Depremde ölen çocuğunun telefonunu isteyen babaya 'para ver' dediler

Depremde hayatını kaybeden oğlunun telefonunu isteyen Esat Denli'den para talep edildi. Denli, "Oradaki insanların ve bizim sıkıntılarımızı, duygularımızı hiç anlayamamışlar" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Adıyaman İl Tapu Müdürü olarak görev yapan Esat Denli, Adıyaman'da depremde oğlu İbrahim Denli ve kızıyla birlikte enkaz altında kaldı. Depremin ilk günü Esat Denli ve kızı enkazdan sağ çıkartılırken, oğlu ise kurtarılamadı.

Daha sonra enkaza gidip oğlunun eşyalarını toplamak isteyen Denli'ye oğlunun telefonunun Sivas'ta olduğu bilgisi verildi. Kendisine iletilen numaraya arayan ve oğlunun telefonunu isteyen Denli'den para göndermesi talep edildi.

OĞLUNA AİT SAATİ SATMIŞLAR

DHA'nın haberine göre, tedavi gördüğü hastaneden taburcu olduktan sonra enkaza giderek, oğlundan geriye kalan eşyalarını aradı. Oğlunun eşyalarını bulamayan Denli'nin İstanbul'a tayini çıktı. Denli, kızıyla birlikte İstanbul'a yerleşti. Günler sonra oğlu İbrahim'in son arama yaptığı en yakın arkadaşı kendisini arayarak telefonun, Sivas'ta iş makinesi operatörünün elinde olduğunu söyledi. Kendisine verilen numarayı arayan Denli'den telefon ve saat için ücret talep edildi. Durumun bildirilmesi üzerine harekete geçen Sivas İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüpheli H.K. ve oğlu M.K.'yi yakaladı. Telefon babaya teslim edilirken saatin ise satıldığı ortaya çıktı. Şüphelilerin ise tutuklandığı öğrenildi.

'ENKAZDA OĞLUMUN EŞYALARINI ARADIM'

Taburcu olduktan sonra oğlundan geriye kalan eşyaları enkazda aradığını belirten Esat Denli, "Ben hastaneden çıktıktan sonra oğlumun cenaze işleri ile uğraştım. Oğlumu Malatya'da defnettikten sonra Adıyaman'a döndüm. Enkazda oğlumdan geriye bir şey bulabilir miyim diye baktım. Eşyalarını, fotoğraflarını aradım. Okuluna gittim, oğlumdan geriye kitap kalmış mı diye aradım. Her taraf kapalıydı. Arkadaşlarım ve yeğenlerim ile birlikte enkaz üzerinde arama yaptık. Bize, oğluma, çocuklarıma ait hiçbir şey bulamadım. Oğlumun bir fotoğrafını bile bulamadım. Enkazdan bir şey bulamayacağımızı anladık. Umudumuzu yitirdik. Kızım ile birlikte İstanbul'a geldik. Bir süre sonra oğlumun arkadaşı bize ulaştı. İbrahim'in telefonunun ve saatinin şu numaralı kişide olduğunu söyledi. Vakit kaybetmeden numarayı aradım, açmadı. Sonra kendisi beni aradı. Görüşmeden sonra oğlumun saatinin kendilerinde olmadığını söylediler ama telefon için konuştular. Oğlumun telefonu için kendisine yalvardım, telefonu bize ulaştırmasını istedim. Bunun için ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Bu şekilde göndereceklerini söylediler. Bu duruma çok üzüldüm. Oradaki insanların ve bizim sıkıntılarımızı, duygularımızı hiç anlayamamışlar" dedi.

'TELEFONDAKİ BİLGİLERİ SİLMİŞLER'

Baba Esat Denli, "Ben 17 yaşında oğlumu kaybettim. Bu çok acı bir şey. Tarif edilecek bir durum değil. Kendisine beklentisini sorup çözüm bulacağımı belirttim. 'O fotoğraflara ihtiyacım var' dedim. Sonra yeğenime söyledim, yeğenim polis. Mesleğini de belirterek kendilerine mesaj attı. Sonra ürktüler ve bana dönüş yapmadılar. Bir şekilde konu Sivas Emniyeti'ne iletildi. O gece telefonun yeri tespit edildi. Telefon şahısların evinde çıktı. Saati de aldıklarını itiraf etmişler ve satmışlar. Telefonun içerisinde oğluma dair bütün bilgileri ve fotoğrafları silmişler. Telefonda başka insanların fotoğrafları ve hesapları vardı. Bilgileri geri getirebilirsek oğluma dair bir şeyler bulabileceğim. Ciddi anlamda bu durum beni derinden üzdü. Hiç beklemediğim bir şeydi. Orada 50 bin insan vefat etmiş. İnsanlar acı çekerken böyle bir şey ile karşılaşacağımı tahmin edemedim. Telefonu aldık. Telefonun içindeki bilgileri nasıl kurtarabiliriz onun üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)