CHP'de tartışma sürüyor: Bu kez Orhan Sarıbal eleştirilerini sıraladı
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın CHP'de başlattığı tartışmaya CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da katıldı. Sarıbal "Normalleşme stratejisi ciddi bir sorun olarak görülmektedir" dedi.
DUVAR - CHP'de İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın, Genel Başkan Özgür Özel ve parti yönetimini eleştirdiği açıklamalarıyla başlayan tartışma sürüyor.
Salıcı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP yönetimini eleştirerek “Sayın Genel Başkanımızın kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, Partimizin her kademesinde ve seçmenlerimiz arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemliyorum” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da Salıcı'nın eleştirilerine destek vererek Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sarıbal, "Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği 'yumuşama' veya 'normalleşme' stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir" dedi.
Orhan Sarıbal, X hesabından yaptığı açıklamasında şunları söyledi:
'NORMALLEŞME' CİDDİ BİR SORUN OLARAK GÖRÜLÜYOR: Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser. Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihsel birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi yalnızca halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki sürekli gelişim ve dönüşüm ihtiyacına da yönlendiren bir güçtür. Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği 'yumuşama' veya 'normalleşme' stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir.
BU USLÜP PARTİMİZE ZARAR VERİYOR: Partimizin yakın tarihinde belki de ilk kez bir grup toplantısında bu denli geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Başkana ve yönetim kararlarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştur. Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır. Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir. Bu üslup, partimizin büyüklerine, tecrübelerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tutumun yansıması olarak görülüyor ve iktidarın yöntemlerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.
ÖZGÜR ÖZEL'E ELEŞTİRİ: Hele ki Genel Başkanımızın “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir. Partimiz, demokratik ideallerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı, amacımız; içtenlikle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı. Bugünkü mücadelemiz, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye’yi yeniden kurmak içindir.
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle buluştuğu toplantıda partisinde kurultay isteyen delegeler olduğu hatırlatılınca şu ifadeleri kullanmıştı: "Parti içe döndükçe oy düşüyor. Şimdi ben 'hodri meydan bir kurultay yapalım' desem iki ay da onunla meşgul olacağız. Bin 200’e karşı 50 oyla kurultayı kazanacağım. Özgür Özel güçlü lider olacak ama partinin oyları içe döndüğümüz için yine düşecek. Bunu mu istiyorlar? Partinin oyunu düşürmek pahasına kimse benden kurultay dilenmesin. Gücü olan gitsin kurultaya. En iyi kurultayda bile parti içe döndü diye güç kaybediyoruz. Benim işim Erdoğan'ı erken seçime zorlamak, birilerinin işi beni kurultaya zorlamak ama gücü yok benden istiyor. Benden rica ediyor. Senin gücün yok, kuvvetin yok, kudretin yok. Geçmişte ezdiğin örgüt karşına geçmiş, yanında değil. Sen dönmüşsün benden kurultay talep ediyorsun. Bunun karşında ne olacak? Parti yine kendini tartıştıracak, Erdoğan nefes alacak. Gücü olan buyursun, kendisi çıksın, benden talep etmesin."
(SOSYAL MEDYA)