Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ey ana muhalefet, titreyin ve kendinize gelin
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Ana muhalefete şunu tavsiye ediyorum: Dünyada kritik gelişmeler yaşanırken boş işlerle uğraşmayı bırakın. Ey ana muhalefet, titreyin ve kendinize gelin" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadir Has Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Kayseri 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşma yaptı.
"31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde tercihini Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanan her bir Kayserili kardeşimiz şükranlarımı sunuyorum" diyen Erdoğan, "Azmiyle, emeğiyle, hayır dualarıyla Kayserili kardeşlerimiz desteklerini bizden asla esirgemedi. Kayseri ile omuz omuza yürümekten hep şeref duyduk. Siz bizi mahcup etmediniz, elhamdülillah biz de sizlere mahcup olmadık. Kayseri'ye aşkla hizmet yolundan bir an olsun ayrılmadık. Allah izin verdiği, siz de arkamızda olduğunuz müddetçe Kayseri için üretmeye, Kayseri'ye aşkla hizmet etmeye, sizlerle birlikte milletimizin hizmetkarı olmaya inşallah devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KAYSERİ'Yİ ANLAMAK, TÜRKİYE'Yİ ANLAMAKTIR'
Kayseri'nin hoşgörü ve farklı kimliklerle güven içinde yan yana yaşamanın şehri olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bunun için Kayseri'den birlik çıkar, Kayseri'den devlet kurucuları, devlet başkanları çıkar. Kayseri'den Hunat Hatun gibi Gevher Nesibe Hatun gibi her biri dünyaya örnek olacak devlet analar çıkar. Kayseri'den Erciyes'i İstanbul'a götürüp, Süleymaniye Camisi olarak inşa eden Mimar Sinan'lar çıkar. Buradan Davud-i Kayseri gibi alimler, Seyrani gibi halk ve Hakk şairleri çıkar. Kayseri, bir ucu Halep'te diğer ucu Gence'de olan Aşık Kerem coğrafyasının kalbidir. Kayseri'yi anlamak, Türkiye'yi anlamak demektir" dedi.
'MEMLEKETİN DERDİNE DERMAN OLMAK ER KİŞİNİN İŞİDİR'
"Türkiye Yüzyılı" hedeflerine değinen Erdoğan, "Ne yapıyorsak emin olun sizinle birlikte 85 milyonun aydınlık geleceği için yapıyoruz. Kayserili kardeşlerimin çok sevdiğim bir sözü var: 'Kuru söğütten düdük çıkmaz'. Yani mizacı, fıtratı, tabiatı uygun olmayandan, beklenen ve arzu edilen neticeyi alamazsın. İş yapmak, hizmet üretmek, memleketin dertlerine derman olmak her kişinin değil er kişinin işidir. Bunun da adresi yaklaşık çeyrek asırdır AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır" diye konuştu.
CHP'yi "ciddiyetsiz olmak" ve "siyasetin kalitesini düşürmek"le suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
MUHALEFETİN HALİ İÇLER ACISI: Muhalefetin artık eğlence malzemesi haline gelen içler acısı durumunu inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Ne yöneticilerinde bir ciddiyet var ne de Türkiye'nin ana muhalefet partisi olmanın gerektirdiği olgunluk var. Ciddiyetsizlik almış başını gidiyor. Siyaset mi yapıyorlar oyun mu oynuyorlar belli değil. Hadi ülke ve bölgeye dair meselelerde fikriniz yok, bari komiklik yaparak milleti kendinize güldürmeyin. Bari yüzünü ülkemize çevirmiş milyonlarca dostumuzun, kardeşimizin, soydaşımızın umutlarını kırmayın. Bari Türk siyasetinin kalitesini düşürmeyin. Bari ülkenin meselelerinin çözümüne katkı veremiyorsunuz, en azından iktidarımıza ve ittifakımıza gölge etmeyin.
KOMİK BİLE OLMAYAN PROJELERLE UĞRAŞMAYI BIRAKIN: Buradan ana muhalefet partisine şunu tavsiye ediyorum: Bölgemizde bunca sorun varken, dünyada kritik gelişmeler yaşanırken, küresel siyasette kartlar yeniden karılırken yani milletimizin gelecek çeyrek asrı, yarım asrı belirlenirken boş işlerle, malayani işlerle, artık komik bile olmayan projelerle uğraşmayı bırakın. Ey ana muhalefet, titreyin ve kendinize gelin.
BİZE GETİRDİKLERİ ELEŞTİRİLERİ BİNLERCE KİLOMETRE ÖTEDEN GELİP SURİYE'YE MÜDAHALE EDENLERE YAPMADILAR: Ülkemizin 911 kilometre sınırı paylaştığı, binlerce yıllık tarihi ve beşeri ilişkilerimizin olduğu Suriye'de, 8 Aralık itibariyle yeni döneme girildi. Birileri yıllarca bize "Suriye'den size ne" dediler. Sanki sınır komşumuz değilmiş gibi "Türkiye'nin Suriye'de ne işi var" dediler. "Orta Doğu bataklığı" ifadesiyle kimin penceresinden baktıklarını açıkça ortaya koydular. Bize getirdikleri eleştirilerin, suçlamaların hiçbirini binlerce kilometre öteden gelip Suriye'ye müdahale edenlere yapmadılar. "Amerika'nın, Avrupa'nın, Rusya'nın, İran'ın Suriye'de ne işi var?" demediler. Dünyanın dört bir yanından yabancı teröristler YPG saflarında Türkiye'yi tehdit ederken bırakın eleştirmeyi, utanmadan çıktılar "YPG bize mi saldıracak" dediler. Kim dedi bunu, ana muhalefet. Benzer cümleleri Libya'daki, Karabağ'daki kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda da duyduk. Türkiye'nin ve kardeşlerimizin çıkarlarını savunmak yerine karşımıza dikilenlerin avukatlığını üstlendiler.
MUHALEFET, EMPERYALİSTLERİN KİRLİ OYUNLARINDA FİGÜRAN OLMAYI SEÇTİ: Dahası aynı ilkesiz yaklaşıma aylardır Gazze'de yaşanan insanlık trajedisine karşı sesimizi yükselttiğimizde eleştirilere maruz kaldık. Açık ve net söylüyorum; muhalefetin aktörleri emperyalistlerin kirli oyunlarında figüran olmayı, kendi milletlerin serdengeçtiliğine tercih etmişlerdir. Tarihin doğru tarafında yer alma cesaretini göstermemişlerdir. Tarih bizi Suriye konusunda da haklı çıkardı. 61 yıl boyunca halkına yapmadık zulmü bırakmayan Baas rejimi birkaç gün içinde yerle yeksan oldu. Şimdi katliamlarda parmağı olanlar tek tek hesap veriyor. Çocukları, bebekleri, sivilleri vahşice öldüren caniler, katiller hak ettikleri muameleyi görüyor. Suriye halkı kendi geleceğini kendisini belirleyeceği yeni bir yönetimin inşası yolunda emin adımlarla ilerliyor.
YPG'NIN ÇÖPE ATILMASI YAKINDIR: Türkiye olarak amacımız Suriye'deki tüm terör örgütlerinin suhuletle veya zorla tasfiye edilmesini sağlamaktır. Böylece hem kendi güvenliğimiz hem de komşumuzun toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve iç barışı önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyoruz. Suriye'de eli silahlı bölücü teröristler varlık gösterdiği sürece kendimizi emniyette hissedemeyiz. Yakın geçmişte DEAŞ tiyatrosuyla Suriye'yi ve bölgemizi cehenneme çevirenler yine aynı tezgahı kurmanın peşindeyse de inşallah bu defa başaramayacaklar. Ülke topraklarının üçte birini ve doğal kaynaklarının önemli kısmını işgal altına tutan YPG terör örgütü Suriye'nin güvenlik ve huzuru önündeki en büyük engeldir. Bu terör örgütü üzerinden bölgemizde tasarlanan senaryoların geçerliliği kalmamıştır. Başkalarının ajandalarına hizmet ederken son kullanım tarihi geçen her yapı gibi bu örgütün çöpe atılması yakındır.
ÖNÜMÜZDEKİ ÇOK ÖNEMLİ GELİŞMELER GÖRECEĞİZ: Orta Doğu'ya bataklık diyen çapsızları mahcup edecek şekilde bölgemizi medeniyetin merkezi haline getirecek atılımların öncülüğünü biz yapıyoruz, AK Parti yapıyor. Bölgemizin tamamında huzurun, barışın ve kardeşliğin hakim olması için mücadelemize hız vereceğiz. Önümüzdeki dönem bu doğrultuda çok önemli gelişmeleri hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. Ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerden kendi evlerine gönüllü ve onurlu olarak dönmek isteyenlere gerekli kolaylıkları göstereceğiz.
BAHÇELİ'NİN ALDIĞI İNİSİYATİFLE BAŞLAYAN ÇALIŞMALARDA KAYDA DEĞER BİR MESAFE ALINDI: 40 yılı aşkın süredir büyük can kayıplarına ve maddi bedellere mal olan terör belasının defedilmesine yönelik adımlar atılıyor. Sayın Bahçeli'nin aldığı inisiyatifle başlayan bu çalışmalarda geçtiğimiz hafta kayda değer bir mesafe alındı. Meclis'te çok geniş bir mutabakat ve anlayış birliği oluştu. Attığımız her adımda şehitlerimizin aziz hatıralarını, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetini mutlaka gözetiyoruz. Cumhur İttifakı'nın tek bir gayesi vardır; ülkemizin 40 yıllık hafızasında çok acı hatıraları olan bir dönemi sona erdirerek terörsüz Türkiye döneminin kapılarını aralamaktır. Sadece buna odaklandık, kilitlendik. Bunun dışında gizli açık hiçbir hesabımız, pazarlığımız, niyetimiz yoktur. Herkesin sunacağı katkıyla inşallah bu hedefimize er veya geç ulaşacağız.
ÖRGÜT SİLAH BIRAKIR, TÜRKİYE PARTİSİ GİBİ DAVRANMAYA BAŞLARSA BUNUN KAZANANI 85 MİLYON OLUR: Son dönemde artan yalan, çarpıtılmış buram buram provokasyon tüten açıklamaların gayesi mevcut iklimi dinamitlemektir. Güya haber, açıklama, magazinel kulis bilgileriyle art niyetli ve alçakça bir oyun oynanmaktadır. İstismar zeminini kaybedecek olanlar her türlü ahlaksızlığı sergiliyor. Biz bu oyunu ve sahiplerini gayet iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Şayet örgüt silah bırakır, kadrolarını dağıtır, siyasi yapıda gerçek bir Türkiye partisi gibi davranmaya başlarsa bunun kazananı 85 milyonun tamamı olacaktır.
YA O SİLAHLAR GÖNÜLLÜ OLARAK BIRAKILACAK YA DA CEBREN BIRAKTIRILACAK: Çağrımıza kulak asmaz, bunca yıldır olduğu gibi emperyalistler adına tetikçilik yapmaya devam ederlerse kendileri bilir. Bölücü örgütü son militanına kadar yok edecek imkanımız, kararlılığımız mevcuttur. Bu iş bizim açımızdan sadece vakit ve planlama meselesidir. Bunu daha önce yaptık, yine yapmaktan çekinmeyiz. Bölge üzerinde hesabı olan güçleri ikna veya icbar edecek irade ve araçlara da sahibiz. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını herkes gördü. Ya o silahlar gönüllü olarak bırakılacak ya da cebren bıraktırılacak. Türkiye Yüzyılı'nda ne teröre ne de bununla bağlantılı acılara asla yer olmadığını bir şekilde göstereceğiz.
(HABER MERKEZİ)