Çocukların gelişimi için yararlı kurslar ‘lüks’ oldu
Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine katkı yapan kursların bu yaz yarısından fazlası boş. Veli-Der Başkanı Yılmaz, "Derinleşen yoksulluk, eğitim harcamalarını etkiledi" dedi.
Nur Kaplan
ANKARA - Okulların kapanmasıyla üç ay tatile giren öğrencilerin sosyal beceri kazanabilecekleri eğitim atölyeleri, kurslar ve sportif faaliyetler, ruhsal ve bilişsel gelişim için önem taşıyor. Uzmanlar, çocukların özgüven kazanmaları, kendilerini ifade edebilmeleri, toplumsal olaylara duyarlılık kazanmaları açısından çeşitli aktivitelerde yer almaları gerektiğini söylüyor.
Pandemiyle birlikte eve kapanmalarla başlayan süreç, ekonomik krizin de etkisiyle çocukların dört duvar arasında sıkışmasına yol açtı. Ankara’da çocuklar için drama, dans, resim ve müzik alanlarında çalışan kurs yerlerinin yarıdan fazlasının kayıtları boş durumda. Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz’a göre iki yıldır eve hapsolan çocuklar için ailelerin bu yazı bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.
‘EKONOMİ İNSANLARI SARSIYOR’
Evrensel Sahne Sanat Dans Okulu’nun kurucusu Mesut Sonat, çocuklar için bale, modern ve hip-hop danslarını aylık 250-350 lira arası değişen fiyatlarla veriyor. Pandemi döneminde 1,5 yıl dans okulunu kapalı kaldığını söyleyen Sonat, bu sene talep olmasını beklediğini fakat ekonomik kriz dolayısıyla insanların kurslardan ayrıldığını söyledi.
Sonat, durumu şöyle özetledi: “Ekonomi insanları fazlasıyla sarsıyor. Hal böyle olunca bizim sektörümüz lükse girmeye başladı. İnsanların ilk kestikleri yer lüksleri oluyor. Biz kurslardan ayrılmak isteyen çocukların aileleriyle görüşüyoruz ‘çocuğumuzun eğitim almasını istiyoruz ama maddi durumlardan kaynaklı ayrılmak zorundayız’ cevabıyla karşılaşıyoruz. Gelişmekte olan çocukların bu tarz aktivitelere yönelmeleri çok önemli. Bu eğitimler çocukların hayata başka pencereden bakmalarını, vücutlarını tanımalarını ve gelişimini sağlar, duruşları değişir. Okulda dersi dinlerken algıları diğer çocuklara göre daha açıktır. Bunları yapamayan çocukların öğrenme kabiliyetleri daha zayıf olur. Bu da eğitim sistemini etkiler, gelecekte vasıfsız insanlar ortaya çıkar.”
ON BEŞ ÖĞRENCİDEN İKİYE, ON BİR AYDAN İKİ AYA DÜŞÜŞ...
Sanatçı ve Resim Öğretmeni Işık Çuhacıoğlu ise pandemiden önce on beş öğrenci ile çalışırken salgının etkisi ve ekonomik kriz dolayısıyla şu an iki öğrencisinin olduğunu söyledi. Çeşitli kurumlarda öğrenci başına aylık 180 lira karşılığında eğitim verdiğini belirten Çuhacıoğlu, şunları anlattı:
“Sanatsal üretimde uzun süreç gerekir ve bol tekrar yapılmalıdır. Kimi öğrenciler okul için eğitim almak zorunda. Aileler mecburen bir yerlerden kısarak kurslara gönderiyor ama eskiden on bir ay göndermesi zorunluyken şimdi iki ay ile sınırlıyor. ‘Kazanırsa kazansın’ der gibi. Bazen öğrenciler hastalanıyor gelemiyor, ödemelerimiz düşüyor. Bir mekânda çalıştığımızda oranın kira, elektrik, doğalgaz, su gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz, öğrenci gelmeyince de sürekli olarak iniş-çıkış yaşıyoruz. Dünyanın her yerinden enflasyon var ama buradaki gibi değil. Az kazanıp çok harcamak zorunda kalıyoruz.”
‘ON ALTI ÖĞRENCİYKEN ŞİMDİ BİR KAYIT BİLE YOK’
Sanat Üretim Topluluğu’nda Drama ve Tiyatro Eğitimi veren Tamer Yılmaz da pandemiyle kıyasladığında kursiyer sayısında yüzde 60 azalma olduğunu, kurs fiyatlarının diğer sanat merkezlerine göre düşük olmasına karşın geçen yaz on altı çocukla drama çalışırken bu yaz bir kayıt bile alamadıklarını söyledi. Yılmaz, şunları ifade etti:
“Bize gelen çocuklar orta sınıf veya travma yaşayan, dezavantajlı ailelerin çocukları. Bu çocukların kendilerini ifade edebilmelerini, özgüven kazanmalarını, empati kurabilmelerini, öğrenme ve sosyalleşme kazanmalarını sağlamak çok önemli. Kriz, bu kazanımlara muhtaç ailelerin çocuklarını etkiliyor, gelemiyorlar. Bizim de kiramız yüksek yine de fiyatlarımız fazla değil. Kira yükselince stopaj vergimizde yükseldi, faturalar da malum. Pandemide bu kadar zorlanmıyorduk şu anki ekonomik krizde daha çok zorlanıyoruz.”
‘GEÇİMİNİ DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALAN İNSAN ENSTRÜMANA NASIL ODAKLANSIN?’
Ankaralıların enstrüman almak için uğrak noktalarından olan Hatay Sokak’ta müzik aletleri satan Efekan ise eskisi gibi sokağın hareketli olmadığını söyledi. “Gitar kursu ücreti 400 lira, o parayı nasıl vereceğim diye düşünüp pazarlık yapıyor. Bunu düşünmek zorunda kalan insan nasıl enstrümana odaklansın?” diye soran Efekan, insanların yaşam mücadelesi içinde olduklarını, lüks olarak gördükleri aktivitelere bu yüzden odaklanamadıklarını anlattı ve ekledi:
“En kötü diyebileceğimiz bir enstrüman şu an 450-500 liradan başlıyor. Dükkândaki bütün ürünler dolar endeksli, döviz, kur ne ise direkt o fiyat üzerinden hesaplıyoruz. Örneğin bir enstrümanı 50 dolara aldıysak şu anki kur 17.80 ise onunla çarpıyoruz. İnsanlar enstrümanı alıyor ama kursa bütçe ayıramıyor. Ülkenin gidişatı yüzünden de insanlar kendileri için keyifli işler yapamıyorlar. Sürekli bir mücadele, bunu da atlatacağız diyerek bugünlere geldik. Gençleri saran umutsuzluk onların da bir şeyler yapma hevesini kırıyor.”
‘YOKSULLUK ÇOCUĞUN İÇİNDEKİ CEVHERİN ORTAYA ÇIKMASINI ENGELLİYOR’
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Genel Başkanı Ömer Yılmaz, ailelerin gelirlerinin azalmasıyla lüks olarak gördükleri aktivitelerden kısmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimi için çeşitli kursların önemli olduğunu söyleyen Yılmaz, dar gelirli velilere çocuklarını ücretsiz yaz kurslarına gönderme çağrısında bulundu. Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu.
“Derinleşen yoksulluk insanların hareket edebilmesini, sosyal hayatın içine girebilmesini, çocukların eğitimi için para harcayabilmesini etkiledi. Çocuğun içinde cevher varsa bile yoksulluk yüzünden ortaya çıkamıyor. Çocuk gün boyunca atıl bir şekilde evde, ekrana bağımlı yaşamak zorunda kalıyor. Pandemi dolayısıyla çocuklar zaten uzun zamandır evdeydi, bu yaz sürecinde de artık rahatlamaları gerek. Veliler mutlaka bu dönem onlarla ilgilenmeli, dışarı çıkarmalılar. Biz belediyelerden çocuklar için ücretsiz yaz kursları talebinde bulunduk, kayıtlar başladı. Çocukların bu tarz aktiviteler yaptıkları yerlere yollanması elzem.”