CHP İBB Meclis Grup Sözcüsü Özcan: Kent Lokantaları Türkiye'nin gerçeği
İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan, taksi ve ulaşım sorunu, Kent Lokantaları ile belediyenin Kürtçeyle ilgili çalışmaları hakkında bilgi verdi.
İSTANBUL - Yaz tatilinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi pazartesi günü açılıyor. Meclisi ulaşım ve yoksulluk başta olmak üzere hararetli bir gündem bekliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan, Gazete Duvar'ın sorularını yanıtladı. Gencay Özcan, taksi sorunu, ulaşım, 30 yaş üstü öğrenci indirimi, Kent Lokantaları ve belediyenin Kürtçeyle ilgili çalışmaları hakkında bilgi verdi.
CHP Grup Sözcüsü Gencay Özcan, Kent Lokantalarında bugüne kadar 3 milyon 700 bin kişinin yemek yediğini açıklarken, emeklilere 10 bin lira pazar yardımı için ise idarenin çalışmalarını devam ettiğini belirtti. Metrobüs kazalarına da değinen Özcan, AK Parti ile CHP dönemlerini karşılaştırdı ve CHP yönetiminde kazalarda önemli bir düşüş olduğunu ifade etti.
Metrolardaki klima sorununa değinen CHP İBB Sözcüsü Özcan, proje ve kredi engellemelerine işaret ederek merkezi hükümeti suçladı. Özcan ayrıca, Meclis çoğunluğunun Cumhuriyet Halk Partisi'nde olduğunu, Meclis'te engel kalmadığını ancak bakanlık düzeyinde engellemelerin devam edeceğini işaret etti.
'MECLİS'İN GÜNDEMİ UYGULAMA TABANLI TAKSİ OLACAK'
Yaz tatilini geride bıraktık. Meclis önümüzdeki hafta açılıyor. Gündemde neler olacak?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin en siyasi organı Meclis. Dolayısıyla buradaki siyasi kimliğimiz, Cumhuriyet Halk Partisi grubu, AK Parti grubu, Milliyetçi Hareket Partisi grubu ve Büyük Birlik Partisi grubu... İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin idari yapısı anlamında değil, kendi grubumuzun bakış açısı anlamında bu soruya yanıt verebilirim. İstanbul’un en büyük sorunları bizim de gündemimizde. Pazartesi günü Meclis açılacak. Öncelikle uygulama tabanlı taksi uygulamasına yönelik bir teklif var idareden bize ulaşacak olan. UKOME’de karar alındı. Meclis'te çeşitli seçeneklerin değerlendirmesi yapılacak. Süresiz mi verilecek, 10 yıla kadar mı yoksa 30 yıla kadar mı verilecek? Burada bir tercihte bulunacağız. İstanbul’un büyük sorunu olan bu taksi sorununa odaklanmış durumdayız. Bundan sonra İstanbul’da en büyük problemlerden biri benim de başkanlığını yaptığım ulaşıma yönelik çalışmalar yapacağız. Metrolar için yerin altında binlerce İBB personeli çalışıyor. Yine vatandaşın yaşadığı derin yoksulluğundan ötürü sosyal içerikli düzenlemeler olacak.
'EMEKLİLERE YÖNELİK ÇALIŞMAMIZ OLACAK'
Emeklilere yönelik bir çalışmanız olacak mı? Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun emeklilere 10 bin lira pazar destek vaadi vardı?
Evet, emeklilere yönelik de bir çalışmamız olacak. Ama planlama hangi aşamada onu idare biliyor. Böyle bir vaadimiz var ve bu vaadimizin arkasındayız. Biz siyasi baskıyı yapıyoruz tabi vatandaşın taleplerinin biran önce gerçekleşmesi konusunda. İdari yönetim imkanlar doğrultusunda, gelen bütçe, merkezi iktidardan gelen kaynaklar… Bunlarda önemli ölçüde düşüş yaşıyor. Hayat pahalılığı kendini her alanda hissettirdiği gibi orada da hissettiriyor. Belediyenin gelirlerinin İstanbul’da toplanan verginin belli bir bölümünün İBB’ye aktarılması şeklinde oluyor. Ticaret düşünce, ekonomi, daralınca buralara da yansıyor. Bu yüzden bütçe imkanları çerçevesinde siz bir irade ortaya koyabiliyorsunuz. Siyaseten biran önce olsun istiyorsunuz ama sonuçta ayağınızı yorganınıza göre uzatmanız gerekiyor.
SOSYAL YARDIMDA NELER YAPILIYOR?
Kent yoksulluğundan söz ettiniz. Geçim sıkıntısı yaşayan aileleri belediyelerin sosyal yardım kuruluşlarına başvuruyor. İBB’nin bu alanlarda yaptığı destekler neler?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yardımları çok çeşitli. Her alanda vatandaşın yanında duruyor. Mesela anne kart bir sosyal destek projesi. 650 bin anne İstanbul’da bundan faydalanıyor. Bu ciddi bir sosyal destektir. Ya da Yuvamız İstanbul bir kreş projesi ama nihayetinde piyasada bu hizmeti 10 bin liranın üstünde vatandaş alabiliyor. Bu da en düşük rakamlar. İBB’nin rakamları 2 bin 600 civarında. Bu piyasanın ciddi manada altında. İlçe belediyelerin verdiği rakamların da çok altında. Anne, çocuğunu kreşle bıraktığı zaman gidip çalışabiliyor ve evin bütçesine katkı sunabiliyor. Yurt projemiz var. Orada da siyasi müdahale olmadan tamamen ihtiyaç sahiplerine göre düzenlenen bir seçme yöntemi kullanılıyor. Dar gelirli ailelerin çocuklarına dair İstanbul’da barınma imkanı sunan bir proje. Sosyal destek kartlar var. 3 aylık şeklinde kontörler yükleniyor.
AK PARTİ MUHALEFETTE NASIL BİR PERFORMANS GÖSTERİYOR?
Önceki dönem Meclis çoğunluğu AK Parti’deydi. İBB yönetimi, Meclis'e gönderdiği bazı maddeler geçmiyordu. 31 Mart’tan sonra Meclis çoğunluğunu da Cumhuriyet Halk Partisi aldı. AK Parti şimdi muhalefette. AK Parti muhalefetliği nasıl?
Bizim açımızdan uzun yıllar sonra 25 yıl sonra belki de İstanbul’da Meclis'te de Cumhuriyet Halk Partisi’nin çoğunluğu oldu. Biz sayısal üstünlüğü elde ettik şımarıklığı üzerinden davranmıyoruz bir kere. Uzlaşı arıyoruz. Teklifi veren müdürlüğün yetkilisini çağırıyoruz. Daire başkanını çağırıyoruz. Komisyonda yer alan AK Partili, CHP'li demeden dairedeki ve müdürlükteki arkadaşlar sunum yapıyor. Görüşlerine çok önem veriyoruz. Oy birliği olacak şekilde Meclis'e göndermeye çalışıyoruz. Hatta komisyonda AK Partili arkadaşlarla konuşurken, ‘tamam mı, oy birliği mi?’ diyorum. Sonra Meclis'e geliyor, ‘gruba sordum, ret verilmesi gerektiğini ifade ettiler. Ret vereceğim ama ne yapayım?’ diyorlar. Ret verdikleri dosyalar da özellikle benim alanım olan ulaşım. Biz uzlaşı arıyoruz. Demokrasiye, çalışmalara sonuna kadar yansıtmaya çalışıyoruz. AK Partili arkadaşların yapmış olduğu eleştirileri dikkate alıyoruz ancak AK Partili arkadaşlar 25 yılda yapmadıkları işleri bize söylüyorlar. Şimdi bunlar bir dönem yapmış olsalar, beş yıllık süre içerisinde parti ve idare değişmiş olsa, beş yıl yeterli gelmeyebilir ve sözleri daha yapıcı değerlendirilebilir ama 25 yıl yönetip, bunları yapmayıp şimdi bize bunu neden yapmadın demeleri şık olmayabiliyor. Sen niye yapmadın? 25 yıl niye durdun? Bana ‘metro yapmıyorsunuz’ diyorlar, sen niye durduruyorsun? Mevlüt Uysal’ın imzasıyla durdurulan 8 tane metro hattı var. Durdurulan çalışmalar, yapılmayan işler var.
MECLİS ENGELİ KALKTI, BAKANLIK ENGELİ DEVAM EDİYOR
Önceki dönemde bazı projeler Meclis'e takılıyordu. Artık Meclis engeli kalktı. Yeni dönemde Bakanlık düzeyinde engellemeler bekliyor muzunuz?
Meclis'te bizim çoğunluğumuz var ama sonuçta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türkiye sınırları içerisinde. Merkezi iktidara bağlı. Bizim yapmak istediklerimiz Bakanlık üzerinden engellenen işler var. Bir katık atık merkezi kurmak istiyoruz ve bundan elektrik üretmek istiyoruz. Onun kredisiyle ilgili bekleyen bir dosyamız var. Yine metrobüs alımıyla ilgili kredi onayı hala bekliyor. Sefaköy-Beylikdüzü metrosuyla ilgili proje hala cumhurbaşkanından imza bekliyor. İtfaiye alımıyla ilgili süreç hala İçişleri Bakanlığı’ndan imza bekliyor. Biz Meclis'teki çoğunluğu aldık ama bizi engelleme girişimleri, merkezi iktidar yoluyla hala yapılıyor. Eskiden hem Meclis hem merkezi iktidar engelliyordu. Şimdi merkezi iktidar engelliyor.
Biz bir şeylerin arkasına sığınıp siyaset yapan, bizi engelliyorlar deyip hiçbir şey yapmayan bir siyasi yapı değiliz. 300 tane metrobüs alımını engelledin de ne oldu? 252 tane metrobüsü kendi imkanlarımızla aldık. Sende bu 300 tanesini onayla, nihayetinde metrobüs filosunun yüzde 90’nını yenilemiş olalım. Bizim derdimiz bu. Engellendik diye bir tane metrobüs almasaydık, bir bahanenin arkasına saklanmak denilebilirdi. Ama biz hizmet üretmeye devam ediyoruz. Bunu vatandaş görüyor.
KENT LOKANTALARINDA KAÇ KİŞİ YEMEK YEDİ?
AK Partililer daha önce kent lokantalarına tepki göstermişti. Daha sonra kendileri açmaya başladılar. Kent lokantaları sayısı kaç oldu ve kaç kişi buralarda yemek yedi?
Kent Lokantaları İstanbul’un gerçeği. Türkiye’nin gerçeği aslına bakarsanız. Kent Lokantaları Türkiye’de marka oldu. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler Anadolu’nun birçok yerinde Kent Lokantalarını açıyor. AK Partililer de açıyor. Tam adını koymuyor. Esenler Belediyesi bir tane açtı. Vatandaşın geçim derdi bir yana asgari ücret 17 bin lira. Türk-İş’in açıkladığı rakama göre, DİSK demiyorum bakın. Türk-İş’e göre açlık sınırı 19 bin lira. İnsanlar çalışarak aç kalıyor. Bakın çalışarak yoksul kalıyorlar demiyorum. Çalışarak aç kalıyorlar. Bu Türkiye tarihinde pek rastlanan şey değil. Bu ülkede çalışanın açlığı söz konusu. Daha ucuz, daha düşük rakamlara İstanbul’da yemek hizmeti vermek şart. Çünkü çalışsalar bile aç kalıyorlar. Kent Lokantası da özellikle öğrencilere, yoksul insanlara, emeklilere yönelik bir hizmet. 14 tane Kent Lokantası açtık. 26 Eylül’de bir tane daha açacağız. Bu Kent Lokantalarında bugüne kadar 3 milyon 700 bin kişi yemek yedi.
AK Parti bu Kent Lokantalarını önce küçümsedi, sonra kabul etti. Kendileri de yapmaya başladı. Zaten öyle yapıyorlar. Onlar önce neyi kınasa sonra onu yapar. Dış siyasette de öyle. Önce bir Nas der, sonra tam tersini yapar. Önce ‘Sisi’ye mi oy verirsiniz yoksa Binali’ye mi?’ Derler sonra Sisi ile görüşürler. Haram diye faize karşı çıkarlar sonra faizi artırırlar.
30 YAŞ ÜSTÜ ÖĞRENCİ İNDİRİMİNDE YENİ DÜZENLEME OLUR MU?
İstanbul’daki ulaşıma yönelik bazı eleştiriler var. Bunlardan biri 30 yaş üstü öğrencilere indirimli ulaşım hakkının iptal edilmesi.
30 yaş öğrenci indiriminde durumu anlatayım önce. İstanbul’da 2019’da iktidar olduğumuzda, 30 yaş üstü 703 bin 548 öğrenci vardı. Sonra öğrenci indirimi kartını 85 liradan 40 liraya düşürdük. Bu önemli bir fırsat yarattı. Vatandaşın ulaşımı alanında önemli bir sosyal destek sağladı. Bazı özel sektör firmalarının bunu avantaja dönüştürdüğünü gördük. İş ilanlarında yol, yemek, maaş gibi ilanlar verilir. Yol masraflarını, işe aldığı kişileri açık öğretime kaydettirip bunun üzerinden de onlara indirimli öğrenci kartı parasını veriyorlardı. Bir suiistimal olunca bunun önüne geçmek için böyle bir önlem alındı. İndirim yapmadan önce 2019’da 30 yaş üstü 703 bin 548 öğrenci vardı. Bunun 122 bin 570 tanesi öğrenci indirimi kartını kullanıyordu. 2024’te ise 30 yaş üstü 513 bin ama indirimli kart kullanan 30 yaş üstü öğrenci sayısı 272 bin. Öğrenci sayısı yaklaşık yüzde 50 düşmüş ancak indirimli kart kullanan sayısı yüzde 100’den fazla artmış.
Üniversiteye geç başlayan ve hali hazırda örgün eğitime gidenler için bir düzenleme olacak mı?
Biz şikayetleri İBB yönetimine iletiyoruz. İdarenin bir çalışması olacak. Orada da indirim yüzde 100 kalkmıyor. İndirimin yüzde 10’u devam ediyor. Biz bu teklifi geçirirken başka bir teklif daha geçirdik. İş arayan vatandaşlar istihdam ofisine başvurursa eğer, üç ay süre ile ulaşımdan faydalanabiliyor. Bu da çok önemli bir sosyal destek.
BAZI METROLARDA KLİME NEDEN ÇALIŞMIYOR?
Bazı araçlarda klimaların çalışmaması ve hava pompalarının açılmaması da tepki çekiyor.
Tramvay aracı burada yapılmıyor. Biz bir proje başlattık. Araçların İBB’ye teslimi biraz zaman alıyor. Yurtdışından alındığı için Mehmet Şimşek’in imzasıyla İstanbul’a araç alabilirsiniz diye bir dış kredi talebi olmuştu. Mehmet Şimşek’ten önceki Bakan16 ay bekletti. Ekonomi Bakanı değiştikten sonra biz onay aldık. Bir aracın yurtdışından sipariş verilmesi, üretilmesi, Türkiye’ye gelmesi zaman alıyor. Bu da iki yıllık bir süreci kapsıyor. Bir yılı geride bıraktık. Araç, ‘hadi’ deyince alınacak bir şey değil. Özellikle T-1 Tramvay hattından çok şikayet geliyor bu konuda. Araçlar çok eski olduğu için değişim şart. Kompresörün değişmesiyle sorunun çözülmeyeceğiyle ilgili bize bilgi veriyor arkadaşlar. Bu yüzden böyle sorunlar yaşanıyor. Bu da Bakan engellemesinin bir örneği.
'METROBÜS KAZALARINDA DÜŞÜŞ VAR'
Yaşanan son metrobüs kazasındaki ihmaller de çok tartışıldı.
Sigorta eksperliği benim mesleğim. Kazaya bakarım. En son metrobüs hattındaki kazayla ilgili konuşmak gerekirse, orada bir sürücü dikkatsizliği olduğu görülüyor. Kaza oluyor. Önemli olan bu yönde tedbir almak. İBB, üç yılda bir tekrarlanan teorik eğitimi, 14 günlük hat eğitimi, iki günlük otobüs kılavuz kaptan eğitimi, 7 günlük metrobüs kılavuz kaptan eğitimi veriliyor. Bu eğitimlerin ardından kazalarda önemli ölçüde düşüşler oldu. Biz İstanbul’u kazandıktan sonra eğitimler arttı. Milyon kilometre başına kaza sayısına göre 2019’da 32,19 iken, 2024’te 25,12 düşüyor. Ölümlü kaza sayısı 2018’da 9 iken, 2019’da 2, 2020’de 4, 2021’de 1, 2024’te 7’dir. Yaralanmalı kaza sayısı 2018’de 667 iken, 2024’de 372’dir. Ciddi oranda düşüş var. Bu eğitimin bir sonucu. En son yaşanan metrobüs kazasında vefat var. Hiçbir şey bunun karşılığı değil. Yaşamını trenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz.
KÜRTÇE İÇİN YENİ BİR ÇALIŞMA VAR MI?
İstanbul’da yaşayan Kürtlerin büyük çoğunluğu Ekrem İmamoğlu’na oy verdi. İSMEK’lerde Kürtçe’ye yer verilmesi, Kürtçe tiyatro ve konserlerine salon verilmesi, pandemide zor günler şayan Kürtçe tiyatro oyunlarına destek vermesinin etkisi olduğu belirtiliyor. Kürtçe ile ilgili yeni projeler var mı?
Kürt vatandaşların sonuçta özgürlük talepleri var. Hepimizin olduğu gibi. Burada Türk, Kürt, Laz, Çerkez diye değil de İstanbul’da yaşayan herkesin gereksinimleri oluyor. İBB bunlara tarafsız olarak bakıp bu ihtiyaçları giderir. Yasayla tanınmış bir görev. Bu çerçevede hizmet eder. Ekrem başkanın şu ana kadar yaptıkları zaten olması gerekenlerdi. Olması gereken başka şeyler de var mı? Var. Çekinecek bir durum yok. Herkes bu ülkenin vatandaşı. Herkesin birbirinin hakkına, hukukuna saygı gösterdiği bir ortamda belediye de herkesin hakkına ve hukukuna saygı gösterir. Belediye insanların ihtiyaçları karşılanması anlamında taşın altında elini koyacaktır. Başkanım 16 milyonun benimsediği hizmeti yapmak için geri durmaz. Biz insanı görürüz. Partimizin genel yaklaşımı da bu. Herkes bu memleketin evladı. Şu ana kadar yapılmaması bence handikap. Yapılması da doğru. Yapılmaya da devam edecek.
'AK PARTİLİ BELEDİYE MECLİSLERİNDE İSTİKLAL MARŞI OKUNMUYOR'
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile Esenyurt Belediyesi meclis toplantısında, Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in oturumu İstiklal Marşı okumadan toplantıdan ayrılıp ayrılmadığı tartışmaları yaşandı. Bütün ilçe belediyelerinde İstiklal Marşı okunuyor mu?
Belediye başkanımıza haksızlık ediliyor. İstanbul'da AK Partili ilçe belediyeleri var. Grup Başkan vekilleriyle bir toplantımız oldu. Hemen hemen tamamında her Meclis toplantısından önce İstiklal marşı ve saygı duruşu gibi şeyler yapılmıyor zaten. Bu ay da yapılmadı. Kendileri yapmadığı bir noktada siyaset geliştirip belediye başkanımızın memleketini mi kastediyorlar? Neyin üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorlar? Öyle yapıyorlarsa da ayıp ediyorlar. İstiklal Marşı okunmadı da şunu kabul etti de bunu kabul etmedi... Şık değil. Bu bizim Meclis'in çalışma usulü açısından değerlendirilecekse kendi yönettikleri belediyelerde bakmaları gerekir.
Burada Ahmet Özer'e karşı bir linç kampanyası geliştirerek başarılı çalışmalarını perdelemeye çalışıyorlar. Ahmet bey Esenyurt'ta döktüğü asfaltla, temizlik hizmetleriyle gündeme gelmeli. Esenyurt'taki muhalefet partisinin acziyet içinde olduğunu görüyoruz. Artık tıkanmışlar. Siyaset üretecek bir şeyleri kalmamış, bu tip yakıştırmalar üzerinden eleştirecek bir yer bulamıyorlar. Hizmetler gelişiyor, Esenyurtlular başkanlarını sürekli sahada görüyor, mutlu oluyor. Özellikle Esenyurt Belediye Başkanı üzerinden bu tip yakıştırmalar yapılmasını Esenyurtluların takdirine bırakıyorum. Neyi amaçlıyorsunuz? Memleket üzerinden mi bir denklem kuruyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi'nin her bir belediye başkanının İstiklal Marşlarına, memleketlerine ve bayrağına bağlıdır.'