Çiftçi tarladan sesleniyor: Böyle giderse ekmeyi bırakacağız

Çiftçiler, artan maliyetlerini üretimle karşılayamamaktan şikayetçi. Buğday üretiminde söz sahibi illerde ekim yapan çiftçiler, ya ekmeyi bırakacaklarını ya da buğdaydan vazgeçeceklerini söylüyor.

Google Haberlere Abone ol

Fatma Keber - Osman Çaklı

DUVAR - Artan tarımsal maliyetler, çiftçilerin üretimlerini devam ettirmesini zorlaştırıyor. Maliyetlerin yanı sıra yaşanan kuraklık ve sulama problemleri de hesaba katılınca çiftçi için üretim yapmak, bir seçenek olmaktan çıkıyor. Türkiye’nin yıllar içinde kaybettiği tarım alanlarının ve üretimden çekilen çiftçi sayısının her geçen gün artması, gelecekteki olası bir gıda krizi için de uyarı veriyor. İlkokul sıralarından bu yana öğrencilere ezberletilen “Türkiye kendine yeten bir tarım ülkesidir” sözü yerini, “Türkiye ithal ederek kendine yeten bir tarım ülkesidir” sözüne bırakıyor.

Temel ihtiyaçların başında gelen ekmeğin hammaddesi buğday da tarımda yaşanan bu sorunlardan payını alıyor. Buğday ihraç eden ülkeden buğday ithal eden ülkeye dönüşen Türkiye’de, çiftçiler bir çıkış yolu arıyor. Artan maliyetlerle başa çıkamayan çiftçiler, gerekli destekler hayata geçirilmezse buğday üretilen arazilerine ya başka ürün ekeceklerini ya da üretimden çekileceklerini söylüyor.

SON BEŞ YILDA BUĞDAY ÜRETİMİ 3,5 MİLYON TON AZALDI

TÜİK’in açıkladığı veriler, son 20 yılda Türkiye’deki tarım alanlarının milyonlarca hektar azaldığını gösteriyor. 2001 yılında Türkiye’deki toplam tarım alanı yaklaşık 40 milyon hektar. 2021 yılına gelindiğinde bu rakam 38 milyon hektara düştü. Toplam tarım arazisi içindeki işlenebilir alanlara baktığımızda da 2001 yılında 23 milyon hektardan, 2021 yılında 19 milyon hektara indi. 20 yılda ekilmeyen tarım arazisi, Belçika’nın yüzölçümüne yaklaştı. Tarım alanlarındaki bu düşüş, buğday üretimindeki düşüşle paralel seyrediyor. Son beş yıllık rakamlar hem toplam tahıl üretimimizin hem de bunun içindeki buğday üretimimizin ciddi oranda azaldığını gösteriyor.

Türkiye'nin tahıl üretimi yıllar içinde azaldı. 

Türkiye’de ekilen toplam tahıl alanı içinde en fazla yeri yüzde 44’lük payı ile buğday kaplıyor. Yine TÜİK rakamlarına göre, 2017 yılında toplam tahıl üretimi 36 milyon 133 bin ton olurken, bunun içinde buğday üretimi 21 milyon 500 bin ton oldu. 2021 yılına geldiğimizde toplam tahıl üretimi 31,9 milyon tona, buğday üretimi de 17,7 milyon tona geriledi. Kısacası son beş yılda toplam tahıl üretiminde 4 milyon ton, buğdayda da 3,5 milyon ton kayıp yaşandı.

80 DÖNÜMÜN 10 DÖNÜMÜNÜ EKEBİLDİ

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden devam edelim. 2020/21 tarihli Türkiye buğday ekim haritasına göre, ilk 10 il Konya, Urfa, Ankara, Diyarbakır, Yozgat, Sivas, Tekirdağ, Çorum, Kayseri ve Mardin şeklinde sıralandı. Buğdayın üretildiği bu şehirlerde, çiftçiler isyan etme noktasına gelmiş durumda. TMO’nun henüz buğday alım fiyatını açıklamamış olması da çiftçiyi strese sokuyor.

Ergün Turan

Önce Çorum’a gidiyoruz. 30 yıldır çiftçilik yapan Ergün Turan aynı zamanda KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen Samsun şubesinde yetkili. Kendisine ait 80 dönüm arazisi olan Turan, artan maliyetler nedeniyle sadece 10 dönümde buğday ekimi gerçekleştirdi. Turan, bir dönümden ne kadar buğday elde ediliyor sorusuna, şöyle yanıt verdi: “Kuru tarım arazisinde 200 ile 350 kilogram arasında değişkenlik gösteriyor. Sulu tarım arazilerinden 400 ile 700 kilogram arasında buğday alıyoruz. Şu anki fiyattan buğday satılırsa, bir dönüm araziden kazanç 1700-1800 TL bandında olur. Traktör kendisine aitse bu kazanç olur. Traktör, 30 yıllık yatırım gideri olarak düşünülmeli. Fakat çiftçiler, kendi tarlalarında çalıştıkları için kendi işçilik maliyetlerini hesaplamıyorlar. Bu da dönümde 600 lira kâr eder.”

‘ÇİFTÇİLER BAŞKA İŞLER YAPIYOR’

Geçmiş yıllara kıyasla çiftçilerin üretimden eskisi gibi gelir elde edemediğinden yakınan Turan, bunun sonucunda bölgedeki çoğu çiftçinin buğday yerine nohut ya da ayçiçeği ekmeyi tercih ettiğini söylüyor. Buğday üretmek için çiftçinin kullanması gereken girdi kalemlerini Turan, “Bir dönümde ortalama 10 litreye yakın yakıt gideri var. 100 dönüm bir arazide en az dört işçi çalıştırılır. Tohumun kilosu geçen sene 3,5- 4 TL arasıydı şu an 6 TL’nin üzerinde. Gübrenin çeşidine ortalama göre 250 TL gübre gideri oluyor. Bunun ilaçlaması var. Dönümde 50-100 TL arası ilaç masrafı olur” diyerek anlatıyor. TMO’nun alımı 6,5 TL üzerinde yapması gerektiğini ifade eden Turan, sadece çarkı döndürebilmek için çalıştıklarını belirtip ekliyor: “Çiftçiler artık başka işlere başvurmayı tercih ediyor, ek iş yapıyorlar fabrikalarda, inşaatlarda…”

‘ÜRETİYORUZ AMA ZARAR EDİYORUZ’

Garip Özgür, Çorum’un Tarhan Köyü’nde yaşayan emekli bir öğretmen. 66 yaşında olan Özgür, yaklaşık 50 yıldır da çiftçilik yapıyor. Kendisine ait 325 dönüm arazide üretim yapıyor. Özgür’e göre yakın bir gelecekte Türkiye’de bir buğday krizinin çıkması kaçınılmaz. 200 bin TL’ye satılan traktörün 600 bin TL’ye çıktığını anlatan Özgür, çiftçiler için bu rakamları karşılamanın imkansız olduğunun altını çiziyor. “Üretiyoruz ama zarar ediyoruz” diyen Özgür, TMO’nun fiyat açıklamamasını eleştiriyor. Çiftçinin bu seneyi de geçen seneden kalan tohum, gübre gibi malzemelerle atlatacağını ama bir sonraki sene için bunun da mümkün olmayacağını söylüyor. Özgür, devletin bu konuyla ilgili bir önlem almasını talep ediyor: “Çiftçilik getirisi az ama insanı çok fazla yıpratan bir meslek. Keşke devlet bir önlem alsa. Köprü ve otoyollara geçiş garantisi veriyorlar. Çiftçiye de alım garantisi versinler ama yapmıyorlar.”

Mustafa Çiçekler
‘ÇİFTÇİNİN ELİNDE AVUCUNDA BİR ŞEY KALMIYOR’

Sıradaki şehir Urfa… Burada da çiftçiler benzer dertlerden muzdarip. Uzun yıllardır buğday üreticiliği yapan Mustafa Çiçekler, birçok buğday üreticisinin bu yıl ekim yapmadığına dikkat çekiyor. Buğday üreticilerine dönük zirai desteğin yok denecek kadar az olduğunu belirten Çiçekler, sulama koşullarının iyileştirilmemesi, girdi maliyetlerinin düşürülmemesi halinde buğday üreticisinin yok olacağını vurguluyor.

Bir diğer üretici de Mehmet Çoban… O da geleceğe olumlu bakamıyor. Böyle giderse kendi de dahil pek çok buğday üreticisinin üretimi bırakacağından endişeleniyor.  2021 yılında çiftçinin büyük zarar ettiğini belirten Çoban, bu yıl da üretimin maliyeti karşılamamasından yakınıyor. 100 dönüm ekili arazisi olduğunu belirten Çoban, dönüm başı 700 kilogram geldiği zaman toplamda 70 bin kilogram buğday elde edileceğini belirtiyor.

Mehmet Çoban

Ancak bu rakamlar da giderleri karşılamada yetersiz. Çoban bunu şöyle anlatıyor: “Şu an için en yüksek buğday fiyat olan 700 TL’den den satıldığı zaman totalde 49 bin TL gibi bir meblağ ediyor. Bir dönüme de tüm masrafları eklendiğin zaman dönüm başı 400 TL gibi bir giderin oluyor. Haliyle çiftçiye bir dönümden geriye 1400 TL gibi bir rakam kalıyor. Traktör arızaları, sulama ücretleri gibi giderleri de çıkardığınızda çiftçinin elinde avucunda bir şey kalmıyor.”

‘ÇİFTÇİ BUĞDAY YERİNE AZ GÜBRE İSTEYEN MERCİMEK EKİYOR’

Urfa Ziraat Odası İl Koordinasyon Kurulu Üyesi Hikmet İpar, “Buğdayın güncel kilogram fiyatı en yüksek 620 TL. Bir ton buğday, 6 bin 200 TL ediyor. Ekmek fiyatlarının dengelenmesi için Türkiye Mahsuller Ofisi, bu fiyatlardan stoklarını tamamlayarak fiyatların daha da yükselmemesinin önüne geçebilir. Çiftçinin elinden buğdayını aldıktan sonra kalan açığın ithalatla karşılanması gerekiyor” diye konuşuyor. İpar, çiftçinin “Ben araziden kazanç elde ettim” diyebilmesi için ekmeklik buğdayda en 7,5 TL, makarnalık buğdayda ise 8,5 TL talep ettiklerini belirtiyor. Artan gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin ekim tercihlerini değiştirdiklerini, buğday yerine az gübre isteyen mercimeğe yöneldiklerini anlatıyor. Kuraklık nedeniyle de buğday üretiminde düşüş yaşadıklarını kaydeden İpar, iki yıl öncesine göre Urfa’da buğdayda 1,5 milyon ton düşüş beklediklerini sözlerine ekliyor.

Fahri Aydın
‘MÜDAHALE EDİLMEZSE SENEYE BUĞDAY EKMEYECEĞİM’

Mardin Kızıltepe ilçesinde buğday üreticisi olan Fahri Aydın, 160 dönümlük alanda buğday ekiyor. Girdi maliyetlerini hesapladığında çiftçinin yıl sonu hasadında zararlı çıktığını ifade ediyor. TMO'nun buğdayı 7 TL altında alması halinde tamamen zarar edeceklerini anlatarak, “Bu girdi fiyatlarına devlet müdahale etmez ise seneye ben dahil birçok kişi ekmeyecek. Zarar edeceğimiz bir işi yapmanın hiçbir mantığı yok. Geçen yıllarda da aynı sorunlar vardı ama maliyetler bu kadar değildi” diyor.

Sedat Ayyıldız

Kızıltepe Ziraat Odası Genel Sekreteri Sedat Ayyıldız, Kızıltepe’de 1 milyon hektar işlenebilir tarım arazisi olduğu bilgisini veriyor. 2021 yılında 1 milyon hektarlık alanın 900 bin hektarında buğday üretimi yapıldığını belirterek, “Çiftçiler şu anki piyasa fiyatları ile satış yapsalar belki bir kazanç elde edebilirler. Devletin açıklayacağı yeni fiyat 6 bin TL ve aşağısı olursa çiftçiler ciddi zarar eder. Üretime girme durumu olmaz. Çiftçi önünü göremezse ve devlet tarafından iyi şekilde sübvanse edilmediği noktada buğday üretimi yapılamaz” diye konuşuyor.

‘BU SENE ÇİFTÇİNİN SON ŞANSI’

Konya’nın Ilgın ilçesine bağlı Çavuşcugöl Mahallesi’nde üç kuşaktır tarım ve hayvancılıkla uğraştıklarını söyleyen Sıtkı Mavuş, bu sene toplamda 500 dönüm buğday ve arpa ekmiş. Bunun 400 dönümünün suluk, 100 dönümünün de kuru arazide olduğunu belirten Mavuş, sulu arazide dönüm başına maliyetinin işçilik hariç 2 bin 400 lirayı bulduğunu anlatıyor. Geçen sene maliyetinin ise 600 TL olduğunu hatırlatıyor. Zamlar nedeniyle çiftçinin artık maliyetlerini hesaplayamaz hale geldiğini söyleyen Mavuş, “Çiftçi bu yıl bütün limitlerini kullanarak borçlandı. Bu sene çiftçinin son şansı” değerlendirmesini yapıyor.

'KONYA'DA EKMEK FİYATI 4 TL'YE ÇIKABİLİR'

Konya Pancar ve Tarım Üreticileri Derneği (KONPADER) Başkanı Ahmet Bestil, bu sene Konya’da rekolte artışı yaşanacağını söylüyor: “Geçen sene yaşanan kuraklıktan dolayı birçok ekili arazide hasat yapılamadı. Bu sebeple de ciddi bir rekolte kaybı yaşandı. Bu sene yağışlar geçen yıla göre daha iyi. Bunun da rekolteye yansımasını bekliyoruz. Geçtiğimiz yıl 17 milyon ton buğday üretildi bu sene rekoltenin 20 milyonu bulmasını bekliyoruz."

Artan girdi maliyetlerinden dolayı çiftçinin zor durumda olduğunu söyleyen Bestil, üretimde devamlılığın sağlanabilmesi için çiftçinin desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Çiftçinin girdi maliyetlerinin geçtiğimiz yıllara göre üç kat arttığını hatırlatan Bestil, bunun da ekmek fiyatına yansıyacağını anlatıyor. Bestil’e göre, şu an Konya’da 2,5 TL olan ekmek fiyatı 4 TL’ye çıkabilir.