CHP ve HDP’den ‘Kur korumalı TL’ye şerh: Vicdansız kayırmacılık uygulaması

CHP ve HDP, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan ‘torba kanun teklifi’ne şerh düştü, 20 Aralık’tan bu yana uygulanan ‘Kur korumalı TL mevduat’ düzenlemesine tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Memur ve emekliye ek zam, kademeli doğalgaz satış fiyatı belirlenmesi ve TL finansal araçlara talebin artırılması gibi düzenlemeleri içeren ‘Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'da Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

CHP ve HDP, Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta görüşülecek olan torba kanun teklifine şerh düştü. CHP, “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” uygulamasının anayasaya aykırı olduğunu ifade ederken, HDP ise yasa geçmeden uygulanmaya başlandığını hatırlattığı uygulamayı, “Vicdansız kayırmacılık uygulaması” olarak niteledi.

‘TÜRKİYE DOLARKOLİK HALE GELDİ’

Türkiye’deki “ekonomik krizin” kaynağına doğru teşhis konulması gerektiğini belirten CHP’nin şerhine göre Türkiye, AK Parti iktidarının özellikle 2007 yılından sonra uyguladığı ekonomiyi sıcak parayla şişirme stratejisi nedeniyle “dolarkolik” hale geldi. Ekonominin dış borçla batırıldığını, bu durumun vatandaşa “büyüme” olarak sunulduğunu belirten CHP’ye göre AK Parti iktidarı gerekli ekonomik tedbirleri almadı, yanlış politikalarda ısrarcı oldu ve “inşaat ile ranta dayalı” büyüme politikası benimsedi.

İktidarın izlediği “zikzaklı” faiz politikaları neticesinde TL’nin aşırı değer kaybı ile fiili devalüasyon yaşandığını, TL’nin aşırı değer kaybına bağlı olarak artan yoksulluğun şiddetinin kamuoyunda daha fazla hissedildiğini belirten CHP, iktidarın ‘Dövize Endeksli Mevduat’ adımının hazineye büyük yük getireceğini belirterek, “Bu hamlenin, faize ve fiyatlara olumlu hiçbir etki yapmazken, aksine enflasyonun ve kurun tetiklenmesini de beraberinde getirmesi büyük bir olasılıktır” dedi.

Kanun teklifinin birinci maddesine göre, Merkez Bankası nezdinde bulunan yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıkların haczedilmemesi, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulmaması esası öngörüldü. Merkez Bankası’nın, brüt döviz rezervini yüksek göstermek için diğer ülkelerin Merkez Bankaları ile yaptığı swap anlaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla bu düzenlemenin getirildiğinin tahmin edildiğini belirten CHP, “Söz konusu düzenlemenin hukuki boyutunun Adalet Komisyonu tarafından değerlendirilmeden acele ile yasalaştırılması gayretini de uygun bulmamaktayız” dedi.

‘KUR KORUMALI TL DÜZENLEMESİ ANAYASAYA AYKIRI’

Döviz kurunda yaşanan artışla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ve 20 Aralık’tan itibaren uygulanmaya başlanan ‘Kur korumalı TL mevduatına’ ilişkin düzenleme de torba kanun teklifinde yer aldı. Bankacılık kaynaklarına göre kur korumalı TL mevduatına daha çok vatandaşların mevcut TL mevduatlarını dönüştürmeyi tercih ettiğini, bireysel döviz tevdiat hesaplarında dönüştürülebilir miktarın ancak yüzde 1-2’sinin kur korumalı TL mevduatına çevrildiğini belirten CHP, BDDK verilerine göre de gerçek kişilerin döviz tevdiat hesaplarında yükseliş olduğunu belirtti.

‘Kur korumalı TL’ uygulamasına ilişkin maddenin görüşülmesi sırasında, uygulamanın hazineye olası yükü konusunda rakam verilmekten kaçınıldığını, herhangi bir öngörüde bulunulmadığını ifade eden CHP, düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu ifade etti.

‘HEDEF DOĞALGAZ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRMEK OLMALI’

AK Parti’nin hazırladığı kanun teklifi bakanlık görüşleri alınması kaydıyla BOTAŞ’a kademeli doğalgaz satış fiyatı belirlenmesini de öngördü. Düzenlemenin BOTAŞ’a farklı il ya da bölgeler bazında farklı fiyat tarifesi belirlemenin yolunu açtığını, konutlarda ailelerin fert sayısı da dikkate alınarak düşük gelir grupları için belli bir ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz kullanım için sosyal tarife ölçütünün kanun metninde yer alması gerektiğini belirten CHP şerhinde, “Hedef, doğalgaz maliyetlerini hem sanayi için hem de hane halkı tüketimi için düşürmek olmalıdır” dedi.

BOTAŞ’ın bazı borçlarını ödemekte zorlandığı, BOTAŞ’ın yaklaşan geri ödemeleri karşılamak için yaklaşık 2 milyar dolarlık kredi aradığı gibi iddiaların gündemde olduğunu hatırlatan CHP, “Milli ve yerli bir kuruluş olan BOTAŞ’ın stratejik konumu da dikkate alınarak son dönemdeki durumunun gözden geçirilerek, herhangi bir özelleştirme organizasyonuna konu olmadan, BOTAŞ’a gerekli müdahalelerin bir an önce yapılması gerektiği düşünülmektedir” ifadelerine yer verdi.

‘EMEKLİYE EN DÜŞÜK 2 BİN 500 ANLAMSIZ TUTAR’

Torba kanun teklifiyle en düşük bin 500 lira olan emekli maaşının 2 bin 500 liraya çıkarılması öngörüldü. TÜİK’in “bile” enflasyon oranını yüzde 36,2 olarak açıkladığını, açlık sınırının 4 bin 13 lira, yoksulluk sınırının 13 bin liraya dayandığını hatırlatan CHP, “Kur krizinin tüm fiyatları tetiklediği bir ortamda söz konusu tutarlar anlamsız kalmaktadır” dedi.

‘VİCDANSIZ KAYIRMACILIK UYGULAMASI’

AK Parti tarafından getirilen ‘torba yasa’ yönetimini eleştiren HDP de kanun teklifine şerh düştü.

“Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” uygulamasının yasa geçmeden uygulanmaya başlandığını, AK Parti ve MHP koalisyonunun yasal dayanağa ihtiyaç duymadan uygulamalara giriştiğini belirten HDP şerhinde, “Bu durum, yasa olmadan bir finansal-ekonomik uygulamanın hayata geçirildiğini göstermekte, ciddi bir yasadışılığa işaret etmektedir” dedi.

“Şayet TBMM Genel Kurulu’nda bu yasa geçmezse başlanmış olan uygulamanın akıbeti ne olacaktır?” sorusunu yönelten HDP söz konusu düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve “vergi ödevini" düzenleyen 73’üncü maddesine tamamen aykırı olduğunu belirtti.

Kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı kapsamında bir kişinin bir bankadaki TL mevduat getirisinin, aynı süredeki dolar getirisinden daha az olursa aradaki farkın hesaplanarak devlet tarafından o kişiye aktarılacağını hatırlatan HDP, “Yurttaşların ödedikleri vergilerin bu şekilde özel şahıs çıkarları için kullanılması yoksuldan alıp zengine vermekle eşdeğerdir. Aksine kamu giderleri öncelikle ve esasen yoksullar, güvencesizler ve dezavantajlı gruplar için kullanılmalıdır. Ancak “kur korumalı TL vadeli mevduat” adlı finansal ürünle birkaç yüz bin kişi için on milyonlarca yurttaşın, emekçinin ödediği vergiler kanalize edilmiş olacaktır. Dolayısıyla, açıkça Anayasa’ya aykırı olan bu uygulama, vicdansız bir kayırmacılık uygulamasıdır” ifadelerini kaydetti.

‘TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ’ SAFSATADAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

Hükümetin yeni ekonomi modeli olarak duyurduğu “Türkiye Ekonomi Modeli”ni eleştiren HDP, bu uygulamanın Hazine’ye ne kadar yük getireceğinin bilinmediğini, yıllar içerisinde nasıl bir maliyete mal olacağının öngörülemediğini belirtti. Yeni ekonomi modelinin, TL’yi “tedabülden kaldırdığını” ifade eden HDP şerhinde şunları kaydetti:

“Türkiye ekonomisi dolara bu kadar bağımlı hale getirilmişken ‘düşük faiz’ takıntısı dışında pek bir somut iddiası olmayan bir modele, ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ demek safsatadan öteye geçmemektedir. Karambol uygulamaların hayata geçirilmesi, ‘ya tutarsa’, ‘dua edin de tutsun’ gibi söylemlerin dolaşıma sokulması, kavramlara takla attırılarak ‘ortodoksinin karşısında yer alan heterodoks politikalar’ uygulandığının savunulması rotasızlığın ve dolayısıyla savrulmanın göstergesidir. AKP-MHP Koalisyonunun ekonomi politik aklı ve teorik birikimi, kendilerinin sebep olduğu ülkenin devasa sorunları anlamaya ve çözmeye yetmemektedir.”

‘EMEKLİYE ZAM GEÇİM SIKINTISINI ÇÖZMEKTEN ÇOK UZAK’

Emeklilere en düşük maaşın 2 bin 500 lira verilmesini “müjde” olarak sunulduğunu, en düşük emekli maaşının 4 bin 250 TL olmasını önerdiklerini belirten HDP, “doğalgaz tüketiminde sosyal tarife” adı altındaki düzenleme yerine doğalgaz, elektrik ve suda “ihtiyaç sınırı kriteri”nin belirlenmesini, tüm hanelerde o ilin iklim koşullarına göre, ihtiyaç sınırı ne ise o kadar doğalgaz, elektrik ve suyun bir insan hakkı olarak ücretsiz sağlanmasını önerdi.

En az 8 milyon emeklinin açlık sınırının altında yaşadığını, yapılan zam oranının “açlık çeken” 13,5 milyon emeklinin geçim sıkıntısını çözmekten çok uzak olduğunu belirten HDP, “Emekliler için ödenecek miktarın sağlıkta katkı payına mı, gıda ihtiyaçlarına mı, son zamlarla birlikte doğalgaz veya elektrik faturalarına mı yeteceği konusunda hiçbir hesaplama yapılmamıştır. Bu zamlar emeklileri iktidarın sırtında bir kambur olarak gören bir anlayışla planlanmıştır” dedi.