Danıştay, ‘Basın Kartı Yönetmeliği'nin yürütmesini durdurdu
ÇGD, Basın Kartı Yönetmeliği hükümlerine ilişkin Danıştay tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildiğini açıkladı.
ANKARA - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Yönetim Kurulu, 14 Aralık 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Basın Kartı Yönetmeliği’nin Anayasa ve yasalara aykırılık içeren maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştay’da yaptığı başvuruda yeni bir gelişme yaşandı. Danıştay 10’uncu Dairesi söz konusu yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesini durdurdu.
‘FAHRETTİN ALTUN’UN HUKUKSUZLUĞU YİNE DURDURULDU’
Danıştay’ın, Basın Kartı Yönetmeliği’nde basın kartı ile sürekli basın kartının iptalinde Basın Kartı Komisyonunu devre dışı bırakıp İletişim Başkanının yetkili kılınması, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile kamu kurumlarında çalışanlara basın kartı verilmesi ve basın kartı verilecek kişilerde “mücbir sebepler dışında bir aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması” kriterlerini hukuka uygun bulmadığını belirten ÇGD ve Türkiye Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası, “Fahrettin Altun’un hukuksuzluğu yine durduruldu” başlığıyla yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Danıştay 10. Dairesi’nin aldığı karar, idari makamların resen aldıkları kararlarla ifade özgürlüğüne yapacakları müdahalenin keyfilik riski içerdiğini vurgulamakla, geçtiğimiz günlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan ‘bant daraltması’ uygulamasının hukuksuzluğuna da ışık tutuyor.”
Danıştay’ın kararında, 18 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, kamuoyunda ‘sansür düzenlemesi’ olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile son dönemde basın ve haberleşme özgürlüğünü kapsayacak kritik değerlendirmelere de yer verildiği belirten açıklamada şunlar kaydedildi.
DEMOKRATİK TOPLUMLARDA DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNEMLİ BİR YER ALIR: Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlar olup, bu tür toplumlarda devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasından düşünce ve kanaat özgürlüğü, özellikle düşünceyi açıklama özgürlüğü önemli bir yer alır. Düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün en olağan yollarından birisi ise basındır.
BASININ, ‘HABER VERME’ VE ‘ELEŞTİRİ HAKKI’ VARDIR: Demokratik toplumlarda basının en önemli işlevi, kamu yararını ilgilendiren olay ve konularda açıklamalar yapmak, haber ve bilgi vermek, eleştiri ve değer yargıları sunmak suretiyle kamuoyunu oluşturmak, toplumu aydınlatmaktır. Basına yaptığı bu işlev nedeniyle iki hak tanınmaktadır. Bu haklar “haber verme hakkı” ile “eleştiri, değer yargısında bulunma hakkı”dır. Haber verme hakkı, kamu yararı taşıyan bir olayı topluma haber vermek, bildirmektir.
AYM ‘SANSÜR YASASINI’ İPTAL ETMELİ: Emekten yana demokratik bir düzenin varlığının, söz konusu yargı kararında da kayda geçirildiği üzere düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün temeli olmaksızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Ne yayın yasakları, ne sansür yasaları ne de günümüzdeki kaçınılmaz bir iletişim ağı olan sosyal medyaya kısıtlama getirilmesi Türkiye’nin içine çekilmeye çalışıldığı kaosun çözümü olamaz. Hatta bu kaosu daha da artırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bu vesileyle ‘sansür düzenlemesi’ni önümüzdeki aylarda görüşmesi beklenen Anayasa Mahkemesinin, demokratik toplum ve hukuk sorumluluğuyla davranarak, düzenlemenin neden olacağı tahribatların daha da fazla artmaması için iptal kararı vermesini beklediğimizi bildiririz. (DUVAR)