CHP'li Gürsel Erol: Burak Cem Gülbay'ın vefatı araştırılmalı

CHP'li Gürsel Erol, CHP’nin eski Elazığ İl Başkanı Ethem Gülbay'ın oğlu Burak Cem Gülbay'ın geçirdiği kalp krizi sonrası sevk edildiği Diyarbakır'daki hastanede vefat etmesinin araştırılmasını istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP’nin eski Elazığ İl Başkanı Ethem Gülbay'ın oğlu iş insanı Burak Cem Gülbay'ın geçirdiği kalp krizi sonrası Elazığ'daki hastanelerde tedavi göremeyip sevk edildiği Diyarbakır'daki hastanede hayatını kaybetti. CHP Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol, Burak Cem Gülbay'ın aort yırtılması sonucu vefat etmesinin ardından yaşanan süreçle ilgili bugün Elazığ’da basın toplantısı düzenledi. 

'DAHA ÖNCE MÜDAHALE EDİLSEYDİ YAŞAMA ŞANSI VARDI'

ANKA'nın haberine göre Gürsel Erol açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Milletvekili olarak Plan Bütçe Komisyonu ile ilgili Meclis'te görevimize devam ederken acı bir haber aldık. Acı haber süreciyle ilgili Elazığları bilgilendirmek isterim. Burak Cem Gülbay dün hayatını kaybetti. Eski il başkanımız Ethem Gülbay'ın oğlu. Ancak hayatını kaybetme şekli son derece dramatik. Anne ve babanın yüreğinde ağır yara açan bir süreç yaşandı. Dün sabah 07.00 saatlerinde eski başkanımız Ethem Gülbay, beni arayarak oğluyla ilgili bir sağlık problemi olduğunu, aort damarı ile ilgili bir teşhisin koyulduğunu, özel bir hastaneye götürüldüğünü ama acilen ameliyata alınması gerektiğini ancak hastanenin yeterli teknik donanım ve sağlık ekibine sahip olmadığı için Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildiğini söyledi. Ama bu süreçte Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne gitmeden önce Fethi Sekin Hastanesi ile de görüşüldüğünü, kendi aralarında bilgi paylaşımı olduğunu söyledi. Ben 07.15 gibi üniversitemizin rektörünü aradım. Konunun acil olduğunu, hastamızın adını vererek acil müdahale yapılması gerektiği gibi bir talepte bulundum. Rektörümüz de hastanenin başhekimini aradı. Hasta acil yoğun bakımda karşılandı, daha sonra Diyarbakır'a sevki yapıldı. Diyarbakır'daki doktorumuz hemşerimiz Tuncelili bir hemşehrimiz. Ünlü bir doktor. Binali hocayı arayarak bir hastamızın problemi olduğunu ve Diyarbakır'a yola çıktığını, konuyla ilgili kendimizin de yakın dostluğumuzu ifade ettik. Ancak daha sonraki saatlerde Binali Hoca beni arayarak hastayı kaybettiğimizi, çok gecikildiğini ifade etti. Daha önceden bir müdahale edilmiş olsaydı küçük bir ihtimal de olsa bir yaşam şansı, hayat şansının olduğu bir faaliyet olacağını söyledi."

'NE YAZIK Kİ AİLEYE ACI HABERİ BEN VERMEK ZORUNDA KALDIM"

Elazığ'da yeterli müdahale yapılıp yapılmadığı konusunda kesin bilgiler olmadığı için kişi ve kurumlar hakkında peşin değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını ifade eden Gürsel Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne yazık ki aileye ölüm haberini ben vermek zorunda kaldım. Hayatımda ilk defa bir babaya evladı ile ilgili can kaybının haberini verdim. Benim için inanılmaz bir acı oldu. Dün akşam ailenin acısını paylaşmak için hem defin işlemleri hem de taziye işlemleri ile ilgili ailenin yanında olmak için Elazığ'a geldim. Bugün aldığım bilgiler doğrultusunda da ben şu anda hiçbir kurum, kuruluşlarla ilgili bir yorum yapmak istemem. Ortada yaşanan bir can kaybı var. Bu can kaybıyla ilgili sorumluluk ve suistimal, sadece idari bir suistimal değildir. Bunun farklı boyutlarda sorgulanması gerekir. Bunun için de hiçbir süreci kendim edindiğim bilgiler doğrultusunda bana anlatılanlar doğrultusunda bir değerlendirme yapmayı doğru bulmam.

'SAĞLIK BAKAN YARDIMCISINDAN MÜFETTİŞ TALEP ETTİK'

Hayatını kaybeden Burak kardeşimizin babasının yanında Sağlık Bakan Yardımcısını arayarak Ethem Bey'in bana verdiği bilgiler doğrultusunda bilgileri verdim. Bu konunun araştırılması gerektiği ve müfettiş görevlendirilmesi gerektiği yönünde; aksaklık ve eksiklikler ihmal midir, suistimal midir, teknik donanım eksikliğinden midir neden kaynaklı olduğunun doğru tespit edilmesi ile ilgili müfettiş talebinde bulundum. Müfettiş Elazığ'a gelecek, bu can kaybı ile ilgili bir araştırma yapacak. Elazığ'daki Şehir Hastanesi gibi, teknik donanımın son derece yüksek olduğu, akademik kadrosu yeterli olduğu Fırat Üniversitesi gibi iki tane büyük, Türkiye'de örnek gösterilen hastanelerimiz var ama küçük detaylarla insanlarımız hemşehrilerimiz canını kaybediyorsa, hiç kimse kusura bakmasın ne Araştırma Üniversitesi'nin akademik kadrolarının veya hastanenin ismi önemli, ne de Fethi Sekin Hastanesi'nin teknik donanımı önemli.

'BURAK CEM GÜLBAY DİYARBAKIR'A GİTTİĞİNDE ŞUURU YERİNDEYMİŞ'

İnsanlar yoktan sebeple hayatlarını kaybedebiliyorlarsa, ki Burak Diyarbakır'a sevk edildiğinde hastaneye gittiği zaman kapıdan içeriye kendi T.C. numarasını bilgilerini vererek girmiş. Şuuru yerindeymiş. Burada çok basit bir müdahalede bulunulmuş. Bir ihtimal, suistimali var mı? Teknik eksiklikten mi kaynaklı? Bunun nedeni nedir diye bakanlıktan müfettiş gelecek ve ben bu konuyu gündeme getireceğim. Müfettiş raporlarına göre Sağlık Bakanlığı düzeyinde konunun ve sorunun çözümü adına, bir daha böyle acıların yaşanmaması ve anne babaların yüreğine ateş düşmemesi adına tedbirler alınması ile ilgili görüşmeler yapacağız. Konuyu Meclis gündemine de getireceğim. Hakikaten çok acı bir durum. Yine de bu konuya karşı duyarlılık hisseden Elazığ kamuoyuna, Elazığ basın mensuplarına, yazarlarımıza, yerel televizyonlarımıza, gazetelerimize, sitelerimize teşekkür ederiz. Bu konuyu Türkiye gündemine taşımamız lazım. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı." (HABER MERKEZİ)