Demirtaş'ın avukatı Karaman: Davutoğlu'nun yaşananları mahkemede anlatmasını istiyoruz
Kobanê Davası'nda savunma yapan Selahattin Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman, dönemin başbakanı Davutoğlu'nun süreci ve müvekkiliyle yaptığı görüşmeyi mahkemede anlatmasını istediklerini söyledi.
DUVAR - Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün, Kobanê'ye saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu 108 siyasetçi hakkında açılan davanın görülmesine Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam ediyor.
'BU İFADE SAVCININ YA DA ERDOĞAN'IN BAŞINA İŞ AÇACAK BİR MESELEYE DÖNEBİLİR'
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, duruşmada eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Karaman savunma yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın PYD’ye dair yaptığı açıklamalarının yer aldığı mütalaanın 555 sayfasını okuyan Karaman, "Bunu yazan iddia makamı biraz kendine dikkat etsin. Cumhurbaşkanı Erdoğan buna göre terör örgütü olarak gördüğü PYD’ye aslında yardım ediyor. 19 Ekim’de 'terör örgütü' dediyse de 29 Ekim’de de koridordu açtı ve yardım yaptı’ deniyor. Bu doğrudan savcı beye ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başına iş açacak bir meseleye dönebilir. Sonrasında ‘DAİŞ’in Kobanê’ye doğru saldırısında Türkiye yardım etmek istemese de sonrasında geçişlere izin vermek durumunda kalmıştır’ ibaresi geçiyor. Hakikaten şaşırtıcı" dedi.
'BURADA GERÇEKTEN BİR ÇAĞRI MI VAR?'
"Dolmabahçe görüşmelerinin ardından Çözüm Süreci’nin ivmesi aşağı doğru kaydı. Süreç rafa kaldırıldı ve bunun 6-8 Ekim ile ilgisi yoktur" diyen Karaman, şunları söyledi:
"Eylül ayının sonlarına doğru Demirtaş Amerika’da bir gezide. O sırada Davutoğlu müvekkilimi arıyor ve görüşmek istiyor. Davutoğlu’nun müvekkile verdiği randevu tarihi 1 Ekim’dir. Müvekkil görüşme gündemi bu olduğu için önce Kobanê’ye gidip incelemeler yapıyor, herkesin taleplerini alıyor ve hazırlanıp görüşmek için geri dönüyor. Günü birlik bir ziyaret. 30 Eylül tarihli bir ziyaret. İddia şu; Kobanê dönüşünde Demirtaş açıklama yapıyor. Diyor ki, 'Bu bir minnet değildir, bu bir yalvarma değildir. Tarihi direnişe hep birlikte katılalım ki tarihi ittifak ve birlik oluşturma fırsatımız olsun'. Müvekkilin iddianameye alınan kısmı bu kadar. Daha sonra tanıklara söylettirirken, Demirtaş’ın bu açıklamayı kendisine gelen bir talimat sonucu yaptığı iddia ediliyor."
Sonrasında Demirtaş’ın o gün yaptığı açıklamanın görüntülerini izleten Karaman, "Bu konuşma 25-26 dakika. Bu konuşmayı Ankara’nın Kızılay’ında, Paris’in Şanzelize’sinde dinletin. Türkçe bilen her insan iki şey çıkarır. ‘Kobane zor durumdadır. Bir siyasetçi Türkiye’den bir talepte bulunuyor ve uluslararası bir sesleniş yapıyor’. Bunun dışında hiç kimse bunu farklı anlayamaz. Kamuran Yüksek ya da Duran Kalkan’ın böyle büyük zahmetlere girmesine gerek yok ki. Burada gerçekten bir çağrı mı var" dedi.
'İZLEDİKLERİMİZ BİR FİLM DEĞİL, BUNLAR YAŞANDI'
Karaman, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 1 Ekim 2014’te yaptığı "Bizim hakkımızda IŞİD'e destek veren hükümet algısı oluştu. Bunu değiştirmemiz lazım. Kürtler bizim kardeşimiz, Kobanê’ye her türlü yardımı yapmaya hazırız" açıklamasını hatırlattı ve Davutoğlu’nun, Demirtaş ile gerçekleştiği görüşmede, PYD Eş Başkanı Asya Abdullah’ın kendisiyle görüşme talebini kabul ettiğini ifade ederek görüşme sonrası basına yansıyan açıklamaların görüntülerini mahkeme heyetine izletti.
Karaman, "PYD merkezi hükümete yakındı. Çatışmasızlık durumu vardı ama Türkiye’nin isteği ÖSO’ya dahil olmasıydı. Gerilim noktası ve Türkiye’nin isteksizliği bundan kaynaklanıyordu. İzlediklerimiz bir film değil, bunlar yaşandı. Bütün bunları Türkiye izledi. Bunlar hiç olmamış gibi bu görüşmeleri örgüte bağlayıp aniden ‘HDP bir çağrı yaptı’ demek haksızlık olur" dedi.
Demirtaş ile Davutoğlu görüşmesine dair Anadolu Ajansı’nın (AA) hazırladığı haberi okuyan Karaman, Davutoğu’nun mahkemeye gelip yaşananları anlatmasını istediklerini dile getirdi.
Karaman, "O gün inisiyatif kullanarak o koridor açılsaydı; bugün hiçbiri tartışılmayacaktı. Ama bu kurt ve kuzu meselesi. Kürt siyaseti tasfiye edilmek isteniyorsa başka bir yerden meseleyi yine bu mecrada herhalde tartışıyor olacaktık" diye konuştu.
Duruşma yarın saat 10.00’da devam edecek.