YAZARLAR

Cumhuriyetimiz 100 yaşında, futbolumuz emekleme çağında

Cumhuriyet 100 yaşında, futbol kulüplerimiz daha da yaşlı. Ama futbol ekolümüz yok. Trabzonspor bir ekoldü ama artık çok uzağında. Ekol her zaman kazanır. Olmayınca beraberlik iyi sonuç olur. 

Abdullah Avcı’nın gelişine sevinenler için hem iyi hem de kötü sonuç. Ne demişti Avcı, “Yana, geriye oynayacağız.” Karagümrük maçı tam da öyle oldu. Yüzde 65 civarı topa sahip olma ama skor yok. Onuachu’nun tek pozisyonu var. Trabzonspor ligin düşme adayı Karagümrük karşısında net 1 pozisyon üretmemeli. Daha fazlasını yapmalı. 

Şu açıdan da bakabiliriz, “ya galip ya mağlup olan takım ilk beraberliğini aldı, en azından yenilmedi.” 

Trabzonspor ilk ve ikinci devre kontrollü oyun oynadı. İlk yarıda nispeten önde oynasa da ikinci yarı Karagümrük daha baskındı. Hatta öne geçebilirlerdi. Sonuçta ligde kalmaya çalışan takımla, ligde zirveye oynayan takım oynuyor. Sahada kalite farkı olmalı. Bu kalite farkını oyuncular yaratır. Trabzonspor kalite farkını ortaya koyamadı. Kaliteyi artırmanız lazım. Oyuncuya değer katarsanız kalitesi artar. Bu da teknik adamların elinde. Abdullah Avcı’nın devre arasına kadar oyuncu bazlı çalışması şart gibi görünüyor.

Tatsız bir beraberlik oldu. Cumhuriyet’in tam da yüzüncü yılında ve 29 Ekim’de bir galibiyet yakışırdı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” veciz sözündeki hedefi Türk futboluna uyarlamaya çalışıyorum. 

Aklıma, şu cümle geliyor; 

“Efendiler, bu ülke futbolunda kaliteyi yükseltmemiz lazım.”

Trabzonspor'da 30 milyon Euro takım bütçesi, Karagümrük'de 10 milyon euro civarı. Ortada ne var? Futbol adına umut diyebileceğimiz hiçbir şey. Evet her şey gol değil ama kalite lazım.

Trabzonspor kendi takım kalitesiyle bu lige şimdilik değer katamıyor. Karagümrük, İstanbul Fatih’teki mahalle kulübüyle aslında daha fazlasını hak ediyor. Trabzonspor’u izlemek yerine Süleyman Hurma’nın Karagümrük’ünü mercek altına almak lazım. Sen nasıl bu bütçelerle, geçen hafta Adana Demirspor’u yendin, bu hafta da Trabzonspor’dan puan aldın.  

Cumhuriyet 100 yaşında, futbol kulüplerimiz daha da yaşlı. Ama futbol ekolümüz yok. Trabzonspor bir ekoldü ama artık çok uzağında. Ekol her zaman kazanır. Olmayınca beraberlik iyi sonuç olur. 

Oynanan futbola bakıyorsun, sonra Cumhuriyet kutlamalarına. Cumhuriyetimiz 100 yaşında ama Türk futbolu emekleme çağında.


Aytekin Akay Kimdir?

Yaklaşık 15 yıldır Trabzon ve Trabzonspor üzerine yazılı ve görsel medyada materyaller üreten Aytekin Akay, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunudur. Medya dünyasına daha üniversitedeyken, öğrenci olarak yazdığı haber ve araştırmaların ulusal gazetelerde yayımlanmasıyla başladı. Spor gazeteciliğine olan ilgisinden dolayı ilk profesyonel işi gönül verdiği Trabzonspor oldu. Kulübün resmi yayın organının uzun seneler muhabir ve editörlüğünü yaptı. Dergi tarihinin en önemli söyleşilerine imza attı. Özellikle Trabzonspor’un dünüyle bugünü arasında köprü olan yazılar ve kişiler onun döneminde geniş kitleler tarafından bilindi. Daha sonra Trabzon Kültür Sanat Yaşam adıyla yayın yönetmenliği kendinde olan dergiyi çıkartmaya başladı. Trabzon Dergisi, kategorisinde ‘En iyi kent dergisi’ ödülünün sahibidir. Aytekin Akay’ın en çok hatırlanan yazısı Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşidir. Kazım Koyuncu ile yaptığı söyleşideki cümleler, bugün tribünlerde slogan, çoğu yazının ana fikri olarak defalarca kullanılmakta, sosyal medyada binlerce kez paylaşılmaktadır. Aytekin Akay, toplumda öne çıkan bazı karakterlerin başarı hikayelerini biyografi yazarlığı alanında kaleme alarak hayata geçirmektedir. Bugüne kadar 5 iş insanının hayatını kaleme almış ve filme aktarmıştır.