Deprem arıların da psikolojisini etkiledi: Bal yapamadılar

Maraş merkezli iki büyük depremden arılar da etkilendi. Deprem olduğunda kış salkımı pozisyonunda olan arılar sarsıntıyla paniğe kapıldı. Panik sonrası strese giren arılar bal üretmede yetersiz kaldı.

Google Haberlere Abone ol

Fatma Keber

URFA - 6 Şubat’ta Maraş merkezli iki büyük deprem 11 ilde yıkıma neden oldu. Bu kentlerde yaşayan milyonlarca insan depremden sonra hem fiziki hem de ruhsal olarak hayata adapte olmakta zorlanırken diğer canlılar da depremden etkilendi.

‘ARILAR PANİĞE KAPILDI VE STRESE GİRDİ’

Deprem arılarda da paniğe neden oldu. Arılar depremin yaşandığı günlerde; toplu halde ısınmak ve kış mevsimini geçirmek için geliştirdikleri sosyal bir dayanışma örneği olan kış salkımı pozisyonundaydı. Bu halde depreme yakalanan arılar panik nedeniyle strese girdi ve bir süre bal yapamadılar.

Seyyar olarak arıcılık yapan Osman Çetiner “Isısını korumak için salkım olan arılar, sallanma ve titreme ile strese girdi. Depremleri his ettikleri için arıların psikolojisi çok etkilendi” dedi.

Depremin ardından yaşanan soğuk hava dalgası ve sel de arıların yaşamını olumsuz etkiledi.

Osman Çetiner

 

SOĞUK HAVA ARILARI KÖTÜ ETKİLİYOR

Soğuk havaların bu dönemde arılar için iyi olmadığını söyleyen arıcı Çetiner, yaşanan yağışların ardından daha güzel havalar umduklarını söyledi ve şöyle devam etti:

“Yağışların fazla olması arıcılık için iyidir. Bu dönemden sonra hava sıcaklığı normal olursa arılar için çok iyi olur. Soğuk havadan dolayı arılar gelişmedi bizim bölgede. Adana’ya gittim, orada hava şartları normal gittiği için arıların gelişmesi iyiydi.”

Arıcılık yaparken çeşitli illeri gezdiklerini anlatan Çetiner “Bazen gittiğimiz yerlerde bizi istemiyorlar. Sıkıntılar çıkarıyorlar. Gelmeyin buraya diyorlar. 2 yıl önce Urfa’da kuraklık vardı yağış azdı. Doğu Anadolu’da bir ilimize gittim, istediğim gibi şartlar olmayınca zarar ettim” diyerek, yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.

YAĞIŞ ARILARA YARIYOR

Çetiner büyük emek ve uğraş vererek yaptıkları işteki risklere değinirken, sezonun ve bitki florasının iyi olması halinde geçimini sağlayabilecek kadar bal elde edebildiğini söyledi.

Soğuk havalarda bitkilerin de veriminin düştüğünü belirten Çetiner “Soğuk hava olunca bitkiler nektar vermiyor, arı da nektarı çekemeyince bal yapamıyor. 21 günde yumurtası çıkan arılar soğuk hava olunca yumurta çürüyor. Hastalık giriyor. Arılar için yağış iyidir” diye konuştu.

‘ESKİDEN BAL DEĞERLİYDİ’

Türkiye’de bal piyasasının son zamanlarda sıkıntıya girdiğini aktaran Çetiner “Eskiden bal değerliydi, bir teneke bal ile bir cumhuriyet altını eş değerdi. Tabii o zaman verim de çok yüksekti, sahtecilik bu kadar yaygın değildi. Şimdi fabrikasyon ürünler var, piyasa çok düzgün değil. Bir teneke balı bin 500 TL'ye satıyoruz. Benim 700 kovanım var, gelirse, 700 teneke alırsam 1500’den hesap edin. Tabii bu kazandığımın yarısı masraf olarak gidiyor” ifadelerini kullandı.

‘BİTKİYİ TAKİP EDİYORUZ’

Yavruların gelişmesi için ilkbaharın başında arılara kristal toz şeker verdiklerini kaydeden Osman Çetiner “Kovan başı 10-15 kilo şeker gidiyor. Yavruların gelişmesi için yapmamız lazım. Nakliye ücreti var. Biz gezgin arıcı olduğumuz için yılda 5-6 defa yer değiştiriyoruz. 20 gün sonra havaya bağlı olarak Diyarbakır bölgesine gideceğiz. 2 ay kaldıktan sonra Karacadağ yaylarına gideceğiz, orada 1 ay kaldıktan sonra da Adana tarafına pamuğa gitmeyi planlıyoruz” dedi.

Gezmelerinin nedeni olarak “Bitkileri takip ediyoruz” diyen Çetiner sözlerini şöyle bitirdi: “Diyarbakır’da üç gül var, o bitkiyi takip ediyoruz. Arıdan yılda 3-4 defa sağım işlemi yapıyoruz. 3-4 defa sağım yapınca bir teneke, 26-27 kilo elde ediyoruz.”