Davutoğlu’ndan Ukrayna krizi açıklaması: Türkiye acilen NATO’da etkin ve proaktif diplomasi yürütmeli

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Rusya-Ukrayna krizine ilişkin, "Sistemik bir depremle karşı karşıyayız" derken, "Türkiye NATO’da etkin ve proaktif bir diplomasi yürütmeli” tavsiyesinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Rusya-Ukrayna krizine dair değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya hesabı üzerinden bir video paylaşan Davutoğlu, sistematik bir depremle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekerek, Ukrayna krizinin, uluslararası bir krize dönüştüğüne vurgu yaptı.

‘SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ SONRASININ TAŞLARI TEKER TEKER OYNUYOR’

Türkiye’nin acilen özellikle NATO’da etkin ve proaktif bir diplomasi yürütmesini öneren Davutoğlu, "Ülke içinde sorunlarımız olsa da dış politikada Türkiye’nin çıkarları çerçevesinde ortak çizgide buluşmalıyız" dedi. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Rusya Devlet Başkanı Putin’in dün açıkladığı kararlar sonrasında Ukrayna krizi, son derece kritik bir aşamaya gelmiş bulunuyor. Uluslararası toplum, Ukrayna’ya odaklandı. Bu kriz artık iki ülke arasındaki kriz olmanın ötesine geçmiş, Karadeniz, Doğu Avrupa, Avrasya dengelerini etkileyebilecek küresel nitelikli bir krize dönüşmüştür. Bu krizin doğrudan tarafı olmamakla birlikte, Ukrayna ve Rusya’ya aynı anda komşu olan en önemli NATO ülkesi olan Türkiye için artık kriz kritik aşamanın da ötesine geçmiş bulunuyor. Maalesef bu kriz aşamasında takip edilen diplomasi, etkin bir arabuluculuğu beraberinde getirmediği gibi kriz süreçlerinin nabzını tutmak konusunda da belli zaafları ortaya çıkardı. Burada iktidara bir kez daha seslenerek ifade ediyorum: Artık soğuk savaş dönemi sonrasının taşları teker teker oynuyor. Sistemik bir depremle karşı karşıyayız." 

DAVUTOĞLU’NDAN BEŞ TAVSİYE

Rusya- Ukrayna krizinde Türkiye’nin beş önemli konuda harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, iktidara seslenerek şu önerilerde bulundu:

1) "Krizin doğrudan çatışma aşamasına gelmeden önce Montrö Anlaşması'nın getirdiği bütün kurallara harfi harfine uyulacağı deklare edilmeli ve boğazlar üzerinden Türkiye’nin herhangi bir savaşın parçası haline gelmesinin önüne geçilmelidir.

2) Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda tavizsiz bir politika takip edilmeli ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün sarsılmasının doğurabileceği daha geniş ölçekli krizleri konusunda hem Rusya, hem NATO ve diğer ülkeler nezdinde doğrudan temaslarda bulunulmalı. Kırım’ın ilhakını tanımamıştık haklı olarak; şimdi de Ukrayna devletinin kendi toprakları içinde bağımsız ve özel bir stratejik ortak olarak Türkiye’nin yanında olması büyük bir önem taşıyor.

3) NATO’nun en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye, bu süreçte NATO istişarelerinin dışında kalmıştır. NATO liderlerinin yaptığı üç önemli zirveye Türkiye davet edilmemiştir. Polonya ve Romanya’nın dahi girdiği bu zirvelerde Türkiye maalesef yer almamıştır. Dolayısıyla NATO içindeki küçük nüansların görüş ayrılıklarının da doğrudan nabzını tutarak etkin bir rol oynama ve NATO içinde Türkiye’yi olabilecek risklere karşı korumak konusunda önemli bir aracı kaybettik. Krizin bu aşamasında Türkiye, NATO’nun bütün mekanizmalarında doğrudan görüş beyan eden ve bu krizden etkilenecek bir ülke olarak bu görüşlerini NATO ülkeleri nezdinde ifade eden bir konuma derhal geçmelidir.

4) Rusya, Türkiye’nin tarihi dostudur. Rusya ile ortak işbirliği konseyinin kurulmasına öncülük etmiş ve o imzayı vize muafiyetiyle birlikte atmış bir Dışişleri Bakanı olarak Rusya ile ilişkilerimizin özenle yürütülmesi gerektiği kanaatindeyim. Ancak bu özen, Putin’in son konuşmasında olduğu gibi tarihi referanslarla Türkiye’yi karşısına alan bir tutum içine girmesini asla mazur göstermez. Rusya nezdindeki etki gücümüzü Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü bağlamında bir arabuluculuk içinde kullanmaya çaba sarf etmeliyiz.

5) Bütün bu gelişmeler, soğuk savaş sonrası dönemin temel stratejik depremlerinin kalıntıların hissedildiği bir dönemin başladığını gösteriyor. Birleşmiş Milletler sistemi etkisizdir. Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Suriye, Irak gibi ülkelerin toprak bütünlüğü konusunda açık ve net bir tavır almalıdır. Ümit ederiz ki Rusya ile Ukrayna arasında en kısa sürede ateşkes ve barış sağlanır ve ümit ederiz ki Ukrayna Rusya krizi bir NATO Rusya krizine dönüşerek Türkiye’yi de etkileyen sonuçlar doğurmaz. Bunun için de Türkiye’nin etkin ve proaktif bir diplomasiyi devreye sokması gerekir." (DUVAR)