Cumhurbaşkanlığı güneş, rüzgâr ve LES’i nasıl öldürdü?
5 Ekim’de Meclis'e gelen, 25 Kasım’da kabul edilen kanun gereği, iktidar dağıtım şirketlerine zam yaptı ama gizli zam. Şimdi ise Cumhurbaşkanı yenilenebilir desteklerini açıkladı. Bunu yaparken kendi çıkarı için ithal kömüre, HES’lere ve belediyenin çöplerine imtiyaz geçti. Ama bizlerin lastik yakmaya yaptığımız itiraz işleme konulmuş oldu ve piyasa fiyatı vererek imtiyazlı fiyat verilmemesi sağlandı.
Cumartesi günü gökten Cumhurbaşkanlığı kararı düştü. 3453 sayılı karar ile Cumhurbaşkanı, yeni açılacak yenilenebilir santralleri için sarayında “hesapladığı” yenilenebilir destekleme mekanizması, YEKDEM fiyatlarını açıkladı. Bu, kasım ayında 231 kabul oyuna karşılık sadece 9 İYİ Parti, 11 HDP ve 40 CHP olmak üzere toplam 60 vekilin RED oyu ile geçen tasarının sonucu idi. Hakkını yemeyelim, muhalefetin başta klasik tutumu ile teklife yaklaşırken, sonlara doğru dışarıdan gelen sesleri dinleyerek Meclis'i halka biraz açması, iktidarın işini zorlaştıran bir süreç oldu.
Karar göründüğü gibi değil. Kararı okuyunca çıkaracağınız sonuçlar pek de doğru değil. Malum enerji karmaşık bir konu, ciddi bir politik alan ve arka plandaki bilgiyi bilmeyince boşa düşebiliyorsunuz. Göstergeleri işin uzmanları da tam bilmiyor.
Ama durun, kendimizi bir kutlayalım. Meclis görüşmelerinde direkten dönen bazı konular saraydan dönmemiş! Karar bize iki şeyi müjdeliyor ki, çok heyecan verici. Öyle ki Meclis'i halka açmanın yaratacağı ihtimalleri bizlere hissettiriyor.
EPK: EKİMDE NE OLMUŞTU?
Ekim ayında görüşmeleri başlayan Elektik Piyasası Kanunu (EPK) temelde dağıtım şirketlerine ve yenilenebilir enerji şirketlerine imtiyazlar getiren/suistimallerin önünü açan bir kanun teklifi idi. Çevre kuruluşları ve ekoloji örgütleri teklifi “torba kanun” olarak görerek ve maden meselesine kilitlenerek konuya uzak kaldı. Muhalefet ise iktidarın boş kâğıda yaptığı bir kanun teklifine, yani hiçbir belge veya rapor gibi gerekçesi olamayan kanun metnine, yine ellerinde hiçbir parti belgesi, raporu, görüşü olmadan itiraz etmek istedi.
Ama konuya daha önceden çalışma şansları olsa idi buradan bir kanun teklifi ile rejimin ne yöne gittiğini, bir teklifin kimleri öz, kimleri üvey gördüğünü görebilirlerdi.
Dediklerimiz sonrasında çıktı. Ocak ayı başında yapılan elektrik zammının dağıtım şirketlerine yapılan zammı sakladığını hepimiz gördük. EPK’nin ikinci ayağı olan yenilenebilir suistimalleri ise bu karar ile işleme konmuş oldu.
KARARIN KÖTÜ YANLARI
3453 sayılı kararı uzunca analiz etmeden sizlere anlatalım:
1- Yayımlanan karar EPK ile uyumlu değil. Kanunda tanımlanan yenilenebilir enerji sınıflandırmasını umursamadan yeni bir cetvel açıklanmış. Cumhurbaşkanı özellikle biyokütleyi alt parçalara bölmüş.
2- Güneş, rüzgar, çöp gazı ucuz! Bunlara destek diyerek piyasa fiyatı önermiş. 2020 yılı piyasa fiyatı 1 kilowatt saat elektrik için yaklaşık 30 kuruş iken, güneşe, rüzgara, ve çöp gazına 32 kuruşu 2021’de açılacak tesise önermiş. Böylece bu üç kaynak HES ve JES’den ucuz hale gelmiş. Şimdi soru şu, neden pahalı HES ve JES’lere teşvik veriyoruz?
3- Rüzgar, güneş ve çöp gazını devlet gözden çıkarmış. Eski desteğe göre güneş ve çöpte yüzde 68, rüzgarda yüzde 27 indirim yapmış. Bundan iki sonuç çıkabilir: Birincisi, eski fiyatlar aşırı yüksekti. İkincisi ise devlet artık rüzgar, güneş ve çöp gazını sadece kağıt üstünde yenilenebilir sayıyor. Yani gelecek politikalarında artık yok sayıyor.
4- Jeotermal candır! Devlet yeni jeotermal santrallerinin önünü açmak için verilen teşvike çok az dokunmuş. Eskiden 10,5 cent iken şimdi 7,2 cent civarında fiyat vermiş. Bu hali ile en yüksek teşviki alan olduğunu belirtelim.
5- HES çok pahalı ama seviyoruz! HES’e verilen fiyat rüzgar ve güneşten fazla. HES’lere 40 kuruş vermişler. YEKDEM’in yarısını HES’ler götürüyorken ve bu fiyatlar varken tekrar “YEKDEM eşittir HESDEM” diyebiliriz..
6- Plastik çöpler yenilenebilirdir, desteklensin! Hazır Türkiye Çevre Ajansı kanunu kabul edilmişken ve pahalı çöpler orada Hanımın Ajansı için gelir kapısı olacakken, 'ucuz çöpler de yakılsın' diyen iktidar belediye çöplerine çok dokunmamış ve en pahalı ikinci fiyatı belediye çöplerine, orman atıklarını yakmaya vermiş.
Sizi yormayayım, karşılaştırmalı tabloyu bırakayım.
7- İthal kömüre destek! İşte asıl sorun burada. EPK Meclis'te görüşülürken Cumhurbaşkanlığı “2021 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı” adlı belgeyi açıkladı. Orada “daha çok ithal” kömür istiyorum demişti. Nereden mi çıkartıyoruz? Hazırladığı tabloda elektrik tüketimi 2018-2019-2020’de değişmezken yeni yatırım yapmak mümkün değildi. Zaten tüketimimiz kadar boşa yatan ve halka yük olan o kadar santral var ki. Bir de üstüne gelen rüzgar-güneş yatırımları ile kimse sonrasında ithal kömüre yatırım yapmayacaktı. Nitekim 2021’de sadece rüzgarda 750 MW ve güneşte 750 MW yeni kapasite eklenirken ithal kömürde ne oldu? İthal kömürde 1320 MW kadar yeni kapasite eklendi! Buna 540 MW HES kapasitesi de eklerseniz bu kararın aslında “elveda rüzgar-güneş, ithal kömür-belediye çöpü-HES bize yeter” dediğini görürsünüz.
KARARIN İYİ YANLARI
Tabii ki bu kararda acayip gizli zaferler, gizli özneler var. Ekim ve kasım aylarında Meclis'i ısrarla izlememiz ve müdahale etmemizin çorbada tuzu olmuş. Çünkü Meclis'te direkten dönen şeyler saraydan dönmemiş, gol olmuş!
8- LES’ler öldü. Doğru duydunuz. 2016 yılında EPK’ye giren, partilerimizin haberinin bile olmadığı, lastik yakarak yenilenebilir desteği alan 3 tesis olduğunu duyurmuş, bu teklif arifesine yeni tesisler için Çorum, Kayseri ve Konya’da birer, Ankara’da ise 2 tesisin başvuruda bulunduğunu açıklamıştık. Şimdi bu yeni tesisler 100 kuruş alacaklarını düşünürken, bu karar ile 32 kuruş alacaklarını görecekler. Böylece petrol türevi lastikleri yakıp fahiş yenilenebilir desteklerinden faydalanamayacaklar. Bu durum lastik ile bedavaya çevreyi kirleten ve iklimi değiştiren şirketlere büyük bir şok olacak. Doğa ve toplum adına çok sevindirici.
9- Fahiş teşvikler tıraşlandı! EPK itirazımızın en temel noktası, yenilenebilirin hakkaniyetli olmadığı, fahiş teşviklerin verilmesi ve başta HES ve JES’lerin bunu suistimal etmesi idi. Hatta bakan yardımcısının "2019 yılında YEK Destekleme Mekanizması'na 25 milyar TL`lik bir teşvik verilmiş durumda" sözü örgütlediğimiz en önemli itiraz noktası idi. Bu itirazlar karşılık bulmuş ki, teşvikler kalem bazında yarıya düşmüş! Ama sorun şu ki, hakkaniyetli bir azaltma olmamış. Onun için daha çok çalışmamız gerekiyor, belli.
5 Ekim’de Meclis'e gelen, 25 Kasım’da kabul edilen kanun gereği, iktidar dağıtım şirketlerine zam yaptı ama gizli zam. Şimdi ise Cumhurbaşkanı yenilenebilir desteklerini açıkladı. Bunu yaparken kendi çıkarı için ithal kömüre, HES’lere ve belediyenin çöplerine imtiyaz geçti. Ama bizlerin lastik yakmaya yaptığımız itiraz işleme konulmuş oldu ve piyasa fiyatı vererek imtiyazlı fiyat verilmemesi sağlandı. Yani yeni LES’lerin şansını azalttı. Hayırlı olsun. Ama daha güzeli fahiş yenilenebilir enerji desteklerini azalttı. Ama dengesizliğini kendi çıkarı doğrultusunda sürdürdü.
HES’ler, lastik tesisleri ve kentin plastik çöpünü yakmak YEKDEM’den çıkartılabilir, JES’lere şımartıcı fiyat verilmeyip ithal kömürün önü kapatılabilirdi. Bunun olabileceğini EPK süreci ile gördük. Asıl olması gereken enerjide eşitlik. Verimlilik, güneş ve rüzgara engel çıkartıp dağıtım şirketlerine, ithal kömür santrallerine ve yenilenebilir suistimallerine teşvik veriyorlar. Diğer taraftan Meclis'i halka açma çabası, doğa ve toplumu gözeten analizler ile yasamaya müdahale etmenin küçük de olsa bir karşılığı oldu. Böylesi bir teşvik indirimi ve lastiğin teşvikinin düşürülmesi büyük bir iş. Elimize sağlık.
Not: EPK konusunda tartışmaları geliştiren EMO’nun, konuya yerelde sahip çıkan Kocaeli’nin örgütlerinin, söylemlerimizi Meclis'e aktaran parti emekçilerinin ve değerli vekillerimizin bu konudaki rollerin anmadan olmaz.