Sürücüyü darbeden polis 'mağdur', tepki gösteren 'sanık': Beraat kararı bozuldu

İZMİR - Tokat’ın Erbaa ilçesinde 7 Kasım 2018 tarihinde 'ehliyetsiz ve alkollü' olarak trafiğe çıktığı belirtilen O.A. isimli kişi, trafik kontrolünde polisten kaçtı. Kovalamacanın ardından O.A'yı yakalayan trafik polisleri, genci darbetti. Çevredekiler tarafından telefonla kaydedilen görüntülerde O.A'nın "Abi valla korktum, yemin ederim korktum" dediği ancak polislerin darbetmeye devam ettiği görüldü. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler on binlerce kişinin tepkisine neden oldu.

YORUM YAPANLAR HAKKINDA İKİ YIL SONRA DAVA AÇILDI, POLİSLER 'MÜŞTEKİ' OLDU

Görüntüye yorum yapan onlarca kişi hakkında ise herhangi bir şikâyet olmamasına rağmen soruşturma açıldı. Emniyet Siber Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturmanın ardından Erbaa Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Erbaa 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nce 12 Ağustos 2020 tarihinde kabul edildi. Genci darbeden polislerin "müşteki" olduğu iddianamede, sosyal medyada görüntülere tepki içerikli yorum yapanların “Kamu görevlisine alenen hakaret" suçundan cezalandırılmaları istendi. Hakkında dava açılanlardan biri de İzmir'de ikamet eden Erdoğan Kaya oldu.

VERİLEN BERAAT KARARI BİR YIL SONRA BOZULDU

Yaklaşık bir yıl süren yargılamanın ardından Kaya hakkındaki gerekçeli kararını açıklayan Erbaa 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi, sanık savunması, katılanların beyanı ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde iddia dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına kanaat getirdi. Mahkeme Kaya'nın ''Kamu görevlisine hakaret'' suçundan beraatine hükmetti. Mahkemenin bu kararına karşı polislerin vekili istinafa başvurdu. Başvurunun ardından Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6'ncı Ceza Dairesi, eksik soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle Kaya hakkında verilen kararın bozulmasına hükmetti. Kaya'nın yeniden yargılanmasına karar verildi.

'YARGI AÇISINDAN İÇLER ACISI BİR DURUM'

Kaya'nın avukatı Dinçer Çalım, yaşanan durumun yargı açısından içler acısı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"İstinaf mahkemesinin bozması "usul" yönündendir. Netice itibariyle yerel mahkeme tarafından verilen beraat kararı doğruydu. Bu dosyada bir hakaret varsa dahi bu kamu görevlisine görevinden dolayı yapılmış bir hakaret olarak değerlendirilmemelidir. Olayın üzerinden onca zaman geçtikten sonra geriye dönüp baktığımızda iki polis sokak ortasında bir yurttaşı dövüyorlar. Topluma karşı suç işliyorlar. Talep ettiğimiz halde suç işleyen polisler hakkında soruşturma açılıp açılmadığına dair emniyete yazı yazılmadı. Müvekkilimiz hızlıca soruşturulurken bu polisler hakkında idari veya adli bir dava var mı o bile belli değil. Ancak o polisler değil onlara tepki gösterenler yargılanıyor. Bu yargı açısından içler acısı bir durumdur. Müvekkilim üzerinde bir ceza tehdidinin var olması yargının durumu açısından son derece olumsuzdur. Netice itibariyle polisler topluma karşı suç işlerlerse diğer yurttaşlar da buna tepki gösterir. Olması gereken budur. Müvekkilim suç işlemiş değil aksine yurttaşlık görevini yapmıştır."