CHP'li Akay: İletişim Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı'nı baypas etmeye çalışıyor
CHP'li Cevdet Akay, "Son yıllarda İletişim Başkanlığı, 200 yıllık bir maziye sahip Dışişleri Bakanlığı'nın bir alternatifi gibi çalışarak Dışişleri Bakanlığı'nı baypas etmeye çalışmaktadır" dedi.
DUVAR - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bugün; Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı Türk Akreditasyon Kurumu ve AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçe teklifleri görüşülüyor.
ANKA'nın haberine göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a sorular da yönelten CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay şunları kaydetti:
SORUNLARIN ALTINDA YATAN EN BÜYÜK NEDEN: "Atatürk'ün dış politika alanında ortaya koyduğu vizyon, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözleriyle çizdiği hedef ve bu yönde izlediği kararlı politika seti ülkemizin bugünkü konumuna gelmesindeki en önemli etkendir. Kurucumuz ve kurtarıcımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesinin dış politikamızın temel dayanağı olmaktan uzaklaşması şu an yaşadığımız sorunların altında yatan en büyük nedendir.
ÖDENEK MİKTARI ARTIRILMALI: Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesi yıllar itibarıyla gerçekten konsolide bütçe büyüklüğünden payı düşerek bugünlere gelmiş 31 milyar 372 milyonluk bir bütçe; çok az bir bütçe, genel bütçe büyüklüğünün binde 2,8'i. Buradaki fayda da dış politikaya 25 milyar 616 milyonluk bir pay ayrılmış, bu da sizin yani Bakanlığı'nızın bütçesinin yüzde 81,61'ini teşkil ediyor; yönetim ve destek programı 2 milyar 373 milyon, yüzde 7,56. Burada uluslararası eğitim, iş birliği ve yurt dışı eğitimle ilgili bir pay var, 1 milyar 512 milyon, bu da yüzde 4,81. Bu gerçekten çok az bir pay, birazdan niçin az olduğunu da açıklayacağım, bu konuya çok detaylı girmiyorum. Buradaki ödenek miktarının kesinlikle artırılması gerektiğini özellikle buradan ifade ediyorum.
BİR BAKAR CEVAPLARSA YETKİLİLER MEMNUN OLURUZ: Size bağlı kuruluşlarda dikkatimizi çeken bir şey oldu, Avrupa Birliği Başkanlığı'nın mali tablolarını incelediğimizde sayın Bakanım, burada özkaynağın eksi 10 milyon olduğunu gördük, bilançosunda yer alıyor. Sebebine baktığımız zaman da geçmiş yıllardaki olumsuz faaliyet sonuçlarından kaynaklandığını gördük. Eksi 4 milyar 198 milyonluk bir rakam, hani bunun nereden ileri geldiğini merak ettik; bir bakar, cevaplarsa yetkililer memnun olacağız. Acaba hazine yardımıyla mı gerekli, zaruri şeyler karşılanıyor?
BU DURUM LİYAKAT SAHİBİ BÜROKRATLARIN ŞEVKİNİ KIRIYOR: Tespitlerle ilgili ilerleyecek olursak, eski bakanlarınızı, eski milletvekillerinizi, danışmanlarınızı ve vekillerinizin akrabalarını büyükelçi, müşavir, ataşe sıfatıyla yurt dışı misyonlarınıza atadınız. Buna benzer uygulamalar birçok ülkede de var fakat bu atamalar siyasi ve ideolojik saikle değil liyakat esasıyla yapılıyor. Siz 15 yılda 30'un üzerinde siyasetçinizi büyükelçi olarak dış misyonlarınıza atadınız, tabii ki atanabilir ama bu durum, Bakanlık içerisindeki özellikle liyakat sahibi bürokratların şevkini kırıyor, gerçekten üzülüyorlar, orada da eskiden olduğu gibi atamaların yapılmasını bekliyorlar.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI ALTERNATİFİ GİBİ ÇALIŞIYOR: Son yıllarda İletişim Başkanlığı, 200 yıllık bir maziye sahip Dışişleri Bakanlığı'nın bir alternatifi gibi çalışarak Dışişleri Bakanlığı'nı baypas etmeye çalışmaktadır. Önemli toplantılar sonrası ülkemizin dış politikasına yön verici açıklamalar İletişim Başkanlığı tarafından yapılmaktadır; bu, doğru bir uygulama değildir. Bu konuyla ilgili, durumu düzeltmekle ilgili çaba sarf etmenizi bekliyoruz. Tüm bu olumsuzluklar içinde Dışişleri Bakanlığı personeli Hükûmetin yıpratmalarına, uzun mesai saatlerine, maddi imkânsızlıklara rağmen büyük bir özveriyle çalışmaktadırlar.
BİNLERCE DÖNÜM ARAZİLER ALDIKLARINI DUYUYORUZ: Sözlerime son vermeden önce Kıbrıs'la ilgili bir durum tespitini sizle paylaşmak istiyorum. Özellikle Kıbrıs'ın İsrail'e bakan kısmında Yahudi kökenli iş adamlarının binlerce dönüm araziler aldığını ve konutlar yaptığını duyuyoruz. Yine aynı şekliyle Ukrayna-Rusya savaşından da Yahudi kökenli iş adamlarının bu bölgeye geldiklerini duyuyoruz. Gazze'deki kesinlikle tasvip etmediğimiz bu vahşet dolu savaş ortamı içerisinde oradaki Filistinlilerin yurtlarını terk etme zorunda kaldığı bir ortamda ve Güney Akdeniz'de 10 trilyon dolarları aşan enerji kaynağı göz önünde bulundurulduğunda Kıbrıs topraklarında bu tip yapılaşmanın olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili Kıbrıs'ta neler oluyor sayın Bakanım? Bu konuya yönelik bir çalışmamız var mı bu durumla alakalı? Bizi de bu durumla ilgili aydınlatırsanız sevinirim." (HABER MERKEZİ)