DUVAR - Saadet-Gelecek Meclis grup toplantısında gündem, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve dünyanın saldırılar karşısındaki tutumu oldu. BM ve ABD başta olmak üzere Batının tutumunu eleştiren Karamollaoğlu ve Davutoğlu, Türkiye hükümetinin de İsrail'e karşı somut yaptırım uygulamadığının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 50+1 çıkışı hakkında ise Karamollaoğlu, "Gücünüz azaldı diye anayasa değiştirilmez" derken Davutoğlu da, "Cumhurbaşkanı yine mi kandırıldı? Onu kandıran kendi kibri, nefsidir" dedi. 

'TÜRKİYE SINIFTA KALDI'

Toplantıda ilk açıklamayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu açıklama yaptı. 

Karamollaoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

"İslam ülkeleri birliğinin durumuna baktığımızda içimiz acıyor. Yöneticileri sadece seyirciler. Filistin bombalanırken şenlikler düzenleniyorlar. Biz bu hale düşmüşsek batı için söylediğimiz sözleri bir yana kaldırmamız gerekiyor. Bizim kardeş kabul ettiğimiz ülkelerin başında bulunan insanlar kendi hassasiyetlerini bırakmışsa vay halimize.  

Bizi yönetenlerin hali bizi daha fazla yaralıyor. İktidar kendi üzerine düşen hiçbir etkili adımı atmıyor. Yeri geldiği zaman müdahale etme imkanına sahip. 

Büyük Ortadoğu Projesi aslında Büyük Ortadoğu Projesi değil, Büyük İsrail Projesidir. İsrail'in "vaadedilmiş" dediği toprakları alma projesidir. 

Kadın kollarımız Türkiye'de ABD ve NATO üslerinin kapatılması için bir çalışma başlattı. 

Batı eski, zalim kimliğine geri döndü. Uluslararası kuruluşlar bütün gücünü yitirdi, İslam alemi acz içine düştü, Türkiye sınıfta kaldı. 

Bu asırda yaşadığımız en büyük vahşet. Daha büyüğü de dünyanın sonu olur kanaatindeyim.

'GÜCÜNÜZ AZALDI DİYE ANAYASA DEĞİŞTİRİLMEZ'

50+1'i kim getirdi, siz. Neden? O zaman gücünüz vardı, şimdi yok. Bahçeli'ye teşekkür ediyoruz, anayasa çocuk oyuncağı değildir. Anayasa değişikliği bir konu olarak geldi. Birtakım değişiklikleri yapıyorlar, aradan biraz zaman geçtikten sonra, 'yok bu da olmuyor, önce 50+1, bizim bunu yakalamamız mümkün değil ki buz bu sefer 40+1 gibi bir neticeyi anayasa değişikliği olarak geçirelim' diyorlar. Niye? O gün gücünüz vardı, bugün o gücü kaybettiniz. Ama 'ben iktidarda kalmak istiyorum, 50+1 yetmiyor. Onun için bunu 40+1'e indirelim.' Anayasa değişikliği bu şekilde ele alınamaz, ayıptır. Anayasa çocuk oyuncağı gibi ele alınamaz. Anayasa bu şekilde değiştirilemez. Bunu bu kadar aleni ortaya koymak ayıptır.

Açlık sınırının altında bir ücreti iktidar sahipleri nasıl tahayyül ediyor, anlamak zor."

'YEREL SEÇİMDE HESABINI SORUN'

Davutoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

"Emekli kardeşlerim seçimde verdiği oyların hesabını yerel seçimde sormalı.

Alternatifimiz yok demeyin, alternatif Saadet-Gelecek grubunu yerel seçimlerde göstereceği adaylardır. 

Cumhurbaşkanına sesleniyorum: İtibarınızdan tasarruf edin, ama eğitimden tasarruf etmeyin. Halk açlık içindeyken bu kadar lüks içinde yaşamak devlet adamlığı değildir, millet adamlığı hiç değildir. 

'CUMHURBAŞKANINI NEFSİ ALDATTI'

Bütün mesele iktidarı korumaktı. Sayın Erdoğan 50+1 konusunda yanıldığını ifade ediyor. Üstü kapalı bir şekilde aldatıldığını ifade ediyor. Birileri Sayın Erdoğan'ı, 50+1 konusunda aldatmış. Daha önce de FETÖ konusunda aldatıldığını söylüyordu. Devlet adamı aldatılmaz, devlet adamı ufku görür. Kim aldattı Cumhurbaşkanını? 50+1 için 1 sene önce 'bunu değiştirmek vatana ihanettir' gibi ifadeler kullanan Cumhurbaşkanının danışmanı mı aldattı? Eski bir arkadaşı olarak söylüyorum, onu nefsi, kibri, kendisi aldatıyor. Onun bu zaafını bilen gruplar da devlete sızıyor.  

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı da 50+1'e karşı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı defalarca uyardım. Bunu şimdiye kadar açıklamadım. Ama 'Sen de oradaydın' diyenlere karşı artık bu görüşmeleri açıklamaya karar verdim.

'İSRAİL'İN UÇAK YAKITLARI TÜRKİYE'DEN GİDİYOR'

Şunu herkes bildin; İsrail'in uçak yakıtları bizim ülkemizden gidiyor, İsrail'in demir çimento ihtiyacı, gıdaları Türkiye'den gidiyor.   

Batı basını "İsial ile Hamas savaşı" diyor. Hamas diyerek birini örgüt yapıp birini de devlet olarak göstermeye çalışıyorlar. Savaş Hamas ile değil, savaş İsrail ile Filistin arasında, ırkçı siyonistlerle insanlık vicdanını savunanlar arasında, savaş ABD başta olmak üzere yedi düvelin desteklediği bir emperyalist güce karşı özgürlük için savaşanların savaşıdır. Çanakkale'yi anlamayan Gazze'yi anlayamaz. (HABER MERKEZİ)