CHP’li Bülbül: 'Bu cezaevlerine kimleri koyacaksınız?'

CHP'li Süleyman Bülbül, "2022'de 22, 2023'te 19 cezaevi yaptınız, 2024'te 16 cezaevi yapacaksınız. Bu cezaevlerine kimleri koyacaksınız? Cezaevi yapmakla mı yargıda reform yapacaksınız?" diye konuştu.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı KHK’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Kanuna ilişkin konuşma yapan CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, “Anayasa’daki hak ve özgürlükleri kullanan milletvekili dahil hiç kimsenin hukuki güvenliği yok. Barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkını kullananlar şu anda cezaevlerinde. Siz 2022'de 22 cezaevi yaptınız, 2023'te 19 cezaevi yaptınız, 2024'te 16 cezaevi yapacaksınız. Bu cezaevlerine kimleri koyacaksınız? Cezaevi yapmakla mı yargıda reform yapacaksınız?” dedi.

Yasamanın, yargının yürütmeye yani Saray’a bağlandığını ifade eden CHP’li Bülbül, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin en önemli özelliği diye adlandırılan iddia; Güçler ayrılığı; yasama, yürütme ve yargı güçleri ayrılacak; yasama etkin olacak, yargı bağımsız ve tarafsız olacak, yürütme de bu süreçte işini yapacak, hızlı bir şekilde yürütme işini yapacak. Bir baktık ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde yasama kaliteli bir yasama olmaktan çıktı. Yargı ise bağımsızlığı bir yana bırakalım, tarafsız bir yargı olmaktan çıktı. Yasama ve yargı uygulamalardan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapmış olduğu yasama kalitesinden başlayarak tam anlamıyla yürütmeye bağlandı. Yürütme neresiydi? Yürütme Beştepe’ydi, saraydı.

Yürütmenin Beştepe’de kurulları vardı; Hukuk Kurulu vardı, Eğitim Kurulu vardı, Sanayi Kurulu vardı. Bakanlıklar ne oldu? Yüzyılın bakanlıkları, o bürokrasinin etkin olduğu bakanlıklar yerle bir edildi ve Mehmet Uçum’ların konuştuğu, artık hukuk kurullarının konuştuğu, Saray’da hazırlanıp burada komisyonlara sunulan yasa teklifleri gelmeye başladı. 27’nci dönemde yapmış olduğumuz birçok yasa teklifi geldi, o zaman da şunu söyledim: “Biz ana muhalefet partisinin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Adalet Komisyonu üyeleriyiz ama bizler burada itirazlarımızı koyuyoruz ve demokrasi ve özgürlük mücadelesinde, hukuk devletinde olması gerekenleri de ortaya koyuyoruz ama değişen bir şey yok, virgül değişmiyor, virgül.” Komisyona gelen yasa tekliflerinde virgül değişmeden komisyondan geçiyor. Sonra Genel Kurul’a geliyor ve kanun teklifi aynen geçiyor” açıklamasını yaptı. 

'HANGİ YASAMADAN BAHSEDİYORSUNUZ?'

CHP’li Bülbül, “Yargı paketleriyle reform olmaz; bu bir sistem sorunudur. Bu sistemde siz yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını bir kenara iterseniz, yasamayı da yürütmeye bağlarsanız bu iş olmaz. Komisyon görüşmelerinde; “Bu torba yasayı bırakın. Torba yasayla bu işler olmaz. İçine her türlü yasayı koyuyorsunuz.” dedik. Yargı reformunun içinde emeklilerin bayram ikramiyesinin ne işi var? Deprem bölgesinde bulunan sanayi tesislerine bir yıl uzatılması konusundaki devlet katkısının ne işi var? KVKK ile ilgili yapılan düzenlemenin ne işi var? Bunları, “İçtüzük 34, İçtüzük 31, İçtüzük 35, İçtüzük 38. alt komisyonlara gönderelim” dedik, gönderilmedi.

Yasamanın bu kadar etkisizleştirildiği kalitesiz bir yasamayı burada yapıyoruz, İçtüzük hükümleri uygulanmıyor. Sayın Bekir Bozdağ Adalet Bakanı iken kendisine vermiş olduğum 19 tane soru önergemin 18’i cevapsız kaldı. Sayın Abdulhamit Gül’e Bakan iken vermiş olduğum 70 soru önergesinin 69'u cevapsız kaldı. Şu anda da Sayın Bakan Yılmaz Tunç’a vermiş olduğum 15 önergenin 10’u cevapsız kaldı. Hangi yasamadan bahsediyoruz? Anayasa’nın 98'inci maddesinde yasamanın denetim yolu olan ve milletvekiline denetim yolu olarak ortaya konan yazılı soru önergemiz cevaplandırılmıyor; Meclis’in geldiği nokta tam olarak budur” dedi.

“CEZAEVİ YAPMAKLA YARGIDA REFORM OLMAZ”

Torba yasa üzerinden AK Parti’yi eleştiren CHP’li Bülbül, "Reform deniliyor ama reform Anayasa’nın rafa kalktığı, hukuk devletinin olmadığı, demokrasi ve özgürlüklerinin çiğnendiği memlekette olamaz. Geldiğimiz noktada Anayasa’daki hak ve özgürlükleri kullanan milletvekili dahil hiçbirimizin hukuki güvenliği yok. Barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkını kullananlar şu anda cezaevlerinde. Siz 2022'de 22 cezaevi yaptınız, 2023'te 19 cezaevi yaptınız, 2024'te 16 cezaevi yapacaksınız. Bu cezaevlerine kimleri koyacaksınız? Muhalifleri mi koyacaksınız? 409 cezaevi yapmakla mı yargıda reform yapacaksınız?

12 Eylül 2010 referandumunu hatırlayın. “Yetmez ama evet”ciler vardı o zamanlar, ne oldu? Yargıyı FETÖ’cülere teslim ettiler. O zaman da torba yasa, torba anayasa değişikliği vardı şimdi de aynı şekilde torba yasalarla idare ediyorsunuz. Fikirler, akıllar aynı; 2010’da neyse AKP iktidarı, 2024’te de aynı. 27’nci Dönemde 189 tane madde ile 12 kanun değişikliğiyle biz yargıda reform teklifimizi sunduk. Ama siz yine reddettiniz. Bu nedenle, “Yargıda reform” diyorsanız, yargıda reform böyle olmaz. Yargıda reform, hukuk devletiyle olur, demokrasi ve özgürlüklerle olur. Yargıda reform kesinlikle korku iklimini getiren, demokrasiyi ve özgürlükleri bir kenara iten, anayasal hak ve özgürlükleri kullananlara cezaevi yolunu gösteren AKP iktidarıyla, Cumhur İttifakı’yla olmaz” ifadelerini kullandı.