CHP'li Taşcıer'den 2024'ü 'emekliler yılı' ilan eden Erdoğan'a tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Erdoğan'ın 2024'ü 'emekliler yılı' ilan etmesini "Tarihte görülen en geniş kapsamlı alaya alma girişimlerinden birisi" olarak niteledi.
DUVAR - CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu sonrası emekli aylıklarına yapılacak artış ve taban aylık konusundaki açıklamalarını eleştirdi.
İktidarın emekliyi devletin sırtına bir yük olarak gördüğünü belirten Taşcıer, “Erdoğan’ın 2024’ü ‘emekliler yılı’ ilan etmesi, bu kadarı da olmaz denilen sınırın bile kilometrelerce ötesinde bir söylemdir. Herhalde tarihte görülen en geniş kapsamlı alaya alma girişimlerinden birisiyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
'BİR KEZ DAHA DAĞ FARE DOĞURDU'
“AKP Genel Başkanı’nın Bakanlar Kurulu sonrası gerinerek ve hatta belli ki övgü bekleyerek açıkladığı aylık artışları 16 milyon emeklinin sefaletinin süreceğinin ilanı oldu. Günlerdir emekliler oyalanıyor, ‘büyük müjde’ beklentileri yaratılıyordu. AKP yöneticileri sırayla çıkıp ‘çalışmalar devam ediyor’ dediler, sonunda bir kez daha dağ fare doğurdu. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 5 ek artışı, en düşük aylığı da 10 bin lira olarak yeterli gördüler. Bu iktidar kendi vatandaşına insanca yaşayabileceği aylıkları çok görüyor, emekliyi de belli ki Devlet’in sırtına bir ‘yük’ olarak nitelendiriyor. Şu emekliler de olmasa Sosyal Güvenlik sistemini ne güzel yönetirim diye düşünen bir anlayışla karşı karşıyayız.”
'VİCDANSIZCA ALAY EDİYORLAR'
“Erdoğan’ın 2024’ü ‘emekliler yılı’ ilan etmesi, bu kadarı da olmaz denilen sınırın bile kilometrelerce ötesinde bir söylemdir. Herhalde tarihte görülen en geniş kapsamlı alaya alma girişimlerinden birisiyle karşı karşıyayız. 10 bin lira taban aylığa mahkum olmuş milyonlarca emekliye, bu yılın onların yılı olacağı müjdeleniyor. Yani emekliye bir ev kirası etmeyen aylığı reva gördükleri yetmiyor, bir de vicdansızca alay ediyorlar. Kirayı ödese, bu insanlar ne yiyecek diye bile düşünmeyen bir anlayış bu ki emekli sadece karnını doyurabilip ölmeyi mi beklesin? Türkiye şöyle büyüyor, böyle büyüyor diye anlatıyorlar. Bizim, emeklilerimizin tatile, sinemaya, tiyatroya gidebilme, kültürel faaliyetlere katılım sayısını, torunlara verdikleri harçlıkların nasıl artırılabileceğini konuşmamız gereken yerde, emekliler nasıl hayatta kalacak diye konuşuyoruz. Bu ülkenin insanı buna mı layık? Türkiye mi büyüyor, yoksa sadece birileri büyüyor da bu millet o bir avuç iktidar elitine mi çalışıyor? Tüm emekliler bu duruma tepki göstermek, ses yükseltmek, sandık önlerine geldiğinde de bu alaycılara gerekli cevabı vermek durumundadır. CHP olarak talebimiz ve vaadimizin en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesiydi, ama AKP asgari bir yaşamı bile emekliye çok gördü. Bugün maalesef en düşük emekli aylığı asgari ücretin sadece ve sadece yüzde 59’u oldu. Tüm SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarına yüzde 42.6 artış yapıldığı da doğru değil. Kök aylığı 7 bin 13 lira ve altında olan milyonlarca emeklinin alabildiği artış yüzde 33’te kalmış oldu. Yani enflasyonun bile altında. İşte AKP’nin emekliye büyük müjdesi bu.”
'BU ÇARPIK SİSTEM ARTIK YAMA TUTMUYOR'
“Aybaşında enflasyon verileri belli olduğundan bu yana ifade ediyoruz, emekliler arasında oluşan oransal artıştaki farkın kapatılması ve üzerine de tüm emekliler için refah payı eklenmesi gerekirdi. Ama SSK ve Bağ-Kur emeklilerine bir lütuf veriyormuş gibi yüzde 5’lik bir artışa gidildi. Bunun da kabul edilemez olduğunu, zaten yıl içerisinde bir noktada artışlar buluşacak denilerek geçiştirilemeyeceğini, milyonların olağanüstü bir açlık ve sefaletle boğuştuğunun farkına varılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Emeklinin aylar sonraya verilen randevulara değil, bugün sorunlarının çözülmesine ihtiyaçları var. Aylık bağlama oranlarının yeniden yükseltilmesine, 2000 sonrası intibak yasasının çıkarılmasına ihtiyaç var. Ama en temelinde, emeklilik sisteminin tepeden tırnağa, en baştan yeniden kurgulanmasına ihtiyaç var. Bu çarpık sistem artık yama tutmuyor. Her atılan adım, var olan adaletsizliğe bir yenisini ekliyor. Bu sistemi tümüyle değiştirmek zorundayız.”