DEVA Parti'li Avşar: Ergene kanser deresi, bu canavara asla müsaade etmeyeceğiz

Ergene Nehri’ndeki su ve çevre kirliliğine dikkat çeken DEVA Parti'li Cem Avşar, "Bu dere kanser deresi bu canavara daha fazla müsaade etmeyeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Ergene Nehri’ndeki su ve çevre kirliliğine dikkat çekti. Avşar, “İsmi çevre ile başlayan ancak çevreyle pek de işi olmayan bakanlık olarak tanımladığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını duyarsızlıkla suçladı. Bakanlığın harekete geçmesi gerektiğine dikkat çeken Avşar, bir an önce konuya gereken hassasiyetin gösterilmesini istedi.

Yapılan birçok çalışmaya rağmen Ergene’nin zehir saçmaya devam ettiğini aktaran Avşar, insan sağlığının tehdit altında olduğu uyarısını yaptı.

Avşar, seçim bölgesi Tekirdağ’ın ve Trakya’nın kangrenleşmiş bir sorunu olan Ergene Nehri’nin su ve çevre kirliliğini Meclis gündemine taşıdı. Avşar, “Hakkında yıllardır yüzlerce soru önergesi verilen, basın toplantıları yapılan, komisyonlar kurulan ülkenin gündemine defalarca oturan, iktidar-muhalefet herkesin gündemine gelen, şafak harekâtı diye çalışma başlatılan ama hala simsiyah akmaya, kanser saçmaya devam eden bir Ergene Nehri ve yarattığı su ve çevre kirliliği karşımızda olduğu gibi duruyor” dedi.

“Istıranca Dağları’ndan doğan ve Havzanın en önemli yüzeysel suyu olan Ergene Nehri 283 km ile Havza boyunca akmaktadır” diyen Avşar, “Tekirdağ Saray İlçemize kadar 1. derece yüksek kalitede su olarak gelen Ergene’nin içinde balık ve canlılar yaşamaktadır. Sonrasında sanayiye, evsel atıklara ve çeşitli kimyasallara maruz kalan Ergene Nehri içinde mikroorganizmaların bile yaşayamayacağı bir hal almaktadır. Ergene Nehri yıllardır gerçekleşen plansız sanayileşme, bilinçsiz tarımsal uygulamalar ve başarısız atıksu yönetimi nedeniyle Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre 4. sınıf (en kirli seviye) su statüsünde bulunmaktadır“ diye konuştu.

Avşar, Ergene Havzası’nda yaşanan kirliliğe karşı çözüm geliştirmek amacıyla 2011 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonunda 15 bileşenden oluşan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı hazırlandığını, Eylem Planı ile Ergene Nehri’nin yine kıyılarında balık tutulan günlerine dönmesi, su kalitesinin 2. sınıf su kalitesi seviyesine erişmesi amaçlandığını ancak üzerinden geçen 13 yıla rağmen kamuoyunda da çokça yer aldığı gibi Tekirdağ, Çorlu ve Ergene ilçeleri başta olmak üzere tüm Havzayı etkisi altına alan bu sorunun çözülmediğini ve devam ettiğini söyledi.

'ETRAFINDA YAŞAYAN YÜZBİNLERCE İNSANA ZEHİR SOLUTUYOR'

Elindeki fotoğrafları göstererek bu fotoğrafların sabah çekildiğini kaydeden Avşar, “Bölgenin su kaynakları sınırlı, yeraltı suları 400 m seviyelerine inmiş durumda ve hala zehir akıyor. Etrafında yaşayan yüzbinlerce insana zehir solutuyor. Özellikle önümüzdeki günlerde Çorlu’da yaşayan vatandaşlarımız geceleri Ergene Nehri’nin yaratacağı ağır kokuya maruz kalacak ve suyun içinde kokuya sebep olan kimyasallar, ağır metaller özellikle yıllardır Nehir dibinde birikmiş tortu tabakası hemşerilerimizin sağlığını tehdit etmeye devam edecek” dedi.

Ergene’nin dünyanın en yoğun ilaç atığını barındıran nehirler arasında olduğuna değinen Avşar, “Bakın LÖSEV, Ergene Nehri’nin başında ‘burada bir nehir akmıyor, zehir akıyor’ diye açıklama yaptı” şeklinde konuştu.

Avşar, “Bu dere kanser deresi biz bu canavara daha fazla müsaade etmeyeceğiz. Bu iş nereye gidiyorsa gitsin peşini bırakmayacağız. Tekirdağ Valiliği ve belediyeler elinden gelen çabayı gösteriyor, sürekli konuşuyor, görüşüyoruz. Ama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın gündeminde sadece şehircilik var çevreye hiç sıra gelmiyor. Sayın Bakanı Ergene’ye en kısa zamanda bekliyoruz” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Tekirdağ’a geldiğinde meseleyle ilgilendikleriyle alakalı beyanat verdiğini, değerlendirmelerde bulunduğu söyleyen Avşar, “Ama keşke bir de kanser akan Ergene Nehri’nin başına da gidip bir de gözleriyle görseydi. İnsanlar nasıl bir kokuya maruz kalıyor, onu hissetseydi” ifadesini kullandı.

'TESİSLERE AĞIR CEZALAR VERİLMELİ'

Çözüm önerileri sunan Avşar, “Buraya bakanlıkların ciddi bütçe ayırması, sanayi siteleri ve arıtmalar kontrol edilirken atıklarını kaçak yolla suya döken tesislere ağır cezalar verilmesi, sürecin titizlikle takip edilmesi, hatta bu konuda tüm tarafların katkısıyla bir yasal düzenlemenin yapılması, yıllardır nehir dibinde biriken tortunun temizlenmesi gibi birçok girişim acilen yapılmalıdır” dedi.

“Bu zehir bir taraftan halkımızın sağlığını tehdit ederken diğer taraftan Türkiye’nin en verimli toprakları olan Trakya topraklarının geleceğini de riske atmaya devam etmektedir” diyen Avşar, “Halkımız müsterih olsun, biz buna asla müsaade etmeyecek, konunun takipçisi olacak ve bu dönemde mutlaka bu sorunu çözeceğiz” şeklinde konuştu.