Devlet başkanı vekili hastalık iznine ayrıldı, yerine cunta lideri geçti
Myanmar devlet televizyonu, sağlık sorunları nedeniyle izinli olan Başkan Vekili Myint Swe'nin görevlerinin izin süresince askeri yönetimin lideri Hlaing'e devredildiğini aktardı.
DUVAR - Asya ülkesi Myanmar'daki askeri yönetimin lideri Min Aung Hlaing'in, sağlık sorunları nedeniyle görevlerini yerine getiremediği açıklanan Devlet Başkanı Vekili Myint Swe'nin görevlerini devraldığı açıklandı. Myanmar Devlet Televizyonu'nda (MRTV) yayımlanan açıklamada, Hlaing'in Başkan Vekili Myint Swe'nin ofisinden resmi mektup aldığı belirtildi. Açıklamada, sağlık sorunları nedeniyle izinli olan Myint Swe'nin görevlerinin izin süresince, askeri yönetimin lideri Hlaing'e devredildiği ifade edildi.
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Min Aung Hlaing'in başkan vekili görevine getirilmesine ilişkin açıklama, ülkede 2021 yılında yapılan darbenin ardından ilan edilen olağanüstü halin (OHAL) uzatılması için gereken işlemlerden yaklaşık bir hafta önce geldi. MRTV'de geçen hafta, Myint Swe'nin yıl başından bu yana tedavi gördüğü ve yemek yeme dahil günlük faaliyetlerini yerine getiremediği açıklanmıştı.
ORDU, 2021 YILINDA YÖNETİME EL KOYDU
Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ile iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına OHAL ilan etmişti. Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1000'den fazla kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici de gözaltına alındı.
BM: 18,6 MİLYON KİŞİNİN ACİL İNSANİ YARDIMA İHTİYACI VAR
Öte yandan, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) verdiği bilgilere göre, bugün Myanmar'da en az 18,6 milyon kişi acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor.
OCHA, 2024 Myanmar Eylem Planı'nda, "Myanmar'da tırmanan çatışma, insani yardıma duyulan ihtiyacı artırıyor, daha fazla insanın yerinden edilmesine sebep oluyor, gıda güvensizliğini, insan hakları ihlallerini ve sivillere yönelik ölümcül korunma tehditlerini kötüleştiriyor" değerlendirmesinde bulunmuştu. Planda ayrıca ülkedeki insani yardım çabalarına olan finansmanın ciddi derecede az olduğuna da dikkat çekilmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)