Depremde 12 kişiye mezar oldu: Belediye, suçu ölen mühendise attı
İskenderun'da 6 Şubat depremlerinde 12 kişiye mezar olan 17 katlı MGC Tower'ın neden yıkıldığı bilirkişi raporunda anlatıldı. Belediye ise suçu ölen mühendis Hanife Yıldırım'ın üzerine attı.
İSTANBUL - Maraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremin ardından Hatay İskenderun’da 14 kişiye mezar olan 17 katlı MCG Tower’ın bilirkişi raporu tamamlandı. İskenderun 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan raporda, yapı zemininin kusurlu olmasına rağmen 17 kata inşaata izin verildiği belirtildi. İskenderun Belediyesi ise yapı zemininden sorumlu olan mühendisin öldüğü yönünde savunma yaptı.
MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERDİ, BELEDİYE UYGULAMADI
Hatay İskenderun'da MCG Tower’ın yapım ruhsatı İskenderun Belediyesi tarafından 17 Temmuz 2017'de verildi. Hatay Yükseliş Yapı Denetim tarafından yapımı planlanan projenin üstüne, “Geoteknik değerlendirme raporunda belirtilen zemin iyileştirme yöntemi uygulanmadan inşaat başlamayacaktır” denildi. Bunun üzerine Hatay 1’nci İdare Mahkemesi, projeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak bu karara rağmen İskenderun Belediyesi şirkete yaptırım uygulamadı ve inşaat devam etti.
2019'da yapımı tamamlanan 17 katlı bina, 4 yıl sonra 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremin ardından yıkıldı. Binada yaşayan 14 kişi öldü. Binanın yıkımıyla ilgili başlatılan soruşturma tamamlandı. Davanın ilk duruşması yarın İskenderun 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Konya Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı bilirkişi raporu da dava dosyasına girdi.
BİLİRKİŞİ RAPORU TAMAMLANDI
22 Haziran 2023’te hazırlanan bilirkişi raporu yıkımın göz göre göre geldiğini anlatıyor. Rapora göre binanın zemininde 80 santim olması gereken ve 1.5 metre aralıklarla imal edilmesi gereken kazıklar 25 santim olarak üretildi. Bilirkişi raporunda bunun bir imalat hatası olamayacağı ve kasıtlı bir durumun söz konusu olduğu şöyle ifade edildi:
"Bu durumun doğal ve öngörülemeyen inşaat hatalarından ziyade bilinçli yapıldığı kanaati oluşmaktadır. Binanın bulunduğu zemin koşulları ve bölgedeki deprem riski birlikte değerlendirildiğinde, bu yükseklikteki bir binaya imar izninin verilmesi ciddi bir hatadır. Her ne kadar zemin iyileştirmeyle ilgili bir çalışma yapılsa da projeye uygun olarak yapılmayan her imalat büyük risk içermektedir."
BELGELER DE TAHRİP EDİLMİŞ
Raporun dikkat çektiği bir diğer konu ise resmi belgelerin tahrip edilmesi oldu. Projeye ilişkin Apak Geo tarafindan mart 2017'de hazırlanan jeoloji, zemin ve temel etüt raporu nisan 2017'de bakanlığa sunuldu ve Hatay Yükseliş Yapı Denetim LTD. ŞTİ. yetkisi Hikmet Vural tarafından onaylandı. Bilirkişiye göre bu raporun bazı sayfalarındaki yazı ve imzalar tahrif edilerek değiştirildi. Bilirkişi raporunda bu durum 'şüphe uyandırıcı' olarak nitelendirildi ve sahteciliğe ilişkin de bir bilirkişi raporunun hazırlanmasının yerinde olacağı önerisinde bulunuldu.
Raporda, inşaattaki eksiklere rağmen yapı denetim şirketinin İskenderun Belediyesi'nden hakediş almaya devam ettiğine de dikkat çekildi ve özetle şu ifadeler kullanıldı: "Yapı denetim firması, binanın taşıyıcı sistemlerinin de dahil olduğu kaba inşaatın bitirilmesine kadar hakediş almaya devam etmiştir. Bu konu, mevcut yapının zemin özellikleri, taşıma gücü ve yapının yüksekliği dikkate alındığında ciddi bir konudur. Yapılan imalat hataları, binanın deprem esnasında toptan göçmesine sebebiyet verecek kadar kusur teşkil etmektedir."
BELEDİYE SUÇU, ÖLEN MÜHENDİS HANİFE YILDIRIM'A ATTI
İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Dokuzoğlu, 19 Temmuz 2023’te İskenderun Deprem Suçları Soruşturma Bürosu'na gönderdiği yazıda inşaatın devam ettiği tarihlerde, binanın çökmesine neden olan zemin iyileştirmelerini denetleyecek bir personelleri olmadığını belirtti. Dokuzoğlu, aslında onaylanmaması gereken zemin iyileştirmelerine ait raporları ise vefat eden inşaat mühendisi Hanife Yıldırım'ın onayladığını ileri sürdü ve sorumluluğu ölen personellerinin üzerine attı.