Danıştay savcısı, 'terörden arananlar' listesinin iptalini istedi
Danıştay Savcısı, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Ödül Komisyonu’nun "terör arananlar listesi" yapma yetkisinin iptalini istedi, hukuka aykırı olduğunu savundu.
DUVAR - Danıştay Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ödül Komisyonu’nun "Terör Arananlar" listesi yapması yetkisinin hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Buna izin veren yönetmelik maddesinin iptalini isteyen Başsavcılık, Ödül Komisyonu’nun "aranan terör suçlularının önem sıralaması sonucunu doğuran bir listeleme yapmayı sağlayan bir yetki olarak kullanımı mümkün bulunmadığını" belirtti.
DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Ödül Komisyonu, tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da sanığı olduğu ÇHD davasının firari sanığı Avukat Özgür Yılmaz’ın adını "Terör Arananlar Turuncu Listeye" yazdı. Yılmaz’ın bulunmasına yardımcı olanlara 1 milyon TL verileceği duyuruldu.
AVUKATI, LİSTEDEN ÇIKARILMASINI İSTEDİ
Özgür Yılmaz’ın avukatı Fatih Gökçe, Yılmaz’ın adının "terör arananlar" listesine yazılması işleminin iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde, 5 Kasım 2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Terör Suçlarının Ortaya Çıkarılmasına veya Delillerin Ele Geçirilmesine ya da Suç Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik’in tümünün de iptali talep edildi.
DANIŞTAY SAVCISI: TERÖR ARANANLAR LİSTESİ İPTAL EDİLMELİ
Davaya ilişkin görüşünü Danıştay 10. Daire’ye sunan Danıştay Cumhuriyet Savcısı, dava konusu yönetmeliğin 6. Maddesinin 2. fıkrasındaki şu ifadenin iptalini istedi: "Ödül vaadiyle aranan terör suçluları, terör örgütündeki hiyerarşik konumları ve/veya yaptıkları eylemin sonuçlarının ağırlığına göre Ödül Komisyonunca gruplandırılarak ve her bir grupta yer alanlara verilebilecek azami ödül miktarı belirtilmek suretiyle ilan edilebilir."
Ayrıca Özgür Yılmaz’ın adının "terör arananlar" listesinden çıkarılması talep edildi.
İptal talebinin gerekçesinde, Ödül Komisyonu’nun "terör arananlar listesi" yapma yetkisinin bulunmadığına dikkat çekildi ve şu değerlendirmede bulunuldu:
"Ödül komisyonuna tanınan, verilecek ödül miktarının belirlenmesi yetkisinin, aranan terör suçlularının önem sıralaması sonucunu doğuran bir listeleme yapmayı sağlayan bir yetki olarak kullanımı mümkün bulunmamaktadır. Aranan terör suçlusu ya da faili yönünden böyle bir listeleme yapılması Anayasal düzenin devamı açısından gerekli olması halinde bu listelemenin, terör suçlarının ortaya çıkarılmasına, delillerin ele geçirilmesine ve suç faillerinin ele geçirilmesine yardımcı olanlara verilecek ödülü belirleyecek olan Ödül Komisyonu tarafından yapılması tanınan yetkiyi aşar nitelikte bulunmaktadır."
İÇİŞLERİ İTİRAZ ETTİ, DANIŞTAY KABUL ETMEDİ
İçişleri Bakanlığı savunmasında, haklarında arama/yakalama kararı bulunan şahısların listeler halinde yayımlanarak kamuoyu bilgilendirme usulünün sadece Türkiye’ye özgü bir durum olmadığı ileri sürüldü. Ancak Danıştay Başsavcılığı, bu savunmayı kabul etmeyerek, şu görüşü ifade etti:
"Verilen örneklerin İNTERPOL 'Wanted persons' kısmında uluslararası arananların bilgileri ve fotoğrafları, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Polis Teşkilatlarının işbirliği yapabilmesi amacıyla oluşturulan Avrupa Polis Teşkilatı olarak bilinen 'EUROPOL' 'Europe's Most Wanted Fugitives' listesinde arananların bilgiler ve fotoğrafları, ABD 'FBI'ın resmi Web Sitesinde 'Most Wanted' kısmında aranan şahısların bilgiler ve fotoğrafları ve ödül miktarlarının bulunduğu belirtilmiş olmasına karşın yapılan listelemelerin hepsinin de Polis Teşkilatı ya da kolluk kuvvetlerince gerçekleştirilen listelemeler olduğu, ödül komisyonu tarafından gerçekleştirilen bir listelemeden söz edilmediği açıktır."
Danıştay Başsavcılığı, "Bu halde, aranan terör suçu faillerinin yakalanmaları için Komisyon tarafından suç ya da suçlu hakkında önem sıralaması yapılarak, listeler oluşturulmasına ve davacının da bu kapsamda oluşturulan turuncu listeye dahil edilmesine yönelik idari işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır" sonucuna vardı.
BAKANLIK: LİSTEDE OLMAK YARGILAMA SÜRECİNİ ETKİLEMEZ
İçişleri Bakanlığı mahkemeye gönderdiği savunmada, kişilerin bahse konu sitede yayımlanmasının adli makamlarca yakalanma kararı bulunması şartı ile sınırlandırıldığı belirtildi. Savunma dilekçesinde, davacının iddialarının "farazi" olduğunu ve bunlar karşısında yönetmeliğin tamamının iptalinin kabul edilebilir olmadığı belirtilerek şöyle denildi:
"Kaldı ki söz konusu yönetmeliğin tamamının ya da bir takım maddelerinin iptal edilmesi davacı şahsın yargılama süreci ile ilgili kendisine hukuken olumlu/olumsuz herhangi bir katkıda bulunmayacağından davacının gerek Yönetmeliğin tamamı gerek ise birtakım maddelerinin iptaline yönelik talebinde hukuki bir menfaati de bulunmamaktadır. Zira davacı şahıs DHKP-C terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında hakkında ulaşılan deliller doğrultusunda yargılanmaktadır. www.terorarananlar.pol.tr adresli web sitesinde yer alması şahsın yakalanmasına yönelik olup yargılama sürecinde herhangi bir etkisi olmayacağı da bilinmektedir."
Davayla ilgili kararı önümüzdeki aylarda Danıştay 10. Daire verecek. Daireden çıkacak karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz edilebiliyor.