CHP kurultayına ‘atama’ gölgesi: Bingöl’den PM toplantısı çağrısı

Kurultay takvimi başladıktan sonra 6 il başkanının görevden alınması CHP'de tartışma yarattı. Parti Meclisi Üyesi Tekin Bingöl, itirazların görüşülmesi için meclisin toplanması gerektiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Seçim yenilgisinin ardından değişim tartışmalarının alevlendiği CHP’de kongre süreci başladı. Ancak takvim işlerken 1-2 ay sonra seçim yapılacak Kayseri, Ağrı, Muş, Mardin, Van ve Hakkari il başkanlarının görevden alınıp yerlerine atama yapılması tartışma konusu oldu.

5 Temmuz’daki MYK toplantısında alınan kararı bazı partililer "kongre sürecine genel merkezin müdahalesi" olarak nitelendirdi. Somut bir gerekçe olmadan görevden alındıklarını savunan il yönetimleri de karara itiraz etti.

CHP’de uzun yıllar örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevinde bulunan Parti Meclisi Üyesi Tekin Bingöl geçmişte kongre takvimi işlerken il yönetimlerinin görevden alındığı bir örnek hatırlamadığını söyledi, "somut gerekçe açıklanmadı", "Zamanlaması manidar" yorumunda bulundu.

Görevden alma kararlarının tüzüğe göre haklı ve somut gerekçelerinin ortaya konulup parti kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyleyen Bingöl bunun için de üyesi olduğu Parti Meclisi’ni işaret etti. İtirazların görüşüleceği organ olan Parti Meclisi’nin, rutin takvimi beklemeden bir an önce toplanması gerektiğini belirten Bingöl büyük kurultay tarihi için de “Çok rahat şekilde ekim ayına gelmeden kongre süreçleri bitirilebilir. Dolayısıyla yerel seçimlerden önce kurultayın yapılmasında büyük yarar var. Tıpkı yenilenmiş dinamik hale dönüştürülmüş ilçe ve il örgütleri gibi yenilenmiş bir Parti Meclisi ve ondan oluşturulacak yeni MYK ile yerel seçime gitmek bana daha akılcı geliyor” dedi.

CHP Parti Meclisi Üyesi Tekin Bingöl’ün partideki değişim tartışmaları ve kongre sürecine dair sorularımıza yanıtları şöyle oldu:

“Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi” olarak nitelendirdiğiniz seçimleri kaybettiniz. Bunun nedenleri üzerine değerlendirmeler yapıldığını biliyoruz. Neden kaybedildiğini tespit ettiniz mi?

Seçimin kaybedilmesinin nedenleriyle ilgili birçok boyut var. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, ittifak meselesi, iktidarın seçim sürecindeki yaklaşımı, söylemleri… Hepsini ele almak, çalışıp çok somut gerekçelendirmek lazım. Parti Meclisi, MYK değerlendirdi. Bu sıradan bir seçim değildi. O nedenle uzun soluklu konuşulacak, irdelenecek, tarihe not düşecek sonuçlar çıkması gerekiyor.

'DEĞİŞİM KONGRE SÜRECİNDE OLACAK'

Partinizde bu değerlendirme süreci devam ederken “değişim” çağrıları gelmeye başladı. Genel başkanın da “değişim” adına MYK’nın yenilenmesi, danışmanlarının görevine son vermesi gibi adımları oldu. Bu değişim süreci açısından yeterli mi?

Değişim diyalektiğin temel unsurlarından. Değişimi göz ardı etmek, yok saymak eşyanın tabiatına aykırı. Partide birçok arkadaşımız, değişim konusunda net ifadeler kullandı. Şimdi kongre süreci başladı. Elbette bu kongre sürecinde değişim söz konusu olacak. Örgütlerde değişiklik olacak. Bu değişim bir silsile halinde devam edip gidecek. Ama bunun ne tür bir değişime evrileceğini de zaman içinde yaşayarak göreceğiz ve bu değişim sürecinde değişimin nerelere kadar sirayet edeceği yaşanarak ortaya çıkacak bir realite olacak.

DİĞER PARTİLERDEN CHP’Yİ AYIRAN TEMEL ÖZELLİK…

Değişimin niteliğine, içeriğine dair sizin bir talebiniz, çağrınız var mı? Böyle çıkışlar geldi.

Yetkili kurullar açısından söylüyorsanız bunu belirleyecek olan kurultaydır. Delegeler yetkili kurulları şekillendirecek, yeni Parti Meclisi oluşacak, onun içinden de bir MYK şekillenecek. Genel başkanlık açısından söylüyorsanız, şu ana kadar Sayın Genel Başkan dahil “ben genel başkan adayıyım” diye bunu dile getiren olmadı. Yenilenme, değişim talebi açıklayan arkadaşlarımız da “biz genel başkan adayıyız” diye yola çıkmadılar, böyle bir söylemde bulunmadılar. Partinin derlenip toparlanması ve dinamik hale gelmesi adına bunu dillendirdiler. Partili arkadaşlarımızın düşüncelerini ifade etmeleri son derece doğal.

Sosyal demokrat partilerde kanatlar bir zenginliktir. O kanatlar, düşünce farklılıkları, eleştiri-özeleştiri mekanizmaları zenginlik katar. Bu zenginlik de partinin daha dinamik hale gelmesini sağlar. Diğer partilerden bizi ayıran temel özelliklerden biri de budur.

Doğallığında kurultay süreci başladı ve burada bir değişim olacak diyorsunuz. Ama önümüzdeki 1-2 ayda il ilçe kongreleri yapılacakken 6 il başkanının genel merkez tarafından görevden alınması ne anlama geliyor? Bu değişim sürecine müdahale değil mi?

Tüzüğümüz somut ve haklı gerekçelere dayanarak MYK’ye görevden alma yetkisi veriyor. Görevden alabilir ama bunun somut gerekçelere dayanması gerek. Ancak şu ana kadar görevden alınan il, ilçe başkanları ve yönetimlerinin görevden alınmaları ile ilgili bizim bildiğimiz net bir gerekçe söz konusu değil.

'KONGRE TAKVİMİ İŞLERKEN ÖRGÜTLERİN GÖREVDEN ALINMASI HAKLI OLARAK FARKLI ALGILANABİLİYOR'

Bizim parti kulislerinden edindiğimiz bilgilere göre 6 il başkanının görevden alınma gerekçesi “iyi çalışmamak.”

“İyi çalışmıyorlar” soyut bir kavram. Bunun somutlaştırılması gerekiyor. 3 yıl önce seçimle iş başına gelen örgütler bunlar. Bizim bakış açımıza göre seçimle gelen seçimle gider. Haklı gerekçeler varsa alınabilir ama bunu somutlaştırmaları, netleştirmeleri gerek. İkincisi zamanlaması önemli. Kongre takvimi işlerken örgütlerin görevden alınması haklı olarak farklı algılanabiliyor. İllerde mahalle temsilcilikleri seçimleri yürüyor. 5 Ağustos’tan itibaren ilçe kongreleri başlayacakken görevden almaların haklı bir gerekçeye dayandırılması gerekir. Zamanlama da dediğim gibi dikkat çekici. Kongre sürecinde görevden alma “dereyi geçerken at değiştirmek” deyimine benziyor.

Ben örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı yaptım, 2 kongre yaşadım. Kongre süreci devam ederken böyle bir görevden alma söz konusu olmadı. Kendi dönemim dışındaki dönemlere de baktım böyle bir şeye rastlamadım. Dediğim gibi bir zorunluluk olabilir, ama bunun nedeninin açık ortaya konulması gerekiyor. Bir çırpıda 6 il ve birçok ilçenin görevden alınması, haklı olarak insanların kafasında soru işaretleri yaratıyor.

'PARTİ MECLİSİ RUTİN TOPLANTI TARİHİNİ BEKLEMEDEN ACİL OLARAK TOPLANMALI'

O zaman kongre yoluyla beklenen değişim süreci sakatlanıyor diyebilir miyiz?

Görevden alma gerekçelerini görerek bir değerlendirme yapmak daha sağlıklı olacaktır. Muhtemeldir ki görevden alınan il yöneticileri genel merkezimize itiraz dilekçelerini vermişlerdir. Bu tür görevden almalara yönelik itirazların değerlendirileceği yer Parti Meclisi. Ama bu gecikmemeli. Rutin bir Parti Meclisi toplantısına kadar bekletilirse aradan yaklaşık 1 ay geçecektir. Bir aylık sürede kongre takvimi işlemeye devam edecek. Belki o Parti Meclisi’nde görevden alınan arkadaşların itirazları haklı görülecek, iade edilecekler. O zaman aradan geçen süreçteki işleyiş nasıl tersyüz edilecek. Bu durumda hak kaybı olacak. O nedenle itirazlar söz konusuysa Parti Meclisi’nin rutin toplantı tarihini beklemeden mutlaka acil olarak toplanıp bu itirazları görüşmesi gerekiyor.

'EN KISA SÜRE İÇİNDE DERLENİP TOPARLANMAK GEREKİYOR'

Seçim sonrası Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Bülent Tezcan’dan değişim çıkışları geldi. Bu çıkışları nasıl değerlendiriyorsunuz, siz nerede duruyorsunuz?

Bu arkadaşlarımızın doğal haklarıdır, başka arkadaşlarımız da düşüncelerini beyan ediyorlar. Bunları çıkış olarak nitelendirmeyelim. Çok doğal, bir parti mensubu olarak düşüncelerini ifade ettiler, kamuoyu ile paylaştılar. Bu her partilinin hakkı olduğu gibi bu arkadaşlarımızın da hakkıdır. Kaldı ki hiçbiri kırıp dökerek de bir açıklama yapmadı. Sadece partinin önümüzdeki süreçte, yerel yönetim seçimleri söz konusu iken derlenip toparlanması, örgütlerin yeniden dinamik hale getirilmesi adına düşünce beyan ediyorlar.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Son seçim sonuçları ciddi bir moral bozukluğuna neden oldu, insanları umutsuzluğa sevk etti. En kısa süre içinde derlenip toparlanmak gerekiyor. Zaman içinde derler ya su akar yolunu bulur, partide de öyle olacaktır. Kimse merak etmesin. Sadece 3 arkadaşımız da değil, tüm açıklama yapan arkadaşlarımız partiye önemli hizmetleri olan, deneyimli arkadaşlar. Açıklama yaparken sorumluluklarının bilincinde hareket ediyorlar. Düşüncelerini açıklarken de seçici davranan arkadaşlarımız. Bunu çözecek olan da kurultay. Bu kurultayın bir an önce yapılmasında fayda var.

'YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE KURULTAYIN YAPILMASINDA BÜYÜK YARAR VAR'

"Kurultayın bir an önce yapılmasında fayda var” dediniz ama bunun yerel seçimlerin sonrasına bırakılabileceği iddiaları da var. Ertelenmesi söz konusu olur mu?

Kongre takvimine bakılırsa geniş bir tarih aralığına yayılmış. Çok rahat şekilde ekim ayına gelmeden il ve ilçe kongreleri tamamlanarak bütün kongre süreçleri bitirilebilir. Dolayısıyla yerel seçimlerden önce kurultayın yapılmasında büyük yarar var. Tıpkı yenilenmiş dinamik hale dönüştürülmüş ilçe ve il örgütleri gibi yenilenmiş bir parti yönetimi ile yerel seçime gitmek bana daha akılcı geliyor. Sayın genel başkan da "yerel yönetim seçimlerinden önce olmalı" diye düşüncesini ifade etti. Bu doğru bir yaklaşım. Kongreler bittikten sonra kurultay tarihini Parti Meclis'i belirliyor. Parti Meclisi’nde enine boyuna değerlendirilir ve tarih belirlenir.