Datça’daki cennet koyda 25 yıldır bitmeyen marina kavgası
Datça’da ÇED süreci tamamlanmadan marinada başlayan inşaat durduruldu. Datça Belediye Başkanı yat limanı projesinin 'yenileme' adı altında mega marinaya dönüştürülmesine karşı olduğunu söyledi.
Piray Akarer
MUĞLA - Datça Yat Limanı Projesinde ÇED Süreci “kaçak inşaat” iddiası ve çevre tahribatı tartışmalarıyla devam ediyor. 1997’de 270 yat kapasiteli olarak onaylanan proje, revize edilerek devasa bir marina kompleksine dönüştürülmeye çalışılıyor.
Yat Limanı Projesi’nin yatırımını üstlenen şirket, projenin “ekolojik” olduğu ve bölgedeki yat turizmini canlandıracağını iddia ederken; Datça Belediyesi Başkanı, ÇED süreci tamamlanmadan başlayan inşaatı durduklarını açıkladı. Muğla Çevre Platformu’ndan çevre gönüllüleri ise, “kaçak” liman inşaatının devam ettiğini ve proje onaylanırsa Datça’ya büyük zarar vereceğini düşünüyor.
ÇED Raporu da yayınlanan Datça Yat Limanı Projesi, İnceleme ve Denetleme Kurulunda 11 Ocak’ta Ankara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndaki toplantıda ele alınacak. Muğla Çevre Platformu’ndan çevre gönüllüleri ve Datça Belediye Başkanı, Datça’nın geleceğini etkileyecek bu toplantıya katılacaklarını ifade ettiler.
'DATÇA, ESKİ DATÇA OLMAYACAK'
Yap-İşlet Devlet modeline göre gerçekleştirilmek üzere yatırımı, Datça Marina Turizm ve Ticaret AŞ tarafından üstlenilmiş olan projenin 1997 yılında Bakanlık onayı alınmış. 2012’de “ekolojik liman” söylemiyle tekrar gündeme gelmiş. Kent merkezinde ve halka açık mavi bayraklı Taşlık Plajı'na yapılması planlanan yat limanı 2021’de yeni proje ile kapasite artışına gidilerek devasa büyüklükte marinaya dönüştürülmek isteniyor.
270 yat kapasitesi ile onay alan projenin kapasitesi 426+120 ye çıkarılmış. Ayrıca 1 adet yüzer Mendirek, 6 adet yüzer iskele, 100 ton kapasiteli travel lift ile 4 idare binası, 46 odalı otel, restoran, bar, havuz, akaryakıt istasyonu, otopark, yatların bakım ve onarımı için 120 yat kapasiteli çekek yeri eklenmiş.
Planlanan bu dev marinanın özel koruma altındaki Datça’nın özgün dokusunu bozacağını belirten Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) çevre gönüllüsü mimar Ayhan Çelik, "Datça’nın nüfusu, otelleri, dükkânları, restoranları, her şeyi butik. Buna enjekte edilecek her mega yapılaşma bu dokuyu tahrip eder. Ne yapılacaksa bölgenin doğal yapısına uygun olmalı. Bu proje kıyı ekolojisini alt üst eden büyük bir müdahale. Dip canlıları ölüyor, kirlenme artıyor. ÇED raporu bu toplantıda onaylanırsa başlayacak olan inşaat için merkeze her gün yüzlerce kamyon girip çıkacak ki Datça’da bu kapasitede yol yok. İnşaatın arkasından ulaşım için karayolu açmak için merkezdeki Kent Parkının çevresini tahrip edecekler, orası yapılaşacak. Yıkım sadece Kıyı şeridini değil tüm Datça’yı etkileyecek" dedi.
'SERMAYENİN DOYUMSUZLUĞUNA DATÇA'NIN BİR SAHİLİNİ YOK ETTİRMEM'
Datça’nın Yunan Adaları ile karşılıklı ticari ilişkileri geliştirecek gümrük alanı da olan küçük bir yat limanına ihtiyacı olduğunu, ancak dev bir marina yapımının Datça’ya ve halkına zarar vereceğini vurgulayan Datça Belediye Başkanı Abdullah Gürsel Uçar, "ÇED süreci tamamlanmamış bir projenin inşaatının devam etmesine izin veremem. İnşaatı durdurduk zaten" dedi. Uçar’a dün inşaat alanına gittiğimizde çalışmaların devam ettiğini söylememiz üzerine ilgili birimi telefonla arayarak "İnşaatı durdurun dememize rağmen devam ediyorlarmış. Hemen gidip teftiş edin, çalışıyorlarsa mühürleyin" talimatını verdi.
Sözlerine Ankara’daki toplantıda dile getireceği kaygılarıyla devam eden Uçar, "ÇED raporu bilimsel ve Datça’nın doğal yapısını bozmayacak şekilde yeniden düzenlenip onaylanırsa destekleriz. Kapasitenin arttırılmasına karşıyım. Marina içinde yatçıların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak olan bir sistemin Datça’ya ekonomik katkısı olmayacak. Benim güzelim koy gitti. İnsanlar Datça’ya temiz denizi, güzel koyları için geliyor. Marina tamamlanırsa bu yerli turizmi olumsuz etkileyecek. Daha fazla kar etme mantığı ile kapasite artışına gidilirse sermayenin bu duyumsuzluğuna Datça’nın bir sahilini yok ettirmem" dedi.
BİR ADA YOK EDİLDİ
Liman yapımını üstlenen firmanın kendilerinin hazırladığı ÇED raporunda, yapmış oldukları kaçak dolgu inşaatına vurgu yapılmış. Onaylı imar planına göre 18.356,74 m2’ lik bir alanda yapılan dolgu alanına ek olarak 2.200 m2 limanın kara bağlantısı için, 1.709 m2’lik alanın ise mendireğin korunması amacıyla doldurulduğu itiraf edilmiş (ÇED Raporu sf: 3). Yasalara aykırı ve izinsiz yapılmış olan bu dolgu nedeniyle Topan Adası’nın ada olmaktan çıktığından da bahsedilmemiş.
Projede çok sayıda yasalara aykırı uygulama ve planlama olduğunu söyleyen MUÇEP gönüllüsü Av. Güngör Erçil, "Kendi raporlarında 3900 m2 yerin izinsiz olarak doldurulduğunu yazmışlar. Yasalarda bu zaten başlı başına büyük suç. Tapuda Kullanım Hakkı Anlaşması'nda 'planda gösterilen herhangi bir yerde dolgu yapılırsa 1 ay içerisinde eski haline getirilmezse sözleşme otomatik olarak feshedilir' der. Yani yasalar gereği zaten sözleşmenin feshedilmesi gerekmektedir” dedi.
ÇEVRECİLER PROJEYİ İPTAL ETTİRMEKTE KARARLI
Çevreciler olarak itirazlarını toplantıya katılarak dile getireceklerini, Datça’yı ve doğasını korumak için sürecin takipçisi olacaklarını söyleyen MUÇEP çevre gönüllülerinden Aydın Bodur, "Yaşadığımız çevreye, ekosisteme verdiği zararların yanında Yat Limanı için yararlı olduğu öne sürülen gerekçelerden hiçbiri gerçek değil. ÇED Raporunda gerekçe olarak sunulan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 hedeflerine yat turizminin istihdam arttıracağına dair tespitleri doğruyu yansıtmıyor. ÇED süreci tamamlanmadan başlatılan kaçak inşaatın durdurulması ve projenin iptal edilmesi gerekmektedir” dedi.
Sorularımıza yanıt almak için aradığımız Datça Marina Turizm ve Ticaret AŞ. ise, telefonlarına cevap vermedi.