COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi, Bakü'de başladı: Aile fotoğrafı çekildi
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29'uncu Taraflar Konferansı'nın Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nin açılışı Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla yapıldı.
DUVAR - Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29'uncu Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla gerçekleşti. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ev sahipliğinde başkent Bakü'de düzenlenen zirve öncesi liderler, aile fotoğrafı için bir araya geldi.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan birlikte geldiği eşi Emine Erdoğan ile Bakü Olimpiyat Stadyumu'nun yanındaki zirve için kurulan alanda Aliyev ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından karşılandı. Çekilen aile fotoğrafında Erdoğan, Aliyev ve Guterres'in yanı sıra İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif gibi liderler de yer aldı. Aile fotoğrafının çekilmesiyle zirvenin açılışı gerçekleştirildi.
GUTERRES: EN YÜKSEK BEDELİ YOKSULLAR ÖDÜYOR
BM Genel Sekreteri Guterres, zirvenin açılışında konuştu. Guterres, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefine ulaşmada zamanın dolmak üzere olduğunu vurgulayarak, “Bu yılın kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağı neredeyse kesin” dedi. Doğal afetler nedeniyle toplumlar, altyapıların ve çocukların büyük zarar gördüğünü belirten Guterres, “Tüm bu felaketler ve daha fazlası, insan yapımı iklim değişikliği tarafından daha da güçlendiriliyor ve hiçbir ülke bundan muaf değil” diye konuştu.
Guterres, yoksulların en yüksek bedeli ödediğini aktararak, emisyonlar düşmediği ve uyum artmadığı sürece, her ekonominin çok daha büyük bir öfkeyle karşı karşıya kalacağını söyledi.
Bilim insanlarının, eylemcilerin ve genç insanların değişim talebi olduğunun altını çizen BM Genel Sekreteri Guterres, “Onların sesinin duyulması gerekiyor, susturulmaları değil. Geçen yıl ilk kez şebekelere ve yenilenebilir enerjiye yapılan yatırım miktarı, fosil yakıtlara harcanan miktarı geçti. Neredeyse her yerde, güneş ve rüzgar yeni elektrik üretiminin en ucuz kaynağıdır” ifadelerin kullandı.
'İKLİM EYLEMİ TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK'
Guterres, küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlandırması gerektiğini kaydederek, “Küresel emisyonları her yıl yüzde 9 azaltmalıyız. 2030 yılına kadar, 2019 seviyelerine göre yüzde 43 düşmeleri gerekiyor” dedi. Gelişen ülkelerin iklim kriziyle mücadelede adım atmak için finansmana ihtiyaç duyduğunu da belirten Guterres, COP29'un iklim finansmanının önündeki duvarları yıkmak zorunda olduğunu vurguladı.
Guterres, günün ihtiyaçlarına uygun yeni bir finans hedefine ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, “İklim finansmanı konusunda dünya borcunu ödemeli, aksi takdirde insanlık bedel ödeyecek. İklim finansmanı hayır işi değil, bir yatırımdır. İklim eylemi tercih değil, zorunluluktur” dedi.
COP29 NEDEN ÖNEMLİ?
Greenpeace Türkiye, COP29 zirvesinin başlaması öncesinde yaptığı basın açıklamasında, COP29'un neden önemli olduğu ve COP'un neden son iki senedir Dubai, Azerbaycan gibi fosil yakıt üretimi yoğun yerlerde düzenlendiği sorularına yanıt vermişti.
Açıklamada, COP29'un önemi şu ifadelerle açıklanmıştı:
"Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 1995 yılından bu yana her yıl farklı bir şehirde, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel işbirliği nihai hedefi ile gerçekleştiriliyor. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerden devlet başkanları ve bakanlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şirketler, inanç grupları, bilim insanları ve yerli halklar ve yerel topluluklar gibi diğer paydaş gruplarla birlikte katılıyor.
COP her yıl farklı konulara ve uygulama görevlerine odaklanıyor. Bu COP'u öncekilerden ayıran ilk defa odakta tamamen finansın yer alacak olması. Yapılacak tartışmaların merkezinde Yeni Toplu Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Qualified Goal - NCQG) olarak adlandırılan yeni bir iklim finansmanı hedefinin güvence altına alınması bulunacak. NCQG, ilk iklim finansmanı taahhüt döneminin 2025 yılında bitmesi sonrasında gelişmiş ülkelerin iklim eylemlerini destekleyecek finansman planının oluşturulması açısından kritik bir öneme sahip.
2009 yılında gelişmiş ülkeler 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemini desteklemek için yıllık 100 milyar Amerikan Doları toplanmasına karar vermişti. 2015 Paris İklim Anlaşması ile bu hedef 2025 yılına kadar uzatıldı ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç ve önceliklerini dikkate alarak 2025 sonrası için yıllık 100 milyar dolar tabanından yeni bir finansman hedefi belirlenmesi kabul edildi. NCQG olarak anılan bu yeni hedef için görüşmeler üç yıldır devam ediyor ve nihai halini COP29’da alacak. İklim değişikliği ile mücadelede finansman özellikle gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemi için kritik öneme sahip. Bu nedenle toplantıdan taleplere cevap verebilecek bir hedefin çıkması oldukça önemli."
COP, NEDEN FOSİL YAKIT ÜRETİMİ YOĞUN ÜLKELERDE DÜZENLENİYOR?
Greenpeace'in açıklamasına göre, COP'a ev sahipliği yapacak ülke, beş Birleşmiş Milletler bölgesel grubu (Afrika Grubu, Asya-Pasifik Grubu, Doğu Avrupa Grubu, Latin Amerika ve Karayipler Grubu (GRULAC) ve Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu (WEOG)) arasında dönüşümlü olarak belirleniyor. "BM iklim müzakerelerinin bir büyük fosil yakıt üreticisi ülkeden diğerine geçmesi, bu konudaki seçimler adına absürd bir tablo çiziyor" denilen Greenpeace açıklamasında, konuya ilişkin ayrıca şu bilgiler paylaşılmıştı:
"Dünya, küresel ortalama sıcaklıkların 1.5C'yi aştığı korkutucu 14. ayı yaşarken, petrol ve gaz zengini Azerbaycan'ın COP29 ev sahibi olarak seçilmesi son derece iddialı. Ancak COP Başkanı olarak Azerbaycan, örnek teşkil edeceğine ve COP28'de varılan anlaşmalar doğrultusunda 1.5°C uyumlu bir NDC sunacağına söz verdi. COP ev sahiplerinin ilerleme sağlama sorumluluğu var ve Azerbaycan, yeni finans hedefi olan NCQG üzerinde sağlam ve iddialı bir anlaşmaya varılmasını sağlamaya odaklanmalı. Petrol, kömür ve gaz şirketleri ile diğer büyük kirleticilerin neden olduğu iklim zararı ve yıkımı için ödeme yapmaları gerektiğine işaret etmeli."
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)