GÜNDEM

CHP’li Ceylan: Bakanlık, uranyum madeni sondajlarına dur demeli

CHP'li Özgür Ceylan, Çanakkale'deki uranyum ve toryum maden sondajlarının durdurulmasını istedi. Ceylan “Uranyum madenciliği Çanakkale'yi nükleer teknolojinin pisliğiyle baş başa bırakacak" dedi.

07 Temmuz Perşembe 2022 Saat: 23:52 Güncellenme: 09 Temmuz Cumartesi 2022 Saat: 18:39

ÇANAKKALE - TBMM Savunma Komisyonu CHP Sözcüsü ve Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesindeki Arıklı Köyü yakınlarında gerçekleştirilen sondaj çalışmaları için çevresel etki değerlendirmesi yapılmadığını söyledi.

'NÜKLEER, ‘TEMİZ ENERJİ’ OLARAK LANSE EDİLİYOR AMA KİMSE KİRLİLİĞİ KONUŞMUYOR'

Maden Kanunu'nda yer alan "Jeolojik haritalama, jeofizik etüt, sismik, karot, kırıntı ve numune alma ile bunlara yönelik sathi hazırlık işlemleri içeren faaliyetler için çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmaz" ifadesinin yer aldığı 17’inci maddeyi hatırlatan Ceylan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada sondaj çalışmasının çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmadan yapılacak işlemler arasında sayılmadığını belirtti.

Çanakkale’nin tehdit altında olduğunu ifade eden Ceylan, “AKP ve bazı AB ülkelerinin nükleer enerjiyi yeşil olarak lanse ediyor olsa da kimse, nükleer enerji için yapılacak maden çalışmalarının yaratacağı kirliliği tartışmıyor. #Çanakkale'de uranyum madenciliği, Çanakkale'yi nükleer teknolojinin pisliğiyle baş başa bırakacaktır” dedi.

'RADON GAZININ NEDEN OLACAĞI SORUNLARIN HESABINI KİM VERECEK?'

ÇED süreci olmaksızın böyle bir sondaj yapılamayacağını dile getiren CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, sondajların durdurulması çağrısında bulundu.

Ceylan, “Yaşam hakkını gözetmek zorunda olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, MTA tarafından #ÇED olmadan sürdürülen bu sondajlara dur demesi gerekmektedir. Sondajlar esnasında açığa çıkan radon gazının neden olacağı sorunların hesabını kim verecek?” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

1980’li yıllarda da aynı bölgede uranyum kuyuları açılmış ve arama çalışmaları gerçekleştirilmişti. Yöre halkı, hem o dönem uranyum madeni arama faaliyetlerinde çalışanların hem de sonrasında arama yapılan alanda bekçilik yapan vatandaşların kanser nedeni ile yaşamlarını yitirdikleri iddia ediliyor.

2000’li yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda da yörede radyasyon varlığının tespit edildiğinin de ifade edildiği söz konusu alanda son günlerde MTA tarafından yapılan aramalar dikkat çekmiş ve yöre halkının tepkisi ile karşılanmıştı.

Yöre halkı ve çevre örgütleri hem Ayvacık Kaymakamlığı’na hem de Ayvacık Adliyesi’ne başvurularda bulunarak sondaj çalışmalarını istemediklerini ve durdurulması gerektiğini söylemişlerdi.

Halkın sondaj alanına giderek açıklama yapmak istemeleri ise jandarma tarafından engellenmişti.