Deniz Poyraz davası: Adaletin yerine gelmesini istiyoruz
HDP İzmir il binasına yönelik silahlı saldırı ve Deniz Poyraz'ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün görülecek. Anne Fehime Poyraz, "Katile karşı güçlü olacağız" dedi.
Cihan Başakçıoğlu
İZMİR - Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına yönelik 17 Haziran tarihinde Onur Gencer tarafından silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, saldırıda parti üyesi Deniz Poyraz katledilmişti. Deniz Poyraz'ın katledilmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün İzmir Adliyesi 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
BİR ÇOK SİYASİ PARTİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞU DAVAYA ÇAĞRI YAPTI
Dava öncesi HDP İzmir İl Örgütü davaya sahip çıkma çağrısında bulundu. HDP'den yapılan açıklamada, dava aydınlanmadığı sürece demokratik siyaset yapan partilerin ve siyasilerin yaşamının güvence altında olmayacağını vurgulanarak, “Demokrasiden, barıştan yana olan tüm güçleri ve halkları 29 Aralık Çarşamba günü saat 10’da İzmir adliyesinde görülecek dava öncesi saat 09.30 da adliye önünde yapacağımız basin açıklamasına ve davayı takip etmeye davet ediyoruz. Adil bir yargılama için ve adalet sağlanıncaya kadar hem siyasi hem hukuki mücadelemiz devam edecektir. Faşizme karşı sonuna kadar direneceğiz ve mutlaka kazanacağız. Hep birlikte kazanacağız. Deniz'e sözümüz barış olacak” ifadelerine yer verildi.
Duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve milletvekillerinin de takip edeceği belirtildi.
Öte yandan HDP bileşeni siyasi partiler başta olmak üzere bir çok kurum da adliye önüne çağrıda bulundu. Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir ve bir çok kadın örgütü de Poyraz'ın davasına sahip çıkma çağrısı yaptı.
İDDİANAMEDE GENCER İÇİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
Davanın iddianamesi ise 11 Ekim tarihinde İzmir 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede saldırgan Gencer hakkında "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme", "Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, olay öncesinde, olay anında ya da olay sonrasında sanığa yardım eden, sanığı azmettiren herhangi bir kişinin bulunamadığı, sanığın herhangi bir terör örgütü ya da üyesi ile olay öncesi veya sonrasında irtibatlı olduğuna dair delil elde edilemediğine de yer verildi.
İddianemede dikkat çeken diğer bir detay ise Gencer'e 2016 yılında "anksiyete bozukluğu" ve "hafif depresif nöbet tanısı" teşhisi konulduğuna yer verilmesi oldu. Olayın yaşandığı ilk andan beri saldırgan Gencer'in psikolojik sorunları olduğu algısı yaratılmaya çalışırken, Gencer'in psikolojik muayeneden geçerek ruhsatlı silah hatta "silahlar" alabilmesi ise dikkat çekiyor.
GENCER ÖLDÜRDÜKTEN SONRA İŞKENCE YAPMIŞ
Öte yandan HDP Genel Merkez Hukuk Komisyonu üyesi avukat Türkan Aslan, 'ölü muayene tutanağı'nda işkence bulgularına rastlandığı yönünde açıklamada bulunmuştu. Poyraz’ın bedeninde bıçak izlerine rastlandığını, kaburgalarında kırıklar, iç organlarında ise zedelenme olduğunu belirten Aslan, il binasında Adli Tıp doktorunun yapmış olduğu ilk muayenesinde, "Harici muayenede, kafada üst oksipitalde bir adet, sol diz çevresinde ve sol bacak üst kısımda toplam 4 adet, sağ bacak orta-alt kısımda iki adet, bazılarının etrafı ekimozlu ateşli silah yaraları ile kafada sağ tempora-oksipitalde yaklaşık 7-8 cm'lik kemiğe kadar, kenarları düzgün ve altındaki kemik dokuda kırık olan açık yara bulunduğu... " ifadelerine yer verdiğine dikkat çekti.
Saldırgan Gencer de ifadelerinde Poyraz'ı silahla yaraladıktan sonra gelip gidip üzerine mermi sıktığını ve defalarca kez tekmelediğini anlatırken, Gencer'in üzerinden iki adet sustalı bıçak çıktığı da belirtiliyor.
ANNE POYRAZ: ADALET İSTİYORUZ
Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz ise dava öncesi Gazete Duvar'a konuştu. Deniz'in bu halkın şehidi olduğunu ifade eden Poyraz şunları söyledi.
“Deniz’in mahkemesi olduğu için öncelikle halkımızı selamlıyoruz. Bütün barış annelerini, avukatları selamlıyoruz. Benim isteğim bütün kesimlerin orda olmasıdır. Katilin mahkemeye gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Ama gelirse halkımızla birlikte yarın karşısına geçeceğiz. Bir Deniz, gitti bin Deniz gelir demiştim. Bugün on bin Deniz gelir diyorum. Her zaman güçlü olacağız. Her zaman ayaktayız, orada da ayakta olacağız. Halkımızı yanımızda görürsek daha da iyi olacağız. Biz adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Cezası neyse cezasını en ağır biçimde çekmesini istiyoruz.”