DFG: Hak ihlalleri ocak ayında da devam etti

DİYARBAKIR - Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), "2022 Yılı Ocak Ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu"na dair Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri ve çok sayıda gazetecinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan da katıldı.

DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, gazetecilerin ve çalıştıkları yerlerin her şart altında korunup kollanması gerektiğini vurguladı. Ülkeyi yönetenlerin bu şartların oluşması için uygun ortamı sağlamak zorunda olduğuna dikkati çeken Müftüoğlu, "Ancak maalesef Türkiye’de iktidarlar bunun tam tersi bir pratik içerisinde ve tek sesli, tek renkli bir basın oluşturmak istemektedir. Bunun için öncelikle kendine bağlı kuruluşlar yaratmakta, emri altına girmeyen gazetecileri ise baskı ve zorla susturmaya çalışmaktadır. Yine bir kez daha böylesi bir durumla karşı karşıyayız. 2022 yılının ocak ayı raporunu da paylaşacağımız bugün, öncelikle bu baskı politikasını gözler önüne sermeye çalışacağız” dedi. 

MUHALİF SİTELERE ERİŞİM ENGELİ

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun 28 Ocak'ta 8 basın yayın kuruluşunun internet sitesini “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle erişime engellediğini anımsatan Müftüoğlu, "Kapatılan internet sitelerinin tamamı ya Kürt kurumları veya sol/sosyalist yayın organlarıdır. Yani tamamen muhalif ve özgür basın yayın kuruluşlarıdır. Ya da başka bir deyişle 'havuz'un içerisine girmeyen yayın organları" diye kaydetti. 

Kürtçe yayın yapan Xwebûn gazetesi ile uluslararası çapta tek kadın ajansı olan NuJinha’nın da sitelerine erişim engeli getirildiğine dikkati çeken Müftüoğlu, "Kürtçe dil konusunda hassasiyetin doruk noktasına çıktığı bu günlerde, Kürdün gözbebeği olan gazetesi engelleniyor. Tabi bu durum beraberinde ciddi bir rahatsızlığı getiriyor. Elbette devletin Kürt diline yönelik yaklaşımı yakından biliniyor. Bu yaklaşım kendisini İstanbul’da Kürtçe müzik yapan gruplara yönelimle bir kez daha açığa vurmuştur. Bu nedenle Kürtçe gazetenin erişime engellenmesi bizlere çok da yabancı değil" diye kaydetti.  

OCAK AYINDA DA TABLO OLUMSUZ

Cumhurbaşkanlığı tarafından 29 Ocak günü yayımlanan ve "sansür genelgesi" olarak nitelendirilen genelgeye de değinen Müftüoğlu, "Türkiye basın özgürlüğü konusunda dünya çapında nam salmış durumdadır. Google Türkiye Temsilciliği, Meclis Dijital Mecralar Komisyonu üyelerinin isteği üzerine 2021 yılının 6 ayını kapsayan bir rapor hazırladı. Raporda Türkiye’nin arama motorlarından içerik kaldırma konusunda dünya dördüncüsü olduğu belirtiliyor. Eğer anlayacaklarsa bu durum iktidar için en büyük utanç vesikasıdır. Bilindiği üzere Türkiye’de halen 65 gazeteci hapishanelerde tutukludur ve hak ihlaline maruz kalmaktadırlar. Anlatmaya çalıştığımız bu olumsuz tablo ocak ayı raporumuzda da kendisini daha bariz bir şekilde göstermektedir" ifadelerini kullandı. 

Hakikati savunan gazetecilerin söz konusu ihlalleri kabul etmediğini vurgulayan Müftüoğlu, şöyle devam etti: "Bizler gazeteciyiz, yayın kuruluşlarımız kamuoyunu bilgilendiren kurumlardır ve daha özgür ve demokratik bir ülke için mücadele etmektedir. Hiç kimsenin halkın haber alma hakkını engellemeye ve gazeteciyi haber sahasından uzaklaştırmaya hakkı yoktur. Bu nedenle baskıcı rejimler ellerini gazetecinin yakasından çeksinler. Bir kez daha tekrarlıyoruz; buradayız ve geriye doğru bir tek adım atmıyoruz."

65 GAZETECİ HALEN CEZAEVİNDE

Müftüoğlu, ardından ocak ayı raporu verilerini paylaştı. Raporun "Gazetecinin yaşam hakkı ve güvenliğine yönelik ihlaller" bölümüne göre, ocak ayında 1 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazetecinin evine baskın düzenlendi, 6 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci tutuklandı, 4 gazeteci kötü muameleye maruz kaldı, 3 gazeteci tehdit edildi, 6 gazeteci haber takibi sırasında engellendi, cezaevinde gazetecilere yönelik 2 ihlal yaşandı. 

Raporun "Gazeteciye yönelik düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalleri" bölümünde, 6 gazeteci hakkında soruşturma açıldığı, 1 gazeteci hakkında dava açıldığı, 3 gazetecinin toplam 1 müebbet ve 4 yıl, 2 ay, 4 gün hapis cezasına çarptırıldığı, 48 gazeteci hakkında 33 yargılamanın sürdüğü, 65 gazetecinin halen cezaevinde olduğu kaydedildi. 

Raporda ayrıca, 1 gazetecinin işine son verildiği, 3 yayın organına toplam 5 defa RTÜK tarafından ceza verildiği, 7 yayın yasağı kararı alındığı, 13 internet sitesinin kapatıldığı, 50 habere erişim engeli getirildiği ve 2 sanal medya içeriğine erişim engeli getirildiği aktarıldı. (DUVAR)