Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehirlerimizi artık yeni bir anlayışla geliştirmeliyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl Türkiye, dünkü Türkiye değilse şehirlerimizi de artık yeni bir anlayışla geliştirmeli, belki bir kısmını yıkıp yeniden inşa etmeliyiz” dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen "Genç Dostu Şehirler Kongre ve Sergisi"nde konuştu.
“Bu salonda milletimizi 2053 vizyonu ile buluşturacak, 2071'in altyapısını kuracak, büyük ve güçlü Türkiye'nin genç neferlerini görüyorum” diyen Erdoğan, “Bu salonda, üstadın ifadesiyle 'Kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakmadan fert fert ben varım' diye haykıran, özgüven abidesi genç bir nesil görüyorum. Bu salonda 15 Temmuz gecesi elinde bayrağı, göğsünde imanıyla darbecilere meydan okuyan, milletimizin yüz akı cesur bir gençlik görüyorum” ifadelerini kullandı.
“Genç Dostu Şehirler Kongre ve Sergisi” kapsamında mimari, spor, kültür, diplomasi, bilim ve teknoloji gibi çok sayıda alanda gençlerin fikirlerini alacaklarını belirten Erdoğan, “Önümüzdeki süreçte gençlerimizi karar alma ve uygulama süreçlerine daha fazla dahil etmeyi sürdüreceğiz. Nitekim yönetimine kadın elinin değmesiyle beraber Türkiye Belediyeler Birliği'nin yeni bir dinamizm, yeni bir heyecan kazandığını görüyoruz. Bilhassa birliğin gençlerimize, yaşlılara, engellilere ve kadınlarımıza yönelik özgün projeleri devreye almasından memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Türkiye Belediyeler Birliği'ni yangın ve sel felaketlerindeki çalışmaları nedeniyle tebrik eden Erdoğan, “Yüreğimizi dağlayan bu tabii afetler karşısında devletimizin ilgili kurumları yanında, belediyelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın da imkanlarını seferber etmesi, acılarımızı bir nebze olsun hafifletmiştir. Burada siyasi parti ayrımı gözetmeden, yardım çalışmalarında yer alan tüm belediyelerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
'MUSİBETTEN SİYASİ RANT DEVŞİRMEYE ÇALIŞMANIN HİÇBİR İZAHI OLAMAZ'
Erdoğan, orman yangınlarına ilişkin olarak şunları söyledi:
“Milletin ciğerini yakan bir musibetten siyasi rant devşirmeye çalışmanın hiçbir izahı olamaz. Çünkü yanan orman hepimizin ormanı, giden canlar hepimizin ortak canlarıdır. Yıkılan, yok olan, zarar gören 84 milyonun tamamının ortak servetidir. Buradan bir kez daha afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve itfaiyecilerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbim milletimizi her türlü musibetten, afetten muhafaza buyursun.”
'İNSANI MERKEZE ALAN ŞEHİRLER, YERİNİ YENİ ŞEHİRCİLİK MODELLERİNE BIRAKTI'
Tarih boyunca insan ve şehir arasındaki etkileşimin hep çift yönlü olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan şehri güzelleştirirken, şehir de içindeki insanı inşa etmiş, geliştirmiş ve dönüştürmüştür. Nasıl insan bulunduğu şehre anlam kazandırıyorsa içinde yaşadığı şehir de insanı yoğuruyor, kimliğini, karakterini ve ruh dünyasını şekillendiriyor. İnsanı merkeze alan şehirler, modern dönemle beraberde yerini üretimin ve sanayinin merkezde olduğu yeni şehircilik modellerine bırakmıştır. Modern şehirler bu bakımdan modern insanın çevreye, evrene, hayata ve topluma dair değişen bakış açısını da yansıtan birer sembol niteliğindedir. Devasa fabrikalar, işçilerin üst üste istiflendiği kamplar, giderek daha da yükselen gökdelenler, kalabalıklaşan şehirler, çarpık kentleşme bu yeni dönemin en belirgin özellikleridir.”
'GENÇLERİN TALEPLERİNE KULAK TIKAMA LÜKSÜMÜZ YOK'
“İnsanlık olarak bilgi toplumu ve teknolojiyle beraber şehircilikte de artık yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz” diyen Erdoğan, “Sadece sosyal ve bireysel ilişkilerin değil, hayata dair birçok unsurun da kökten değişmeye başladığını görüyoruz. Buna paralel olarak insanların şehirden, şehir hayatında, şehirdeki asıl hizmetleri yürüten yerel yönetimlerden beklentileri de değişiyor. İletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte şehir sakinleri parçası oldukları hayata dair görüşlerini, beklenti ve taleplerini daha fazla paylaşıyor. Özellikle gençlerimiz, yerel yönetimler ve hizmetlerle ilgili karar alma mekanizmalarında daha etkin, daha belirleyici roller almak istiyor. Hiçbirimizin bu haklı taleplere kulak tıkama lüksü yoktur” şeklinde konuştu.
Erdoğan, değişen şartlara ve yükselen toplumsal taleplere göre politika belirlemenin, buna göre adım atmanın belediyeler için tercihten öte zorunluluk olduğunu ifade ederek, “Nasıl Türkiye, dünkü Türkiye değilse şehirlerimizi de artık yeni bir anlayışla geliştirmeli, belki bir kısmını yıkıp yeniden inşa etmeli, büyüme alanlarını tekrar değerlendirmeliyiz. Tabii bu sürecin olmazsa olmazı, bizi geçmişe bağlayan maddi kültür unsurlarımıza sıkı sıkıya sahip çıkmaktır. Bu maddi kültür unsurları arasında şehirlerimizdeki orijinal mimari eserler, kültür ve sanat değeri olan her türlü yapı, hatırası olan her türlü obje de yer almaktadır. Maziden atiye kuracağımız köprüde bu unsurların çok önemli yeri vardır” dedi.
'DİKEY MİMARİNİN BEDELİNİ YETERİ KADAR ÖDEDİK'
Planlı ve programlı bir şehircilik anlayışının gerekli olduğu belirten Erdoğan, “Önce sadece başını sokacak ev niyeti ile başlayan gecekondulaşmanın ardından bitip tükenmek bilmez rant hırsıyla ortaya çıkan dikey mimarinin bedelini yeteri kadar ödedik. Bizim artık bedeller ödemeye değil, planlı, programlı geçmişe sahip çıkan, geleceği kucaklayan şehircilik modellerine ve uygulamalarına ihtiyacımız var. Genç dostu şehirler yaklaşımını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Genç dostu, çocuk dostu, yaşlı dostu, kadın dostu, engelli dostu velhasıl insan dostu şehirler kurmalıyız” ifadelerini kullandı. (ANKARA/AA)