Cumartesi Anneleri eyleminde kolu kırıldı, soruşturma izni verilmedi: AYM’ye taşıyacağız
Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eyleminde polisler tarafından kolu kırılan Aydın Aydoğan, şikayetçi olduğu polislerin yargılanmasına izin verilmemesini tekrardan AYM’ye taşıyacak.
İSTANBUL – İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Aydın Aydoğan, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700’üncü hafta eyleminde dönemin Beyoğlu Emniyeti’nde görevli polisler tarafından darp edildi. Sırtında 23, vücuduna toplamında 34 plastik mermi isabet eden, gözaltı sırasında kolu kırılan Aydoğan, görevli polislerden şikayetçi oldu. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) de başvuru yapan Aydoğan hakkında, ‘hak ihlali’ kararı verildi. Ayrıca görevli polislerin yargılanmasının gerekliliği belirtildi.
Yaklaşık iki yıldır soruşturma aşamasında olan şikayet hakkında İstanbul Valiliği, görevli polisler hakkında disiplin soruşturması açılmasına yer olmadığına karar verdi. Aydoğan ise valiliğin böyle bir karar verme yetkisinin olmadığını gerekçesiyle itiraz etti ancak bu itiraz da geçen hafta reddedildi. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi de valilik kararını gerekçe göstererek görevli memurların yargılanmasına yer olmadığına hükmetti. Aydoğan, valiliğin böyle bir yetkisinin olmadığından hareketle yeniden AYM’ye başvuracak.
‘VALİLİĞİN YETKİSİ YOK’
27 Mayıs 1995 yılından beri Galatasaray Meydanı’nda gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları, defalarca polis şiddetiyle karşılaştı ve yargılandı. Hak arama mücadelesinde Cumartesi Anneleri’yle beraber hareket eden İHD üyesi Aydın Aydoğan, 700’üncü hafta eyleminde İstiklal Caddesi’nde bulunan Hazzopulo Pasajı’nda polis şiddetine maruz kaldı. Önce plastik mermilerle şiddete uğrayan Aydoğan, daha sonra yere yatırıldı ve polisler tarafından kolu kırıldı. Aydoğan, bunun üzerine görevli polisler hakkında şikayetçi oldu. Ayrıca AYM de başvuruda bulundu. AYM, Aydoğan’ın başvurusunu değerlendirip ‘hak ihlali’ olduğuna karar verdi. Görevli polislerin yargılanmasına ise İstanbul Valiliği izin vermedi. Gerekçe olarak ise şiddetin orantısız olmadığını gösterdi. Geçtiğimiz hafta itirazına ret cevabı verilen Aydın Aydoğan, süreci şöyle anlattı:
“Valiliğin soruşturmaya yer olmadığına dair verdiği karara itiraz etmiştik. Bize geçtiğimiz hafta tebliğ edildi. Ona da ret verdiler. Yeniden AYM’ye başvuracağız. Daha önce de başvuru yaptık ve AYM bizim başvurularımıza ‘hak ihlali’ yönünde hüküm verdi. Galatasaray Meydanı’nda hak arama eylemlerimiz meşru ve yasal. Burası 30 yıllık toplanma alanı. Anayasa’nın 33. Maddesine göre herkes önceden izin almadan bir yerde düşüncesini ve fikrini söyleyebilir. Valiliğin bu noktada tasarrufta bulunması hukukun ayaklar altına alındığının göstergesidir. 90’lı yılların en kötü zamanlarından bile daha kötü bir ortamın olduğunun göstergelerinden biri de valilik kararlarıdır. Valiliğin böyle bir yetkisi bile yok. Bunlar belki de gelecekte hukuk fakültelerinde ders olacak gösterilecek.”
‘SAVCI SORUŞTURMA AÇAMAYACAĞINI SÖYLÜYOR’
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin de benzer bir kararının bulunduğu olayla ilgili Aydoğan, şunları söyledi: “Mahkemeler AYM’nin kararlarını tanımıyor. Siyasi irade böyle bir tasarruf oluşturmuş, mahkemeler baskı altında ve siyasi kararlar veriyorlar. Bu da onun bir örneği. AYM ‘burada hak ihlali var’ diyor. Buna rağmen meydana gidiyoruz yine gözaltına alınıyoruz. Cumhuriyet savcılığı soruşturma ‘açamam’ diyor. Çünkü vali izin vermiyor. Bölge İdare Mahkemesi’ne gidiyoruz, vali bey izin vermemiş ancak yüksek mahkemenin ‘hak ihlali’ kararı var. Aralarında top çeviriyorlar. Totaliter rejimlerde herkes bir kişinin ağzına bakıyor. Kendi başına hiçbiri karar veremiyor.”
‘BİZE AÇILAN SORUŞTURMALAR ÇOK HIZLI İLERLİYOR’
Aydoğan, kendi aleyhlerine olan soruşturmaların çok hızlı şekilde davaya dönüştürüldüğü ve yargılandıklarını belirterek bir örnek de verdi: “950. Haftada savcı bey çok kısa sürede iddianame hazırladı ve bizi yargılamaya başladı. Ancak bizim şikayetlerimiz yıllarca soruşturma aşamasında bekliyor. Bilirkişi 33 sayfalık rapor yazdı. Şahitler ifade verdi. Fotoğraf ve video var. Kolumu kırdıkları belli, vücudumdaki plastik mermilerin görüntüleri var. Savcı bey bütün bunlara rağmen soruşturma açamıyor. AYM bana işkence yapan polislerin yargılanmasına karar verdi. Ancak hiçbir sonuç alamadık. Adli Tıp raporlarında çıktı sadece sırtımda 23 plastik mermi izi vardı. Biz AYM’ye tekrar kendi kararını hatırlatıp, kararlarının uygulanmadığını söyleyeceğiz.”