Çocuk cinayetleri ve çocuk istismarına karşı Meclis'te araştırma komisyon kuruldu
"Çocuk cinayetleri ve çocuk istismarı" konusunda Meclis araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon 22 üyeden oluşacak ve 3 ay görev yapacak.
DUVAR - TBMM'de grubu bulunan partilerin taleplerinin ardından, "çocuk cinayetleri ve çocuk istismarı" konusunda Meclis araştırma komisyonu kuruldu.
ANKA ve Anadolu Ajansı'nın haberlerine göre, TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin, "çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak akıl, ruh ve beden sağlıklarının gelişimi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi" amacıyla TBMM Başkanlığına sunulan Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri birleştirilerek ele alındı.
KASAP: ANNE VE AİLE YOKSULLUĞU AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Saadet-Gelecek Grubu adına konuşan Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, "Türkiye'de çocukların mağduriyeti doğumla birlikte başlıyor. Türkiye'de yeni doğan çocuklar için bezden yüzde 20 KDV alıyorsunuz. Mama çok çok pahalı; devletin sübvansiyonu, desteği yok. Orada yüzde 20 KDV alıyorsunuz; dünyanın en pahalı mamasını, bezini çocuklara veriyorsunuz. Anne ve aile yoksulluğu açlık sınırının altında. Anneler iyi beslenemediği için çocuklar da gelişimde mağdur oluyor, büyümesi, beslenmesi, barınmasıyla ilgili sıkıntılar var" dedi.
"Rahim ağzı kanseri için yapılacak olan aşıyı hâlâ ne SGK ne Sağlık Bakanlığı onayladı" diyen Kasap, "110 çocuk var SMA Tip 1, SGK tedaviyi onaylamadı, Sağlık Bakanlığı kabul etmedi. 'Şov yapıyorsunuz' dendi. Dünyanın onayladığı tedaviyi siz onaylamadınız. Çocuklar siyasete alet edilmemeli. Çocuklar için yapılması gereken en iyi şey, en üst düzey şey ne varsa o yapılmalı ama çocukları nerede mağdur ediyorsunuz? Her şeyde. Diyabet sensörleri buraya geldi, Meclis Başkanının yakını da vardı, Başkan Vekilinin Sayın Sırrı Beyin, o da 'Gündeme getirelim' dedi defalarca. Çok basit şeylerdi, bin, iki bin liralık şeylerdi ama siz onaylamadınız" ifadelerini kullandı.
TAŞÇI: KORUMA ALTINDAYKEN UYUŞTURUCU VE FUHŞA SÜRÜKLENMİŞ ÇOCUKLAR VAR
İYİ Parti Grubu adına Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı konuştu. Koruma altındaki çocukların istismara uğradığını belirten Taşçı, şunları söyledi:
"Çocuklarımızı ailelerinden de koruyacak bir sistem inşa etmemiz gerekiyor. Ailelerden koruduk diyelim. Nasıl? Devletin kurumları aracılığıyla. Oraya bakıyoruz; orada da mesela Hatay'da öğrencilerini istismar etmiş, hatta pazarlamış öğretmen sıfatlıları görüyoruz. Sair zamanında öğretmen 'hık' dese soruşturma açan idarenin ruhu duymamış yıllarca. 14 yaşında çocuğa zorla uyuşturucu verip tecavüz eden bekçileri görüyoruz. Koruma altındayken bir inşaatta ölü bulunan 17 yaşındaki Yasemin Cemre’yi, Beykoz ÇODEM’de M.K.’yı, Beylikdüzü ÇODEM’de F.U.’yu, Kemerburgaz ÇODEM’de K.C.’yi, Florya ÇODEM’de C.D.’yi yani koruma altındayken uyuşturucu ve fuhşa sürüklenmiş çocuklarımızı görüyoruz."
8 yılda çocuk istismarı dosyalarının arttığını ifade eden Taşçı, "2015-2023 arasında çocuğa cinsel istismar dosyaları ikiye katlanmış, vaka sayısı artıyor ancak kovuşturma ve mahkumiyet oranları azalıyor, demek ki bizim ilk suçta ikinci suçu işleme cesaretini kıracak bir sistem inşa etmemiz gerekiyor, bir kereden neler olabileceğini bütün zihinlere ne hissetmemiz gerekiyor. Anayasa 41 var, TCK 77 var, geçen hafta da söyledim, bizim bir Çocuk Koruma Kanunu’muz var ama o kanunu ihlal edip tecavüzcüsüyle karşı karşıya getirdiğimiz için ölen çocuğumuz da var. Demek ki bizim yasaları uygulamak konusunda bir ahlaki devrim yapmamız gerekiyor" dedi.
KAYA: TACİZ HABERLERİ GELİRKEN SEYREDİYORSUNUZ
CHP Grubu konuşan Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, partisinin konuya ilişkin verdiği önergenin AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlattı.
Kaya, "Bu yüce Meclis'te daha önce çocuk cinayetlerinin önüne geçebilecek tüm tedbirleri ve önlemleri tek tek anlatan raporları bu Genel Kurul'da görüşmüş, 8 komisyon kurulmuş. Tarih tekerrür ediyor ama Meclis, iktidar hiçbir zaman ders çıkaramamış ne acı. Siz sustunuz ama sokaklar susmadı. Sokakları sonunda duymak zorunda kaldınız. Hayattayken dirisine sahip çıkamadığınız, okula gitmesi gerekirken bugün ufacık bedenleri toprakta yatan kız çocuklarımızın ahı görevini yapmayanların boynunda" şeklinde konuştu.
Yasalardaki gerekliliklerin uygulanmadığını dile getiren Kaya, "Çocuklarımız cinsel istismardan ölürken İstanbul'da vahşi kadın cinayetleri annesinin gözünün önünde işlenirken neredeydiniz? Günlerdir bu ülkenin bakanının sesi çıkmadı. Taciz haberleri gelirken seyrediyorsunuz. Kız çocuklarını, kadınları da koruyan 6284 sayılı kanuna temel olan İstanbul Sözleşmesi'nden de çıktınız, 6284'ün gereklerini de yerine getirmiyorsunuz" ifadelerini kullandı.
YILIK: FİLMLERDE, SOSYAL MEDYADA ŞİDDET ÖZENDİRİLİYOR
MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık da her gün bir yenisine şahit oldukları cinayet, istismar ve şiddet vakalarının artmasının toplumsal endişeyi ve infiali tırmandırdığını dile getirdi.
Çocukların ihmal ve istismarı ile çocuklara yönelik şiddetin, kadına yönelik şiddetten ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Yılık, "Son dönemlerde her türlü sosyal medya platformunda, dijital mecralarda, filmlerde ve bilgisayar oyunlarında şiddetin ve her türlü cinsel sapkınlığın özendirildiğini ve artırıldığını görüyoruz. Bu konuda denetim mekanizmasının daha sert tedbirler alması, özellikle televizyon programlarının ve dizilerinin Türk aile yapısına uygun duruma getirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
"Gerekli önlemlerin alınmasının ve mevcut uygulamaların daha da güçlendirilmesinin ertelenemez bir gerçek olduğunu" söyleyen Yılık, "Son dönemlerde birçok tehdit unsuruyla hedef alınan aile kavramının ve çocuklarımızın korunması için her türlü platformda gerekli tedbirlerin alınması, gerekli hassasiyetin ve duyarlılığın gösterilmesi bir zarurettir. Devletimiz çocuklarımızın korunması için birçok hukuki tedbir ve yargısal mekanizmayı uygulamaya geçirmiştir. Tüm bu gayretlere rağmen yaşanan, vicdanlarımızın hiçbir şekilde kabul etmeyeceği insanlık dışı olaylar neticesinde aile yapısını ve çocuklarımızı koruyucu mekanizmaların tekrar gözden geçirilip iyileştirilmesi gereği hasıl olmuştur" dedi.
YANIK: PARTİLİLERİ TARAFINDAN TACİZE UĞRAYAN ÇOCUKLARI KONUŞAMAYANLAR, AK PARTİ'YE SÖZ EDEMEZ
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık ise "iktidarları boyunca çocukların yüksek yararını gözeterek onların iyiliği ve esenliği için destek mekanizmalarını geliştirdiklerini ve geliştirmeye devam ettiklerini" savundu.
"AK Parti 22 yıldır kadın ve çocuklar noktasında yapılabilecek her şeyin hem dünyadaki örnekleri hem de kendi örneklerimizi geliştirerek yaptık, bu konuda asla yüksüneceğimiz bir husus yoktur. Kandil'e çıkarılan çocukları burada konuşamayanlar, kendi parti mensupları tarafından tacize uğrayan çocukları burada konuşamayanlar, AK Parti'nin 22 yıllık birikimine söz edemez. Biz çocuklarımız için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Çocuklara yönelik riskleri öngören ve gerekli adımları atacak mekanizmaları kuruyoruz. 2002 yılından bu yana sağlıktan eğitime, sosyal hizmetlerden güvenliğe her alanda çocuk haklarını temelini oluşturan ve Anayasa'mızda yer alan, 'çocukların yüksek yararı' ilkesini gözeterek, pek çok alanda devrim niteliğinde uygulamaya imza atsak da bu çalışmaları hiçbir zaman yeterli görmedik. Bugün kurduğumuz komisyon da bu anlamda, 'ihtiyaçların, güncel gelişmelerin ışığında yapılabilecek ne var?' sorusunun peşinde koştuğumuz bir çalışmadır. Yaptığımız hiçbir çalışmayı yeterli görmedik, görmeyeceğiz."
AYDENİZ: DİYARBAKIR SURLARI İLE İSTANBUL SURLARI BİRBİRİNE KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİYLE BAĞLANDI
DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz ise 8 yaşındaki Narin Güran cinayetini hatırlattı.
Aydeniz, "Bu çatı altında, bu ülkenin yaşam standartlarını, halkların refahını, toplumsal gelişimini nasıl sağlayabileceğimizi, ekonomisini iç ve dış barışını konuşmalıydık ama bir çocuğun katledilmesinin, bir çocuğun cenazesinin 19 gün boyunca nasıl bulunmayışını konuşmak için ve bunun üzerine bir komisyon kurmak için buradayız. Ne yazık ki Diyarbakır surları ile İstanbul surları birbirine kadın cinayetleriyle, çocuk cinayetleriyle bağlandı" dedi.
"Narin olayı, Narin davası ikinci Susurluk davasıdır" diyen Aydeniz, "Eğer iktidar milletvekilleri 8 yaşında bir çocuğun katledilmesinde 'Aile arasıdır' diyorsa o aile bizim bildiğimiz ailelerden değildir, eğer odak değişsin diye aile mitingleri yapılıyorsa orada üstünün örtülmesi gereken konular vardır. Narin cinayetine dair, konuyu hasır altı etmeye yönelik her açıklama soruşturma konusudur, soruşturmamak ise bir suçtur. Bütün bunlar devletin özel savaş politikalarının bir parçasıdır. Organize cinayetler de kolluk ellerinde uygulanan cinayetler de çocuklara yönelik cinsel istismarlar da her türlü devletin özel savaş politikalarının bir parçasıdır ve ona hizmet ediyor. İktidar, kadın ve çocuk düşmanı, savaş yanlısı politikalarıyla toplumun günden güne çürümesine sebep olmaktadır. Bu ülkede çocuklar bile hayatta kalma mücadelesi vermek zorundalar. Çocukların can güvenliğini sağlayamayacak, sağlamayacak bir iktidarın varlığı hiçbir anlam da ifade etmiyor" ifadelerini kullandı.
Yapılan görüşmelerin ardından, komisyon kurulması teklifi kabul edildi. Tüm siyasi partiler olumlu yönde oy kullandı. 22 üyeden oluşacak komisyonun çalışma süresi 3 ay olacak.
(HABER MERKEZİ)