardığı risklerden çalışanların korunmasına yönelik düzenlemeler ile bu alanda çalışanların sosyal güvenlik haklarına yönelik çeşitli sorunlar bu alandaki çalışmaların ana konularını oluşturmaktadır.
İŞSİZLİK BU ÇALIŞMA BİÇİMİNE YÖNELME YARATTI: Türkiye’de çalışma hayatına ilişkin mevzuatta bu yeni çalışma biçimine yönelik düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Özellikle pandemi sırasında çeşitli dijital platformlar aracılığıyla yapılan toptan ve perakende ticaretin hızla artışı bu alanda çalışmayı artırdığı gibi yüksek işsizlik düzeylerinin yapısal hale gelmesi de bu çalışma biçimine bir yönelme yaratmıştır. Çalışanlar korumasız, güvencesiz ve düşük ücretlerle bu alanda çalışma zorunda kalmışlardır.
ÇALIŞMA MODELİ EKONOMİK VE SOSYAL RİSKLERE KARŞI KORUMASIZ: Öte yandan, dijital platform çalışma modelinden kaynaklanan bir diğer sorun ise bu alandaki çalışanların kısa ve uzun vadeli sigorta kolları kapsamında ekonomik ve sosyal risklere karşı korunmasını sağlayacak düzenlemelerin eksikliğidir. Özellikle bu alandaki mevzuatın bu alandaki çalışmaları çalışanların sorumluluğuna bırakmış olması nedeniyle bu alanda prim ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesine, buna yönelik koruyucu yaptırımların hayata geçirilememesine neden olmaktadır.
SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN KALICI MEVZUAT DÜZENLEMESİ YAPILMASI GEREK: Kötü ekonomi yönetiminden kaynaklanan sorunlar nedeniyle çalışanların satın alma gücü çok zayıflamış, elektrik, doğalgaz ve temel gıdaya yapılan zamlarla birlikte vatandaşlar kendilerini ekonomik buhranın içinde bulmuştur. Dijital platform çalışanlarının maruz kaldığı iş kazaları bu çalışma biçimine ilişkin bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu göstermektedir. 2022 yılı için verilen zamların yeterli olmaması nedeniyle çok sayıda işyerinde ve dijital platformlarda çalışanlar greve çıkmış ya da taleplerini çeşitli yöntemlerle duyurmuşlardır. 2022 yılının başından itibaren dijital platform çalışanlarının yaptığı eylemlerle çalışma koşullarında iyileştirmeler yapılsa da bu sorunun kalıcı çözümü için bir mevzuat düzenlemesi yapılması gerekmektedir.”