Dersim'de bir Afrikalı: 'Burada kendimi güvende hissediyorum'
Lumande Maskini, Dersim’deki tek siyasi sığınmacı. İlk başlarda korksa da Maskini artık Dersim'de kalmak istiyor: "Çünkü burada kendimi güvende hissediyorum."
DERSİM - Belki de nüfusunun yarısı kadarı, siyasi yargılamalardan ötürü başka ülkelere iltica etmek durumunda kalan Dersim şu sıralar bir siyasi sığınmacıya ev sahipliği yapıyor.
Lumande Maskini, bir insan hakları savunucu ve avukat. Ülkesi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden 2024’ün şubat ayında suikasta uğrayacağı ve can güvenliği bulunmadığı gerekçesiyle Türkiye’ye geldi. Burada, İstanbul Göçmen İdaresi tarafından Dersim’e gönderilen Maskini, şehirdeki tek Afrikalı. İlk başlarda bu durum nedeniyle korktuğunu söyleyen Maskini, şimdilerde Dersim'de kalmak istediğini belirtiyor.
HİÇ BİLMEDİĞİ DERSİM'İ SEÇTİ
Kongo'dan İstanbul'a geldiğinde Maskini, İstanbul Göçmen İdaresi tarafından kendisine üç şehir sunulduğunu anlatılıyor. O da hiç bilmediği hatta ülkedeki Afrikalı camiasının da bihaber olduğu Dersim’i seçiyor. Üç aydır Dersim’de olan Maskini ilk geldiği günlerdeki duygularını şöyle tarif ediyor: “Korktum, kendimi havaya fırlatmıştım. Boşluktaydım, nereye geldiğimi bilmiyordum. Gelir gelmez büyük hayal kırıklığına uğradım. Çünkü tek Afrikalı bendim, başka hiçbir siyahi görmemek beni hayal kırıklığına uğratmıştı.”
Maskini kendini ve Dersimlileri şöyle anlatmaya devam ediyor: "Fakat yavaş yavaş benimle ilgilenen insanlar olmaya başladı. Bana yardımcı olmaya çalışanların sayısı arttı. Bu çok hoşuma gitti. Çünkü İstanbul'da böyle bir durum yoktu. Bu da bana kalma gücü verdi. İnsanlar iyi ve kibarlar. Pozitif bakışlar gördüm, olumlu davrandılar ve bundan çok etkilendim. Tabi ki burada kalmak kolay değil, iş sorunu var. Fakat itildiğimi, kabul edilmediğimi görseydim iş olsa dahi Dersim’de kalmak istemezdim.”
'İNSANLAR BENİ ARTIK TANIYOR VE 'FRANSIZ' DİYE ÇAĞIRIYOR'
Kongo ile Dersim’i kıyasladığında ise şunları söylüyor: “Burada Kürtler ve Aleviler ne yaşıyorsa Kongo’da da siyahlar onları yaşıyor."
Dersim'in kendine ait kültürü olduğuna dikkat çeken Maskani, "Kendimi şu anda entegre olmuş görüyorum. Burada herkes birbirini tanıyor, öyle hissediyorum. Birbirlerinden çekinmiyorlar, herkes birbiriyle konuşuyor, homojen bir komünite görüyorum.”
Dersim'in doğasını çok sevdiğini sözlerine ekleyen Maskini, "Nehir kıyısını, Munzur’u çok seviyorum. Artık sokakta insanlar beni tanıyor ve beni 'Fransız' diye çağırıyorlar. Arkadaşlarım olmaya başladı. Şu anda daha iyiysem ve burada yaşamımı idame ettirebiliyorsam bu, benimle sürekli dayanışmaya ve destek olmaya çalışan insanların sayesinde oluyor. Mesleğim avukatlık, arkadaşlarım aracılığıyla yakın zamanda Dersim Barosu ile görüştüm. Beni çok güzel karşıladılar, bu da beni çok mutlu etti" diyor.
'YETKİLİ KURUMLARDAN HİÇBİR DESTEK GÖREMEDİM'
“Sevdiğim herkesi, sevdiğim her şeyi arkamda bıraktım" ifadelerini kullanan Miskini sözlerini şöyle sürdürüyor: "İl Göç İdaresi'nden bugüne kadar hiçbir maddi yardım alamadım. Kızılay’dan üç aylık 3’er bin TL’lik yardım alacağımız söylendi ama hiçbir maddi yardım yapılmadı. Sadece bir kez çok kısıtlı bir gıda yardımı alabildim. Birkaç gün markette, birkaç gün de inşaatta çalıştım."
Dil konusunda yaşadığı sıkıntılara değinen Maskini, bu konuda arkadaşlarından destek alacağını söylüyor: "Bana bir yıllık bir oturma izni verdiler. Çok yeniyim, iş bulmak zorundayım. Birinci ve en önemlisi dil öğrenmek ama burada herhangi bir dil kursu yok. Bunun için arkadaşlarım yardımcı olacak. Dersim yaşamak için güzel bir şehir eğer burada bir meşguliyet bulabilirsem kalmak isterim çünkü kendimi güvende hissediyorum."