CHP'li Özgür Özel: Erdoğan, cuntaların, 28 Şubatların peşinden gidiyor
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, iktidarın “Dezenformasyonla Mücadele” olarak nitelendirdiği kanun teklifini “basın özgürlüğünü boğma teklifi” olarak nitelendirdi.
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla Meclis’e sunulan sosyal medya kanunu ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Özel “dezenformasyon yapanlara hapis cezası” getiren düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu belirtti, söz konusu maddenin iktidarın muhalif siyasetçiler, gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları arasında bir cadı avı başlatmasına neden olacağını söyledi.
Teklif ile ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ başlıklı bir suç tanımlandığına dikkat çeken Özel “Gerçeğe aykırı bir bilgiyi yayan kişinin üç yıla kadar hapis cezası” almasını öngören düzenlemenin sakıncalı olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Halen iktidarda hakikatle bağını tamamen koparmış bir ittifak bulunmaktadır. İktidarda hakikatle bağını koparmış bir ittifak olunca gerçeğin tanımını, gerçeğe aykırı bilginin tanımını kimin yaptığı önem kazanmaktadır. Söylenmemiş bir sözden darbe paranoyası, hukuka uygun ifadelerden ‘tehdit’ çıkaran bir siyasi iktidarın elinde gerçek tanımının anlamını yitireceği ve siyasi iktidarın güdümünde şekil değiştireceği aşikardır. Doğru haberin bile yargılatıldığı, sansür, otosansürün yaygınlaştığı bir dönemde, muğlak ifadelerle yeni suçlar üretmek, basın özgürlüğüne yeni darbe vuracak, yeni mağduriyetler doğuracaktır.”
ANAYASA’YA AÇIK AYKIRI
Özel, “Anayasaya açık aykırı olan 29’uncu maddesiyle, iktidarın muhalif siyasetçiler, gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları arasında bir cadı avı başlatmasına neden olacaktır. Bu nedenle sakıncalıdır. Dezenformasyonla bu yöntemlerle mücadele edilmez. Bu teklif dezenformasyonla mücadele değil, basın ve ifade özgürlüğünü boğma teklifidir. Ayrıca kanun metninde olmasa da gerekçede ifade edilen, ‘Failde özel kast, gerçeğe aykırı bilgide özel nitelik ve eylemde elverişlilik aranacaktır’ tarzında muğlak, nereye çekilirse gidebilecek hükümler ile ifade özgürlüğünü baskılayacak daha sert bir istibdat rejimine geçilmek istenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
BASIN KARTINA SARAY DAMGASI
Basın kartı verilme şartlarıyla ilgili düzenlemeleri de eleştiren Özel şunları ifade etti:
“Teklif İletişim Başkanlığı’nın keyfiliğine kanuni kılıf getirmekte, İletişim Başkanı’nın güdümünde oluşturulan Basın Kartı Komisyonu marifetiyle istenilen kişilere basın kartı verilmesi, istenilen kişilerin basın kartının iptal edilmesini olanaklı hale getirmektedir. Kanun teklifi başından sonuna keyfiliği artırmakta, İletişim Başkanlığı’nın güdümüne girmeyen bir avuç gazete ve yayın kuruluşuna nefes aldırmamak amacı gütmektedir. Tayyip Erdoğan ve saray rejimi; anayasayı askıya alarak, parlamentoyu feshederek bir istibdat rejimi kuran 2. Abdülhamit’in ve darbe rejimlerinin, cuntaların, andıçlarla basın kuruluşlarını dizayn etmeye çalışan 28 Şubatçıların peşinden gitmektedir. Saray rejimi, yönetimini ele geçiremediği, güdümüne alamadığı medya kuruluşlarına kanun sopasını göstermekte, onları otosansüre zorlamaktadır. Cumhur İttifakı mutfağında, ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dinlenmeden, siyasi partilerle temas edilmeden hazırlanan bu teklifin, Anayasa’ya aykırı hükümleri çıkarılmalı, tekliften sarayın gölgesi silinmelidir.”