CHP'li Yaman Genel Kurul'da söz aldı: 'Kamucu bir sağlık sistemi şart'
CHP'li Milletvekili Dr. Aylin Yaman, TBMM'de yaptığı konuşmada, sağlık sistemindeki sorunlara dikkat çekti.
DUVAR - Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve CHP Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman, TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.
Kaliteli bir sağlık sistemi kurulması gerektiğini ifade eden Yaman, konuşmasına şöyle başladı:
“Sağlık sisteminin kaliteli olması ne demek? Herkes tarafından ulaşılabilir olması demek, hasta ve aynı zamanda sağlık çalışanı odaklı olması demek, herkes için eşit, mutlaka fiziki ve işlevsel olarak güvenli ortamlarda yetkin, liyakat sahibi insan kaynağıyla sunulması demek, tüm kaynakların verimli kullanılması demek, yaptığımız her işin kanıta dayalı, uluslararası standartlarda olması demek. Bu tanımları yaptıktan sonra söyleyebilirim ki maalesef Türkiye'de sunulan sağlık hizmeti bölgesel farklılıkları olan, ekonomik alım gücüne dayalı, şiddetin gölgesinde, hasta güvenliğinden uzak ve sadece sağlık çalışanının omuzlarında yürümektedir. Bu omuzlara her geçen gün biraz daha yük bindirilmekte, az insanla çok iş yapabilmeyi marifet sanan bir zihniyetle, insan kaynağını maliyet kalemi olarak gören bir yaklaşımla sürdürülmektedir” dedi.
'SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI İLE HASTALIK YÜKÜ ARTMIŞTIR'
Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucu sevk sisteminin ortadan kaldırılması, kontrolsüzce hasta trafiğinin oluşması ve koruyucu hekimlik yerine tedavi edici hekimliğe yatırım yapılması nedenleriyle hastalık yükünün arttığına işaret eden Yaman, “Yıllar içinde hekime müracaat sayısı yılda 10 keze kadar tırmanmıştır. Bu hasta ve hastalık yükü, polikliniklerde yığılmaya, randevu sisteminin kilitlenmesine ve hastanın çareyi acil servislerde aramasına neden olmuş, bu ortam ise şiddetin tırmanmasına yol açmıştır” diye konuştu.
'YENİ UYGULAMA, YENİ BİR PROBLEM ALANI YARATACAKTIR'
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarına da değinen Yaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Bakan farklı biçimde iddia etse de birçok bilimsel yayında en az yirmi dakika ayrılmasının önerildiği muayene süreleri; ülkemizde beş dakikalara kadar indirilmiş, son günlerde iki, üç dakikaya indirilerek nabız yoklama girişimleri başlatılmıştır. Nasıl olsa her yükü kaldıran hekimler, hemşireler ve tüm sağlık çalışanları yavaş yavaş yeni uygulamalara hazırlanmaktadır. Sayın Koca'nın başlattığı onaylı randevu dönemi günümüzde listelerin yarısının randevusuz hastalarla oluştuğu düşünülecek olursa çözüm üretmeyecektir. Randevuyu onayladığını iddia eden hasta ile hekimi karşı karşıya getirecek, yine acillere yığılım olacak, yine şiddeti tırmandıracaktır. Şimdiden uyaralım, bu uygulama tıkanan sağlık hizmetleri için bir çözüm değil, yeni bir problem alanı yaratacaktır.”
'KAMUCU BİR SİSTEM DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİDİR'
“Randevu saatlerinin 7/24 esasına dayalı planlanması girişiminin, her ne kadar yalanlansa da, kararının, hastane yönetimlerine bırakılması, kar amacı güden sistemlerde otomatik olarak uygulamaya alınması demektir” hatırlatmasında bulunan Yaman, “Bu sistem hastanın mesai dışında aciliyet olmadan gelmeme alışkanlığını ve acil-elektif vaka ayrımını tamamen bozacaktır. İlk yapılması gereken sistem değişikliğiyle birinci basamağın kamucu bir zihniyetle güçlendirilmesidir. Grup elemanları dahil olmak üzere tüm ekibin kamu kadrolarında olacağı, hizmetin kamuya ait binalarda sürdürüleceği, bilimsel sevk kriterlerinin konacağı bir sistem derhal hayata geçirilmelidir” dedi.
'MUAYENE SÜRELERİ UZATILMALI'
Konuşmasında çözüm önerilerini de dile getiren Yaman, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Muayene süreleri tam tersine uzatılmalıdır, uzayan muayene süreleri hekim-hasta güvenini artıracak, hekimin tükenmesinin önüne geçecek, çare bulamayan hastanın sürekli sağlık kurumuna ve acillere başvurmasının önüne geçecektir. Sağlık Bakanı'nın bahsettiği dört yıl sonra uzman hekim sayısının iki katına çıkarılması, mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitiminin standart olmadığı ülkemizde bir meziyet değildir asla. Sorun bir sistem sorunudur, 81 milyon gelmeyen randevu çözümü acil servislerde arayan hastalar nedeniyledir. Üstelik sadece hekim sayısını artırmak yeterli değildir, sağlık bir ekip işidir ve ekibin tüm üyelerini aynı oranda artırmaz iseniz kaos devam edecektir.”