DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu: Bin esnaf kepenk kapattı

DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, yılsonu verilerine göre Diyarbakır’da bin esnafın kepenk kapatmak zorunda kaldığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Küçük esnafın zor koşullarda zincir marketlerle rekabet etmeye çalıştığının herkes farkında. COVİD-19 pandemisi ve ardından dövizdeki dalgalanma ise küçük esnafın ayakta kalma gücünü ve şansını iyice eritti. Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, pandemiden ve dövizdeki dalgalanmadan önce de bölgedeki esnaf ve sanatkarların desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Ebedinoğlu, “Bölge esnafı daha önce toplumsal olaylarla, ekonomik krizlerle boğuşurken ardından pandemi geldi. Bu nedenlerle zaman zaman bölgedeki işletmelere pozitif ayrımcılık getirilmesini talep ettik. Ancak şu anda pozitif ayrımcılıktan vazgeçtik işletmelerin ayakta kalabilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyoruz” dedi.

'İSTİHDAM HİZMET SEKTÖRÜNDE'

Diyarbakır’daki esnaf ve sanatkarların pandemiden ve dövizdeki dalgalanmadan nasıl etkilendiği üzerine konuştuğumuz Ebedinoğlu, “Pandemi bütün kesimleri etkilediği gibi kentimizdeki esnaf ve sanatkarları da çok ağır şekilde etkiledi” diyerek durumu özetledi.

Bölgede ve Diyarbakır’da istihdamın önemli oranda hizmet sektöründe gerçekleştiğine dikkat çeken Ebedinoğlu, “Bölgemiz ve Diyarbakır için diyebilirim ki istihdamımızın yüzde 60’ı hizmet sektöründedir. Örneğin bir ciğercide 30-40 kişi çalışabiliyor. Tatlıcıda onlarca kişi çalışıyor. Kafeteryalarda çalışan kişi sayısı 6 ile 12 arasındadır. Benzer birçok sektörde durum aynı” bilgisini paylaştı.

'ÇALIŞANLAR İŞSİZ KALDI'

Pandemi tedbirleri çerçevesinde hizmet sektörünün uzun süre kapalı kaldığını hatırlatan Ebedinoğlu, “Bu nedenle birçok mekan kapanmak ya da eleman çıkarmak zorunda kaldı. Şu anda açık olanlar da, bazı semtleri saymazsak, yarı kapasiteyle çalışıyor. İstihdam yükünü taşıyan esnaf 10 kişi ile çalışıyorsa şimdi 5 kişiyle idare etmeye çalışıyor. Bundan dolayı sadece esnaf etkilenmedi bu süreçte, çalışanlar da etkilendi. Yevmiyeyle, sigortasız çalışan işçiler var ve bunlar işsiz kaldı” dedi.

'SOSYAL DEVLETİN SORUMLULUĞU'

“Yeterli destek alabildiniz mi?” sorusunu, “Pandeminin ilk zamanlarında kısmen destek aldık” şeklinde cevaplayan Ebedinoğlu, şunları söyledi: “Halk Bankası aracılığıyla esnafın aldığı krediler bir yıla yakın ertelendi. Bağkur prim borçları ertelendi. Ancak o zaman da dedik, bu erteleme çözüm değil, borcu borçla kapatamazsınız. En az 2 yıl faizsiz, ödemesiz uzatılması, 5 yıla yayılması gerekir, dedik. Bağkur sigorta primleri için de talebimiz buydu. Kira desteği aldık mesela ancak bu destek esnafı ayakta tutacak yeterlilikte değil maalesef. Biz esnaf ve sanatkarlar olarak sosyal devletin sorumluluğunu üstlenmiş bir kesimiz. Sosyal devletin en büyük görevi vatandaşına aş ve iş bulmaktır, istihdam yaratmaktır. İstihdamı esnaf sanatkarlar sağlıyor. Bu nedenle devletten, hükümetten esnafın ayakta kalması için destek olmasını talep ediyoruz. Çünkü sanayi bölgesi değiliz, sanayide istihdam sağlamak mümkün değil. Bunun için devlet, sorumluluğunu paylaşan kesime destek olmalı diyoruz.”

'DİYARBAKIR SANAYİ BÖLGESİ OLAMADI'

Diyarbakır’da ve bölge illerinde sanayinin gelişmesi için onlarca destek paketi açıldığını hatırlatan Ebedinoğlu, “Teşvik paketlerine rağmen Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi’nde istihdam oranı 10 bin civarındadır. Tekstil Organize Sanayi Bölgesi açıldı, istihdam ettiği kişi sayısı 2 bin 500 civarında. Yani toplam 12 bin 500 kişi bu iki OSB’de istihdam ediliyor. Ancak Diyarbakır merkez ve ilçelerinde esnaf ve sanatkarın yanında çalışan işçi sayısı 80 ile 100 bin arasında. Bu nedenle büyük bir kesim hem pandemiden hem de ekonomik krizden etkilendi” dedi.

'DAHA ÇOK İŞYERİ KAPANABİLİR'

Hizmet sektöründe yıl sonu itibarıyla bin civarında esnaf ve sanatkarın işyerini kapatmak zorunda kaldığını vurgulayan Ebedinoğlu, “Bunların yüzde 60’ına yakını hizmet sektörü. Bu da bize pandemiden ve krizden en çok etkilenen kesimin hizmet sektörü olduğunu gösteriyor. Açılan 3 bin civarında işyeri de var aslında. Ancak bunların önemli kısmı, daha önce kayıt dışı açılmış, esnaf kredi desteği alabilmek için kayıt yaptıran işletmeler. Geçmiş yıllara baktığımız zaman 1000 işyerinin kapanması yüksek bir rakam. Pandemi bitmedi ve etkileri devam ediyor, bu nedenle kapanan işyeri sayısının artmasından endişe ediyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki esnafın ayakta kalabilmesi için gerek kredilerde, gerek Bağkur ve SGK prim borçlarında kolaylık sağlanır” temennisinde bulundu.

'TABLO İÇ AÇICI DEĞİL'

Elektrik ve doğalgaza yapılan ciddi zamlara dikkat çeken Ebedinoğlu, “Bu artış bütün işletmeleri etkileyecek. Ciddi bir dalgalanma yaşandı ve birçok ürün maalesef döviz endeksli” diyerek esnafı önümüzdeki günlerde zor günlerin beklediğini söyledi.

Ebedinoğlu, “Tarımda gübre fiyatında yüzde 200-300 gibi bir artış oldu. Neden tarımdan örnek veriyorum? Çünkü esnafın en büyük müşterisi çiftçidir. İkinci büyük müşterimiz inşaat sektöründe çalışan insanlardır. Bu süreçten tarım da inşaat sektörü de etkilendi. Bunlar etkilenince hizmet sektörü doğrudan etkilendi. Bu nedenle bütün sektörlerde bir kaygı var” ifadesini kullandı.

“Esnaf, sattığı ürünü aynı fiyatla yerine koyamıyor” diyen Ebedinoğlu, bu süreci fırsat bilen stokçulara ve karaborsacılara da dikkat çekti ve gerekli önlemlerin alınmasını talep etti.

Ebedinoğlu, “Dövizdeki dalgalanma süreci zaten bir yara açmıştı esnafta ama bu stokçular bu yarayı daha da büyütüyorlar. Esnaf, bütün bu sebeplerden ve istikrarsızlıktan dolayı önünü göremiyor. Esnaf yarın ne olacağını kestiremiyor. Bu nedenle tablo iç açıcı değil” ifadesini kullandı.

'İSTİKRAR ŞART'

Dövizin yükselmesini engellemek için tedbirlerin alındığını ancak bunun ne kadar devam edeceğini bilemediklerini belirten Ebedinoğlu, DESOB başkanı olarak esnafa kendilerinin de bir öneride bulunamadıklarını, “Çünkü yarın ne olacağını biz de kestiremiyoruz” sözleriyle dile getirdi.

“Çözüm hükümettedir ve hükümet ekonomik istikrarı sağlamalı” diyen Ebedinoğlu, “Ekonomik istikrar şart. İstikrar olmayınca üretmek de tüketmek de mümkün değildir. İstikrar sağlandıktan sonra sistemde aksaklıklar varsa bunun gözden geçirilmesi gerekiyor. Marketlerde aynı ürünün fiyatları farklı olabiliyor mesela” dedi.

'ZİNCİR MARKETLER ESNAFI BİTİRDİ'

Zincir marketlere değinen Ebedinoğlu, “Zincir marketler Türkiye’deki bütün esnafı bitirme noktasına geldi. Dört tane zincir market günlük milyonlarca lirayı buradan götürüyor. Yaptıkları istihdam en fazla 4-5 kişi. Beş yıl önce bakkallar, bayiler, marketler odamıza bağlı esnaf sayısı 5 bin 600 civarındaydı, şimdi 2 bin 200’e indi. Siz dört ana firmayı güçlendirirseniz olacağı buydu. Kente bir katkıları da yok bu firmaların çünkü vergileri de burada değil, ya İstanbul ya Ankara ya da başka bir şehirde. Bu yüzden kentin ekonomik katma değerine hiçbir katkıları yok. Bu firmaların büyük bir bölümü de fabrikatördür, imalatçıdır zaten. Ciddi bir haksız rekabet var ve bu firmaların, mesela istihdam sağlamak gibi bir katkıları da yok. Esnafın bu firmalarla mücadele etme şansı ve imkanı yok. Bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

'ESNAFI KORUYAN ÖNLEMLER ALINMALI'

Ülkenin Avrupa Birliği’ne girmeye çalıştığını belirten Ebedinoğlu, “Avrupa ülkelerinde zincir marketler, büyük alışveriş merkezleri kentin dışındadır. Burada kentin tam merkezinde yapılıyor alışveriş merkezleri. Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsak alışveriş merkezleri kentin dışına taşınmalı. Bu tür yanlış uygulamalar, bakkal ve manavları bitiriyor. Çünkü bu firmalar tekelleşti, bu firmaların ürettikleri tekelleşti ve esnafın bunlarla rekabet etme şansı kalmadı” dedi.

Günümüzde her şey gibi alışverişin de dijitalleştiğine, alışverişin internet üzerinden sağlandığına dikkat çeken Ebedinoğlu, esnafın da bu koşullara uyum sağlaması gerektiğini söyledi. Ebedinoğlu, “Esnafın uyum sağlayabilmesi için, ayakta durabilmesi için altyapıya ihtiyacı var ancak bu altyapı da parayla olabilen bir şey. Bunun için bakanlığın esnafa destek vermesi gerekiyor. Mesela bakanlık, birkaç kişi çalıştıran ve ayakta durmaya çalışan esnaftan vergi almamalı. Yoksa esnaf bu altyapıyı kendi imkanlarıyla, ekonomik gücüyle sağlayamaz. Rekabet gücünü kaybeder ve kepenklerini kapatmak zorunda kalır” dedi.