CHP'ye Mardin'de 2 bin yeni üye: Erdoğan'ı evine göndereceğiz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Mardin'de AK Parti ve MHP’den istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan 2 bin kişiye düzenlenen törenle rozetlerini taktı.
DUVAR - Cumhuriyet Halk Partisi Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimi’nden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Mardin’de 2 bin yeni üyeye rozet takma törenine katıldı. Genel Başkan Yardımcısı Salıcı törende yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki dönemin iktidarını kurmaya hazır. Seçim ne zaman olursa olsun ben vatandaşın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kırmızı kart göstereceğinden eminim. Sandıkta Tayyip Erdoğan’a kırmızı kartı gösterip, onu torunlarını sevmek için evine gönderecek irade bu ülkede var" dedi.
Aralarında AK Parti ve MHP’den istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan 2 bin kişiye rozetlerinin takıldığı törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı’nın yanı sıra, Parti Meclisi üyeleri Devrim Barış Çelik, Nevaf Bilek ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Abdurrahman Yargucı’da katıldı.
Törende konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı özetle şunları söyledi:
BURADA OLMANIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ: “Uzun zamandır Cumhuriyet Halk Partisi, Doğu ve Güneydoğu’ya; Mardin’e, Diyarbakır’a, Van’a, Batman’a, Erzurum’a, Iğdır’a yoğun bir çalışma yapmak için gelemedi. Belki bizim verdiğimiz mesajlar yeterince algılanmadı, belki eksik bizden kaynaklandı, belki biz derdimizi anlatamadık. Ama gün eski meselelerle meşgul olma günü değildir. Önümüzdeki dönem Tüm Türkiye’de olduğu gibi Mardin’de de adımlarımızı hızlandırma, safları sıklaştırma günü. Dolayısıyla bugün sizin burada olmanız, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılıyor olmanız bizim için çok önemli.
KARDEŞLERİMİZİN BAŞININ ÖRTÜSÜ BİZİM NAMUSUMUZDUR: Salonun bu bölümünde başörtülü kadın arkadaşlarımız var. Bize yıllarca “Cumhuriyet Halk Partisi’nin başörtüsü ile problemi var” dediler. O kardeşlerimizin başının örtüsü bizim namusumuzdur. Bizim kimsenin kılığı, kıyafeti ile inancıyla, diliyle, tercihleri ile bir sıkıntımız olmaz.
ÇOCUKLAR YATAĞA AÇ GİRMESİN DİYE: Biz çocuklarımız aç yatmasın diye uğraşıyoruz. Türkiye AKP’nin 20 yıllık iktidarında maalesef bu noktaya geldi. Bahaneler üretiyorlar. Onlara sorarsanız, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu durumdan bir tek onlar sorumlu değil. Dış mihraklar sorumlu, faiz lobisi sorumlu, Geziciler sorumlu, herkes sorumlu ama bir tek AKP’liler sorumlu değil. Peki ülkeyi 20 yıldır kim yönetiyor? Başka birisi mi? Aramızda Recep Tayyip Erdoğan’dan başka Cumhurbaşkanı, başbakan görmeyen gençler var. Yaşadığınız durumdan memnun musunuz gençler? Bu ülkeyi, bu duruma AKP iktidarı getirdi. Dolayısıyla bize düşen Türkiye’nin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için Türkü ile Kürdü ile Arabı ile Lazı ile hangi kökenden olursak olalım, hangi inançtan, hangi mezhepten olursak olalım ama önceliği insan olarak koyalım ve Türkiye’de insanı insanca yaşatacak düzen kuralım. Mardin’de yaşayan da Edirne’de yaşayan da aynı hakka kavuşsun. Bunu sağlamak için Türkiye’nin meselelerini çözmeye talibiz.
İNANÇLI DİRAYETLİ BİR KADINLA UĞRAŞIYORLAR: Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir yürüyüş gerçekleştirdi, dünyada olmayan bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ankara’dan İstanbul’la 400 km’den fazla bir yolu kimse katılmasın tek başıma yürüyeceğim dedi ama halkımız, bizler, sizler onunla beraber yürüdük. Ne için yürüdük? Bu ülkede hak, hukuk ve adalet olsun diye yürüdük. Adaletsiz olan bir devlet diktatörlük olur, zorbalık olur, zulüm yapar. Bugün Türkiye’de adaletten bahsetmek mümkün değil. Bir il başkanımız, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 31 Mart seçimlerinde sandığa demokratik yollardan sandığa gömdüğü için uğraşıyorlar. Bir kadın ile uğraşıyorlar. İnançlı, dirayetli Cumhuriyet Halk Partili bir kadınla uğraşıyor, ona siyaset yasağı getirdiler. Ama onlar şunu bilmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir tane Canan yok. Binlerce, on binlerce Canan var.
CHP ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN İKTİDARINI KURMAYA HAZIR: Cumhuriyet Halk Partisi’nin gidemediği, Cumhuriyet Halk Partisi’nin giremediği hiçbir yer yok. Biz şunu görüyoruz. AKP’den seçilen milletvekillerini siz sokakta görüyor musunuz? Gelip size hal hatır soruyorlar mı? Türkiye ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Krizi aşacak güçlü kadrolar, güçlü politikalar Cumhuriyet Halk Partisi’nde var. Cumhuriyet Halk Partisi önümüzdeki dönemin iktidarını kurmaya hazır. Politikalarıyla, kadrolarıyla, genel başkan yardımcıları ile hazır. Hepsinden daha önemlisi Kemal Kılıçdaroğlu ile hazır.
TÜRKİYE’Yİ TEK ADAM REJİMİNDEN KURTARACAĞIZ: İttifak siyaseti yürütüyoruz. Bu ittifak siyasetinde 6 farklı siyasi gelenekten gelen parti bir araya geldi. Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. “Koalisyon dönemleri çok kötüydü, Türkiye buradan çok çekti” diye anlatıyorlar ya. 20 yıldan beni tek başına iktidardasın. Bu ülke koalisyonlardan, senden çektiği kadar çok çekmedi. 20 yıldır senden çektiğini kimseden çekmedi. Dolayısıyla bu Altılı Masayı korumaya devam edeceğiz. Bu ittifakla beraber Türkiye’yi Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistemle buluşturacağız, bu tek adam rejiminden Türkiye’yi kurtaracağız.
HANİ BU ÜLKEDE ADALET VARDI: Daha dün yargıda kararname çıktı. Onların beğenmediği kararların altına imza atanları sürdüler. Hakimleri sürüyorlar. Hani bu ülkede adalet vardı. Bu ülkede Adalet Bakanlığı, adalet sarayları var ama içinde adalet yok. Şimdi dönmüşler tekrardan yetki istiyorlar. Önümüz seçim. Kasımda mı olur, haziranda mı olur bilmem. O seçim ne zaman olursa olsun ben vatandaşın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kırmızı kart göstereceğinden eminim. 20 senedir yapamadıkları için yetki istiyorlar. 20 senedir yapamayacak ne var? Gençlerin yurt meselesi 20 yılda çözülmez mi? GAP Projesi 20 senede bitmez mi? Bu ülkenin verimli toprakları su ile buluşturulamaz mı?
TÜRKİYE’DE İYİYE GİDEN BİR ŞEY YOK: Biz buğday ithal eden bir ülkeyiz. Kendi kendimize yetiyorduk, ne yediğimizi biliyorduk. Burası Mezopotamya. Tarım bu topraklarda icat oldu. Tarımın icat olduğu topraklarda vatandaşımız Rusya’dan buğday gelecek diye, Çin’den sarımsak gelecek diye bekliyor. Bu ülkeyi bu hale tek adam rejimi getirdi. Bu sistem Türkiye’ye yaramaz. Elinizi vicdanınıza koyun, Başkanlık sistemine geçildiğinde beri Türkiye’de iyiye giden ne var? Başkanlık sistemine geçildiğinden beri Türkiye’de iyiye giden hiçbir şey yok. Ama hamaset diz boyu. Vatan, millet, Sakarya edebiyatı diz boyu.
KÜRT SORUNUNU ÜNİTER YAPI İÇİN ÇÖZMEYE İHTİYACIMIZ VAR: Sen bir dönem açılım süreci yürüttün Adalet ve Kalkınma Partisi olarak. Biz o dönem açılım sürecini bir noktadan eleştirdik. Dedik ki, ‘Senin amacın Kürt sorunun çözmekse bu yöntemle çözemezsin. Kürt sorununu çözmek istiyorsan meseleyi parlamentoya getireceksin. Parlamentoda herkesin içinde bulunduğu bir ortamda… Bütün siyasi partiler… Vatandaş oy vermiş, bütün siyasi partilerin milletvekilleri parlamentoda. Oturulsun hep beraber konuşulsun. Bu konuyu çözmek için parlamento zeminini kullanalım. Demokratik yollar ile çözelim. Onlar bunu tercih etmedi. Onlar kapalı kapılar ardından görüşmeler ve pazarlıklar yapmayı tercih etti. Biz o süreci, çözüm sürecini bu çerçeveden eleştirdik. Ama biz “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, çözülmemelidir” demedik. Bizim siyasi geleneğimiz, Cumhuriyet Halk Partisi ve SHP geleneği, birileri ağzına Kürt lafını almazken, Kürt sorunun nasıl çözüleceği üzerine raporlar hazırladı ve çözüm önerileri sundu. Bizim Kürt meselesini çözmeye ihtiyacımız var. Nasıl? Türkiye’nin birlik bütünlüğü içinde, üniter yapı içinde, demokratik yollardan ve parlamento zemininde bizim Kürt sorununu çözmeye ihtiyacımız var. 2022 Türkiye’sinde bizim artık inancı, mezhebi, kökeni tartışıyor olmamız doğru bir şey değil. Bu ülkede hiç kimse inancından, kökeninden dolayı eziyet görmemeli, eziyet görmeyecek. 84 milyon bu ülkenin, birinci sınıf eşit yurttaşı olacak ki biz güçlenelim, büyüyelim ve bu zenginliği hakça paylaşalım.
NE ZAMAN POLİS GÖRDÜĞÜNDE ÜRKMEZSEN TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞİR: Devlet ne zaman vatandaşa hizmet eden bir aygıta dönüşür, o zaman Türkiye demokratikleşmiştir. Sen ne zaman polis ve askeri gördüğünde ürkmezsin o zaman Türkiye demokratikleşmiştir. Bütün bunları sizlerle beraber yapacağız. Sizin seçip parlamentoya gönderdiğiniz temsilcileriniz ile beraber yapacağız. Onlarla birlikte Türkiye’yi zenginleştirecek adımları atacağız. Urfa’da da Diyarbakır’da da, Mardin’de de, Edirne’de de, Tekirdağ’da da hepimiz gururla, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan, ay yıldızlı bayrağın altında yaşıyor olmaktan mutlu olacağız, gurur duyacağız. Türkiye’nin böyle bir geleceğe ihtiyacı var. Sadece ekonomik kalkınmaya ihtiyacı yok aynı zamanda demokratikleşmeye ihtiyacı var. Bu süreci el birliği ile yürütmeye hazırız. Biz hazırız.
ERDOĞAN’I TORUNLARINI SEVMEYE YOLLAYALIM: Baskılar var. İlk kez baskı görüyor değiliz. Yanlış işler yapılıyor. Türkiye’de ilk defa yanlış işler yapılmıyor. Bu kadar baskı, bu kadar yanlış iş Türkiye’de belki ilk defa oluyor. Ama bunu demokratik yollarla aşacak, sandıkta Tayyip Erdoğan’a kırmızı kartı gösterip, onu torunlarını sevmek için evine gönderecek irade bu ülkede var. Türkiye’nin önünü aşalım, huzur içinde bir düzen yaratalım.” (HABER MERKEZİ)