Demirtaş'ın 'hakaret' davası: Talepler kabul edildi, duruşma ertelendi

Demirtaş'ın konuşmalarında Erdoğan ve Davutoğlu'na yönelik hareket bulunduğu gerekçesiyle açılan davanın duruşması, eksikliklerin giderilmesi için 4 Aralık'a ertelendi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

MERSİN - Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 2015-2017 yılları arasında Diyarbakır, Mardin, Ankara ve Mersin’de yaptığı konuşmalarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu El-Nusra, IŞID, Ahrar ul Şam gibi örgütlere maddi ve manevi yardım yapmak, lojistik destek, silah ve para yardımında bulunmak ve Türkiye’de 2014-2016 yılları arasında meydana gelen olaylardan sorumlu tutmakla itham ettiği gerekçesiyle Diyarbakır, Mardin, Ankara ve Mersin cumhuriyet başsavcılıklarınca pek çok soruşturma açılmıştı.

Demirtaş hakkında TCK 301 kapsamında “cumhurbaşkanlığına hakaret”, ve “hükümet ve devlet organlarını alenen aşağılama" suçlamalarıyla açılan 10 dosya birleştirilmiş, davanın ilk duruşması 5 Aralık 2023’de Mersin 14’ncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü.

Demirtaş hakkında 20 yıla kadar hapis cezasının istendiği davanın 13. duruşması bugün Mersin 14’ncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve halk yoğun katılım sağladı. Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Demirtaş, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi ve Yargıtay’da bulunan iki dosyanın sonucunun beklenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti Demirtaş’ın taleplerini kabul ederek duruşmanın 4 Aralık tarihine saat 09.00’a ertelenmesine karar verdi.

Ne olmuştu?

14 Ekim 2014 tarihinde partisinin grup toplantısında konuşan Demirtaş, Davutoğlu’na, “Siz Suriye'de mezhepçilik yaptınız, mezhepçilik. Buradan tırlar dolusu silah gönderdiniz, kime gönderdiniz, orada direnen bütün halklara mı gönderdiniz ? Yoksa ÖSO Özgür Suriye çatısı altında kümelenmiş radikallere mi gönderdiniz?” diye sormuştu. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik olarak “Roboski'nin katliam emrini veren, Gezi direnişinde katliam emrini veren, Mart 2006'da Diyarbakır'da katliam emrini veren, çocuk da olsa, kadın da olsa gereğini yapın diyen, 140 çocuğu sadece gösterilerde Öldürme emrini veren biri olarak sen bize Türkiye'de en son katil diyecek adamsın, sen bunların hesabını ver önce” sözleri de dava dosyasında yer aldı.

Demirtaş, 2016-2017 yılında Diyarbakır’da yaptığı basın açıklamalarında “AKP kararıyla Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin dağlarda çıkardıkları savaşı ve bir yönüyle şehirlere gönderdikleri cenazeleri oya dönüştüremediklerini görünce iç savaş kararı aldılar. İki gündür onun provası yapılıyor ve kendine Türk milliyetçisiyim diyenler de bunlara tetikçilik yapıyor” ve “Ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı adım adım Ülkemizi felakete sürüklerken, toplumu birbiriyle boğazlaşacak hale getirirken, bir kez de bizim üzerimizden kendilerini aklamalarına izin vermeyeceğiz, toplumunda vermeyeceğini biliyoruz” demişti.

29 Kasım 2016 yılında Mardin’de konuşan Demirtaş, dönemin Başbakanı Davutoğlu’na “Başbakan olarak çıkıp meydanlarda nutuk atmak son derece acizliktir. Demek ki sizin isminiz hükümet falan değil, muhalefette daha yetkisiz ve etkisiz konumda, sarayın politikalarına teslim olmuş, sarayın kendi özel gladyosuna teslim olmuş, çaresiz bir şekilde çırpınan bir siyaset takımısınız" demişti.

Demirtaş’ın 2016 yılında Mersin’de yaptığı, “Savaşın, kavganın bir ahlakı var bunlarda ahlak yok ahlaksızlar bunlar. Ya infaz ettikleri kadınların, ölünün, ölünün, ölü kadının çıplak bedenin fotoğrafını çekip yayınladılar yav. Ölünün üzerinden hüküm kalkar hüküm. Kim olursa olsun düşmanın da olsa öldüğü dakikada o Allah’a emanettir. Suçlu değildir cenaze. Suçu günahı varsa sağken yaşarken vardır. Ya bunlarda o kadar ahlaksızlık haysiyetsizlik var ki cenazeye işkence yapıyorlar cenazeye. Bunların sesi lafı çıkmıyor yav. Başbakan, Cumhurbaşkanı” şeklindeki ifadeleri de dava dosyasında yerini aldı.