CHP'den Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusu: Beka sorunu haline geldi

CHP, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Batman'da AK Parti'nin kongresindeki konuşmasında "Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun" demişti. Tekin'in sözlerine tepkiler sürerken CHP'nin  Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, milletvekilleri Sibel Suiçmez ve Umut Akdoğan’ın içinde bulunduğu heyet,  Tekin hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

'MECLİS'TE YAPTIĞI YEMİNE AYKIRI'

CHP heyeti suç duyurusu öncesinde Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Heyet adına konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "T.C. Milli Eğitim Bakanı sıfatına haiz şüpheli Yusuf Tekin tarihi gerçeklikleri çarpıtan, tümüyle Cumhuriyet devrimlerini aşağılayan, Anayasayı ihlal eden, Bakan olurken TBMM Genel Kurulunda yaptığı yemine aykırı bulunan, gerçek dışı söz ve değerlendirmeleriyle halk kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlemiştir” ifadelerini kullandı. ANKA'nın haberine göre Özçağdaş, şunları söyledi:

MÜLAKATLAR, MESEM, TEMİZLENMEYEN OKULLAR: Bu ülkenin çocukları kör karanlıkta okullara gitmektedir yaz saati uygulaması nedeniyle. Okullar temizlenememektedir, okullar çocuklar için bir halk sağlığı sorununa dönmüştür. Mülakat mağduru öğretmenler MEB önünde ağlamaktadırlar, Yusuf Tekin’in zulmünden çektikleri nedeniyle. Bir milyon 200 bin öğretmen yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.  MESEM’lerde sadece bir yılda Yusuf Tekin döneminde 11 çocuk ölmüştür. Bunları beceremeyenler Türkiye’nin çok geride bıraktığı, Türkiye Cumhuriyeti tarihini çarpıtan bu iddialarla kendilerini atayanlara mesaj vermeye çalışmaktadır.  Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye için, çocuklarımız için bir beka sorunu haline gelmiştir. Onun yaptığı bütün bu icraatlarla ilgili mücadele etmeye CHP olarak devam edeceğiz.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL: Cumhuriyet tarihi din duygularının istismar edilmesiyle tertip edilen devleti ve ülkeyi bölmeye yönelik isyan ve kalkışmalar ile doludur. Bu nedenle şüpheli Yusuf Tekin’in dile getirdiği iddialar eleştirel değerlendirme ve ifade özgürlüğü olarak görülemeyecektir. Yusuf Tekin Anayasamızın 81. maddesinde yer alan metni okuyarak 'demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına' dair and içmiştir. Ne var ki Yusuf Tekin içtiği anda bağlı kalmayarak, laiklik ilkesini yalan ve çarpıtma ifadelerle hedef haline getirmiştir. Şüphelinin bu haliyle en basit değerlendirme ile görevi kötüye kullanma suçunu işlediği tartışma dışıdır.

AYRINTILI SORUŞTURMA YAPILMALI: Milli Eğitim Bakanı konumunda bulunan bu kişinin ileri sürdüğü iddiaların salt görevi kötüye kullanma suçu olarak değerlendirilemeyeceği, 'İnkılap kanunlarının korunması' başlıklı Anayasamızın 174. maddesinde düzenlenen anayasal hükümlerin de ihlal edildiği gözetilerek, resen belirlenecek suçlar yönünden de daha detaylı ve ayrıntılı soruşturma yürütülmesi gerekli bulunmaktadır.

BOŞ BİR TARTIŞMA LAZIM: Yusuf Tekin’e bir kavga lazım. Yusuf Tekin’e boş bir tartışma lazım. Çünkü gündem lazım. Türkiye’de okulların temizlenemediğini, öğretmenlerin feryadını, sokaklarda yaşananları herkes görüyor. Dolayısıyla Yusuf Tekin, 80 yıl öncesine referans olarak bir açıklama istiyor. Bu ülkede camilerin en çok yıkıldığı dönemlerden biri Adnan Menderes dönemidir, sadece İstanbul örneğine baksınlar; çeşitli imar uygulamaları nedeniyle yıkılmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin uygulamalarına baksınlar. Ben Üsküdar’da yaşıyorum, Kirazlıtepe’de yıktıkları camiye baksınlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin devlete sattığı camilere baksınlar.

CHP'NİN VEREMEYECEĞİ HESAP YOKTUR: Dolayısıyla ‘80 yıl önce böyle olmuştu’, ‘90 yıl önce böyle olmuştu’yu bıraksınlar. CHP’nin veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. On yıllar boyunca Türkiye’nin bir takım tarikat ve cemaatleri halkın duygularını sömürmek için olmadık yalanlar, olmadık iftiralarda bulunmuştur. Ama CHP 100 yıldır ayaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi gidecektir, CHP kalmaya devam edecektir. Çünkü Anadolu hareketinin temsilcisi, kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. Gazi Mustafa Kemal’in de iki büyük eserinden biridir.'

YUSUF TEKİN NE DEMİŞTİ?

Milli Eğitim Bakanı Tekin, AK Parti Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresinde şöyle konuşmuştu: "Beni eleştiriyorlar. Diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var.

Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gereğiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil."

 

 

 

(ANKA HABER AJANSI)