CHP, siyasette tam eşitlik ve temsiliyet teklifini Meclis'e sundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzasını attığı “Kadınların temsiliyet oranlarının artırılması” amacıyla hazırlanan teklif TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kadınların karar organlarında seçilme şansının kısıtlı olduğu gerekçesiyle, “Türkiye’yi özgür kadınlar ülkesi haline getirme” amacıyla hazırlanan teklifte, “kota” ve “fermuar sistemi” düzenlemeleriyle genel ve yerel seçimlerde aday listelerinin yarısında kadınların yer almasının sağlanması amaçlanıyor.
DUVAR - CHP milletvekilleri, Siyasi Partiler Kanunu, Milletvekili Seçimi Kanunu ve Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunu'nda değişiklik yapılarak “kadınların temsiliyet oranlarının artırılması” için kanun teklifi hazırladı. Teklifin TBMM Başkanlığı’na sunulmasının ardından CHP’li kadın milletvekilleri basın toplantısı da düzenledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu kanun teklifi CHP’nin 135 milletvekili imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
HEDEF TÜRKİYE’Yİ ÖZGÜR KADINLAR ÜLKESİ HALİNE GETİRMEK: Kadın-erkek eşitliği, çağdaş ve demokratik bir toplum olmanın en önemli belirleyicisidir. Kadın-erkek eşitliği, temel bir haktır. Kadın-erkek eşitliği, sosyal demokrasinin temel ilkeleri olan eşitlik, özgürlük ve adalet çerçevesinde şekillenmektedir. Kadınlar ve erkeklerin, toplumsal yaşamın tüm alanlarında eşit haklara sahip olmaları ve eşit muamele görmeleri ile özgür ve eşit insanlar olarak yaşamaları sağlanmalıdır. Kadınlara ve erkeklere, eşit ve özgür şekilde yaşayabilecekleri bir toplum düzeni sağlamak, temeldir. Hedef, aile içinde, kamusal yaşamda, iş hayatında ve siyasette, Türkiye'yi kendi hayatını belirleyen özgür ve güçlü kadınların ülkesi haline getirmek; toplumdaki erkek egemen yaklaşımın dönüştürülmesidir. Bu nedenlerle de önceliğimiz; Siyasi Partiler Kanunu, Milletvekili Seçimi Kanunu ve Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçim Hakkında Kanun'un değiştirilmesidir.
TÜRKİYE BAŞARILI OLAMADI: Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Yılı Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’nda; Türkiye, 150 ülke içerisinde 130’uncu sırada yer almaktadır. Kadınların siyasette eşit katılımının sağlanabilmesi için en az 107 yıl geçmesi gerektiği ifade edilmektedir. 178 ülke parlamentosunun üye olduğu Parlamentolar Arası Birlik'in 1 Haziran 2020 itibarıyla hazırladığı listeye göre ise kadınların Meclis’teki temsiliyeti açısından Türkiye, 193 ülke arasında 123'üncü sırada yer almaktadır. Türkiye, yüzde 17,2 oran ile çoğu Afrika ve Asya ülkesinin de gerisinde yer almaktadır. Kadınların Parlamento’daki temsil oranı, Etiyopya’da yüzde 38,8, Burundi’de yüzde 38,2, Tanzanya’da yüzde 36,9, Uganda’da yüzde 34,9, Afganistan’da yüzde 27, Irak’ta yüzde 26,4, Cezayir’de yüzde 25,8, Tunus’ta yüzde 24,9, Bangladeş’te yüzde 20,9, Fas’ta yüzde 20,5 ve Pakistan’da yüzde 20,2’dir. Bütün ülkelerin ortalaması dikkate alındığında, kadınların parlamentolardaki ortalama temsil oranı yüzde 25,1’dir. Türkiye, güncel verilere göre yüzde 17,2’lik oranla dünya ortalamasının yüzde 7,9 puan altındadır. Dünya genelinde, Meclis’te kadın oranının en yüksek olduğu bölge, yüzde 43,9’luk oranla İskandinav ülkeleridir. Her ne kadar Türkiye, kadınlara seçme ve seçilme hakkını sağlayan ilk ülkelerden birisi olmasına rağmen, bu hakkın kullandırılmasında başarılı olamamıştır. Güncel verilere göre, Meclis’teki toplam kadın milletvekili sayısı sadece 101'dir. Bu sayı, ülkemiz tarihindeki en yüksek sayı olsa da son seçimlerde 33 ilden hiç kadın milletvekili çıkmamıştır. Ayrıca, Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin hazırladığı bir rapora göre de Cumhuriyet tarihimiz süresince 20 ilimizde, tek bir kadın milletvekili dahi olmamıştır. Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı 1934 yılından bu yana yapılan 23 genel seçim toplamında, Meclis'e giren 11.385 milletvekilinin sadece 598’i kadınlardan oluşurken seçilme oranı da ancak yüzde 5,25’te kalmıştır. Belediye meclisleri ve il genel meclislerinde de durum, ne yazık ki pek farklı değildir. Mevcut koşullar, kadınların ulusal ve yerel meclislerde daha çok temsil edilmesini engellemektedir. Nitekim, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin sonuçlarına göre 8.257 belediye başkan adayının sadece 652’si, yani yüzde 7,89’u kadın adaylardan oluşurken seçimlerin sonucuna göre 1.389 belediye başkanlığı koltuğundan ancak 43’üne kadınlar seçilebilmiştir.
KADINLARIN KARAR ORGANLARINA SEÇİLME ŞANSI KISITLI: Öte yandan, siyasi partilerin yönetimlerine kadınların katılımı da yine sınırlı düzeyde kalmakta ve bu durum, kadınların siyasi partiler içerisinde, çoğu zaman az sayıda ve yardımcı konulardan öteye geçemeyen bir alana sıkışıp kalmalarına neden olmaktadır. Ayrıca, kadınların siyasi partilerdeki görünürlüğü sınırlı bir düzeyde kalırken partilerin sahadaki faaliyetlerinde ise kadınların katılımı sayıca çok olabilmesine rağmen çoğu kez, süreklilik arz etmemektedir. Kadınların parti içerisinde görünürlüğü artıracak birtakım çalışmalar yürütülse de siyasi parti hiyerarşisinde yükselerek karar organlarına seçilme veya atanma şansı, oldukça kısıtlı kalmaktadır.”
TEKLİFLE KOTA VE FERMUAR SİSTEMİ ÖNERİLİYOR
CHP, verdiği kanun teklifinde; "kota" ve "fermuar sistemi" düzenlemeleriyle kadınların, TBMM ve yerel meclislerde temsiliyetinin artırılmasıyla karar alma mekanizmalarında daha çok söz sahibi olmalarının hayata geçirilmesini istedi. Kanun teklifinde; TBMM’ye üye seçiminin, cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi garanti edilecek şekilde belirlenmesi, siyasi partilere, seçim listelerini oluştururken sadece erkek veya sadece kadın egemen değil; her iki cinsiyetin her birinin yüzde 50 oranında TBMM üyeliğine seçilmesini garanti altına almaları yükümlülüğü, zorunlu mahiyetteki esaslara uyulmadığı takdirde ilgili listelerin Yüksek Seçim Kurulu'nca reddedilmesi, ön seçim işlemlerinde yaşanabilecek birtakım eksikliklerin her bir cinsiyetin belirtilen oranda temsiline yönelik doğurabileceği sakınca ve engellerin ortadan kaldırılması, pozitif ayrımcılık yoluna başvurulması, kadınlardan milletvekilliği aday adaylığı aidatının yalnızca dörtte birinin alınması ve yerel meclislerde kadın erkek her birinin yüzde 50 oranında belirlenerek cinsiyet eşitliğinin belirli ölçüde oluşması, bu kapsamda da siyasi partilere, belediye ve il genel meclisi aday ve yedek listelerini oluştururken cinsiyetlerden her birinin yerel mecliste en az yüzde 50 oranında belirleme yükümlülüğü getirilmesi yer aldı.
YÜZDE 50 TEMSİLİYET
Teklif kanunlaştığı taktirde; parti aday listeleri her bir cinsiyetin yüzde 50 oranında temsil ve katılımı, ilk iki sıradaki adayların farklı cinsiyetten olması ve birbirini izleyen iki adayın aynı cinsiyetten olmaması esasına bağlı kalınarak düzenlenecek. Buna göre düzenlenmemiş aday listeleri, Yüksek Seçim Kurulu’nca reddedilecek. Üyeliğe kabul edilen ve mali gücü yeterli olmayan kadın üyeler, giriş ve üyelik aidatından muaf tutulacak. Kadın aday adayları, aday adaylığı aidatının dörtte birini ödeyecek. Siyasi partiler, belediye meclisi üyelikleri ile il genel meclisi üyelikleri asıl ve yedek aday listelerini, her iki cinsiyetin birden yüzde 50 oranında temsilini sağlayacak şekilde belirleyecek.
'KADINLARI BU SÜRECİ TAKİP ETMEYE DAVET EDİYORUZ'
CHP’nin kadın milletvekilleri TBMM’de basın toplantısı düzenlerken, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke teklif hakkında bilgi verdi. Böke, “Hem milletvekilliği hem belediye ve il genel meclislerinde eşit temsiliyetin sağlanmasını amaçlıyoruz. Kadınların seçilebilecek sıralarda listelere yazılmasını, yasal teminat altına alacak fermuar yöntemini getiriyoruz” dedi. Böke, tüm siyasi partilere çağrı yaparak, “Tüm siyasi partileri desteklemeye davet ediyoruz. Yüzyıllardır süren emek ve hak mücadelesini bugün de devam ettiriyor olan tüm kadınları ve kadın örgütleri bu süreci takip etmeye ve siyasi partilerden bu yasaya destek verenleri hep birlikte büyütmeye davet ediyoruz” dedi.
8 MART'IN TATİL OLMASI TEKLİFİ
Böke, öte yandan 8 Mart’ın bir bayram olması için kadınlara tatil olmasını sağlayacak ayrı bir teklif verdiklerini de duyurdu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugünkü grup toplantısında, “Kadın örgütleriyle görüştük, ‘Neden yüzde 30?’ dediler. Bir kanun teklifi hazırladık, yüzde 50 cinsiyet kotası. Tabii listenin sonlarında değil” demişti. (ANKA)