DEM Parti'den kesintisiz eylem kararı: Hakkari'ye kayyım atamak 31 Mart'ın intikamıdır

Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı "Herkes ses çıkarmalı" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, belediyelerin önünde nöbet başlatıldığını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı tüm belediyeler önünde kesintisiz nöbet eylemi başlatacaklarını açıkladı.

MYK toplantısının ardından açıklama yapan Koçyiğit, "Hakkari'ye kayyım atamak 31 Mart'ın intikamıdır" dedi ve kayyım düzenine, irade gaspına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Koçyiğit'in açıklamalarından başlıklar şöyle:

HUKUKSUZLUĞA KILIF BULMAYA ÇALIŞIYORLAR: Hakkari eş başkanımız Mehmet Sıddık Akış, bugün sabah Van’da gözaltına alındı. Sonrasında Hakkari Belediyesi polisler tarafından ablukaya alındı. Seçilmiş belediye meclis üyelerimiz ve belediye çalışanları içeri giremezken, Vali Yardımcısı belediyeye girerek eş başkanımızın görevden alındığını şifahen bildirdi. Sonrasında ise İçişleri Bakanlığı belediyemize kayyım atandığını ilan eden bir açıklama yaptı. Kayyım atadıkları belediye başkanımız için uydurma gerekçeler sunarak bu hukuksuzluğa hukuk kılıfı bulmaya çalıştıklarını biliyoruz. Ülkede hukukun ne hale geldiğini hepimiz biliyoruz. Verilen bütün kararların siyasi olduğunu, yargının siyasetin aparatı haline geldiğini sadece biz değil, tüm dünya biliyor. Görevden alma, irade gaspı ve hukuki bir kılıf uydurarak demokrasiye darbe yapmak, bu iktidarın bu yüzyılda işlediği en korkunç suçlardan biridir. Şimdi yine siyasetçilerimizle ilgili her zaman yaptıkları gibi karalama ve algı operasyonları ile toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar. Kendini anayasadan üstün gören bir parti ile yönetiliyor tüm Türkiye. İstediği zaman seçim yapar, istediği zaman seçimi yeniler, istediğinde de seçimsiz belediyeye kayyım atar. Fakat hesaba katmadığı bir şey var: demokrasiyi halk söke söke alır.

HİLVAN'DA HİLECİLER BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALDI: 31 Mart seçimlerinden çıkan en önemli sonuçlardan biri, Kürt halkının darbeci, gaspçı, talancı kayyımları süpürüp tarihin çöp sepetine atmasıydı. Kayyım kararıyla iktidar, 31 Mart seçimlerindeki yenilginin intikamını belediyelerimizden almaya başladı. Önce Van’da, seçilmiş eş başkanımız memnu haklarını almış olmasına rağmen, seçildikten sonra adeta bir tuzak kurarak mazbatasını vermediniz. Van halkı iradesine sahip çıktı ve zaten kendisine ait olanı geri aldı. Daha dün, 2 Haziran’da, Hilvan halkı türlü hilelerle yenilediğiniz seçimde yeniden DEM Parti dedi. İptal ettiğiniz seçimde oy farkı neredeyse 10 katına çıktı. Hilvan’da halkımız hilecilerin boylarının ölçüsünü aldılar. Halkımız yine iradesine sahip çıktı ve en güzel cevabı size verdi.

HAKKARİ'NİN İRADESİ SIDDIK AKIŞ'TIR: 1 ay önce sarayın tetikçileri, kazandığımız belediyelere dair gasp etme girişimlerinin sözlü duyurusunu yaymaya başladılar. Kazanılmış belediyemizde asılsız iddialarla, ısmarlama talimatla ve siyasi hazımsızlık sonucu gasp girişimleri, demokrasinin temel ilkelerine ve halkın iradesine açık bir saldırıdır. Mehmet Sıddık Akış, seçimle iş başına gelen, yerel ihtiyaçları bilerek ve bu doğrultuda hizmet üretmeye gönül vererek eş başkan olmuştur. Siz isteseniz de istemeseniz de Hakkari'nin iradesi DEM Parti'dir, Kürt halkıdır, Sıddık Akış'tır.

NORMALLEŞMENİN KÜRTLERİ KAPSAMADIĞI AÇIĞA ÇIKTI: Bakın bu OHAL hukukudur. KHK ile getirdikleri irade gaspları, siyasi darbeler bugün hâlâ Kürtlere karşı, Kürt halkının iradesini sindirme ve yıldırma politikası olarak kullanılıyor. Kürdün OHAL’i bitmiyor. Biz ne kadar demokratik siyasette ısrar ediyorsak, iktidar da o kadar bu ısrarımızdan bizi vazgeçirmeye çalışıyor. Normalleşme ve yumuşama safsataları günlerdir almış başını gidiyor. Bu mudur normalleşme? Bu mudur demokratik anayasa için ilk yaptığınız? AKP-MHP iktidarının normalleşme iddiası çökmüştür. Yeni anayasa iddiaları da kayyımın enkazının altında kalmıştır. Yeni anayasanın ve normalleşmenin Kürtleri kapsamadığı açığa çıkmıştır.

31 Mart gününden bu yana, yıllarca çarçur edilen belediyelerimiz sayesinde halkımız nefes aldı. Kayyımların zevki sefa içinde yaşayarak bıraktıkları tahribatı onarmak için kolları sıvadık. Kayyım siyasetinin çoktan iflas ettiğini, kayyımların rüşvet, yolsuzluk, yandaş kayırmacılığı ve Kürt düşmanlığından başka bir miras bırakmadığını hepimiz biliyoruz. Hakkari Belediyemizin toplam borcu 348 milyon lira. Belediyelerimiz halka yeniden açılacak diye coşkuyla karşılandı. Ne bu coşkuyu yarım bırakmanıza ne de halkımızın hakkı olan hizmeti yarıda bırakmanıza müsaade edeceğiz. Hakkari halkı, kendilerini temsil edeceklerine inandıkları kişiyi seçmiş, önümüzdeki 5 yılı onunla yürümek istediklerini açıkça ifade etmiştir. Fakat bugünkü gasp girişimi halkın beklentilerini boşa çıkarmaya ve yerel demokrasinin işlevsiz hale getirilmesinin önünü açmaktadır. Yerel yönetimler, demokrasinin kılcal damarlarıdır; halkın iradesi seçimle tecelli etmiştir. Siyasi rekabeti sandıkta kaybetmiş olanların, hukuk dışı antidemokratik uygulamaları bu gerçeği değiştirmeyecektir. Belediyemize dönük bu hukuksuzluk, sadece Hakkari halkına ya da DEM Parti’ye değil, tüm demokrasi güçlerine ve yüzyıllar önce kazanılmış seçme seçilme özgürlüğüne yapılmıştır.

HERKES SES ÇIKARMALI: Tüm demokratik kamuoyunu bu konuyla ilgili tepkisini en yüksek şekilde göstermelidir. Siyasi partilerden sivil topluma, aydın ve sanatçılardan yüreği demokrasiden yana atan herkese kadar herkes bu kayyım hukuksuzluğuna ses çıkarmalı, Hakkari halkının iradesinin yanında olduğunu göstermelidir. 31 Mart seçimlerinde kaybettiklerini kayyım yoluyla geri almalarına bir kez izin verirsek, Hakkari’de başlayan saldırı ve gasp dalgasının nerede sonuçlanacağını asla bilemeyiz. Bu anlatılan, tüm ülkenin hikayesidir. Seçimlerde oy kullanmış tüm yurttaşlar, kendi oylarına nasıl saygı duyulmasını istiyorlarsa Hakkari için de aynı duyarlılığı göstermelidir. Tüm demokrasi güçlerini bu hukuksuzluğa karşı bir araya gelmeye ve Hakkari halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz.

BELEDİYELERİN ÖNÜNDE NÖBET BAŞLIYOR: Rejimin bir aparatı haline dönüşen bu kayyım siyasetine karşı bütün belediyelerimizin önünde de kesintisiz demokrasiyi savunmak, halk iradesini savunmak ve belediyelerimizi savunmak için nöbet eylemleri başlatacağımızı duyuruyorum. Bütün halkımızı, demokratik kitle örgütlerimizi, vicdan sahibi herkesi bu nöbetlerde yer almaya ve yanımızda olmaya davete ediyoruz.

İSTANBUL'DA EYLEM: Bugün saat 18.00'de İstanbul Şişhane'de bir buluşma gerçekleştireceğiz. Eş Genel Başkanımız Sayın Tülay Hatimoğlulları da açıklamaya katılacak. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın bileşenleri ve tüm demokratik muhalefetin de bu açıklamaya katılması için çağrı yapmak istiyorum."

(HABER MERKEZİ)